3-Gerçekleri söyledim..

7.1K 625 473
                                    

SELAMAAAMAMAMA... MARRY OR NOT İÇİN YAZDIĞIM BÖLÜM 6 KEZ SİLİNİNCE SİNİRDEN YAZAMADIM BİRKAÇ GÜN ÖZÜR DİLERİM... BUNA YENİ BÖLÜMÜ ATTIKTAN SONRA MARRY OR NOT İÇİN DE 7. KEZ YENİ BÖLÜMÜ YAZACAĞIM.. Zaten sıcak.. Nys iyi okumalaarrr💜💜💜💜 BU ARADA AKLIMDA BU KİTAP İÇİN EFSANE FİKİRLER VAR EHEUEHEUHEEHHE BİRAZ KONU DEĞİŞECEK İLERİDE. NYS GİTTİM.

Jungkook

"Taehyung'u istiyorum. Özledim ben onu.. Tae'yi istiyorum. Tae, Tae, Tae, Taehyu-"

"Tamam lan başımın etini yedin burada. Bir insan ayıldıktan sonra ilk bu lafları mı der ruh hastası?  Başka bir odaya aldık onu. Panik atak geçirdi. İlaçla uyutuldu. Şimdi de serumla işte. Sen nasılsın?"  Ne yapabilirdim ki? Taehyung'u özlemiştim. Bir saniye, panik atak mı?

"Namjoon hyung ben dayanamıyorum. Hangi oda?" Namjoon hyunga dönüp sorduğumda demek istediğimi anlayıp mırıldanmıştı.

"Sağ koridorda ki ikinci odada." bunu duymamla kolumdaki serumun iğnesini koparmam bir olmuştu. Acımıştı be.

Hızla kalktığımda bir baş dönmesi yaşasam da takmayıp odadan çıkmıştım.

Hızla odayı bulup içeri daldığımda aniden sessizleşmiştim. Uyuyan bir melek vardı burada. Yavaşça yanına gidip baş ucunda ki sandalyeye oturmuştum. Kapalı gözlerindeki kirpikler her nefes alışında titriyordu. Fazla güzeldi. Fazla güzeldi ve bana ait değildi. Elimi yavaşça açık kahve saçlarına uzatmıştım. Yumuşak görünen saçlara temkinle yaklaşıp dokunmuştum.

Beni sevmemesine rağmen benim için endişe etmişti. Beni desteklemişti. Ben sevinçten aklımı kaybederken boş anımdan yararlanan o sikik Jordan beni yere sermişti. Taehyung sebebini tam olarak bilemese de Jordan ve benim birbirimize düşman olduğumuzu biliyordu.

Taehyung'un bu konu hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Jordan, kız kardeşimle sevgiliydi. Evimize girer, akşam yemeği için kalırdı. Ve bir gün benim odama sızıp karıştırmıştı. Taehyung'un içinde bulunduğu albümü görüp bana bunun kim olduğunu sormuştu. Her şeyi öğrendikten sonra kız kardeşimi sikik bir nedenden terk etmiş, ardından bizim okula transfer olmuştu, Taehyung için...

"Sen ne halt ediyorsun burada?" Aniden düşüncelerim kesilmiş ve yerimde sıçramıştım. Yoongi?..

"Sen nereden çıktın be?!" sinirle bağırıp aniden ağzımı kapatmıştım. Meleğim uyanacaktı...

"Tuvaletten." eliyle sol taraftaki kapıyı gösterip Taehyung'a bakmıştı.

"Ondan uzak dur Jungkook." Bunu duymaya alışıktım açıkçası.

"Peki bunu bana söyleyen kim oluyor?" Sinirle tıslamıştım.

"Eben oluy-"

"H-hyung küfür etme lütfen." kadifemsi sesi duymamla kafamı Tae'ye çevirmiştim. Tanrım, neden onu bu kadar güzel yarattın?

"Bebeğim sen ne zaman uyandın?" Yoongi'nin bu dediğine sinirle gülmüştüm.

"Bebeğim mi?" Taehyung'u korkutmamak için hızla Yoongi'nin yakasından tutup dışarı çıkmıştım.

"Onu rahat bırakacaksın Jeon." sakin sesi beni daha da sinirlendiriyordu.

"Hah, Jeon mu? Senden büyüğüm ben Yoongi. Bana Jungkook hyung demelisin." (Y|N: gülmeyin ayptır aa)

"Siktirsene." ve ona kafa atmıştım. Anlık sendelemesinin ardından bana doğru uzanmıştı.

"Şimdi seni sikeceğ-"

"Yeter artık!" Tanrım, kulağım...

"Taehyung, miniğim. Neden kalktın ki sen? Git uzan." Hızla Tae'ye doğru hamle yapıp ona sarılmıştım. Kollarım arasında minik kalan beden yüzünden yerimde zıplayarak bir feels geçirmek istesem de bunu içimde tutmuştum. Kim Taehyung, beni ne hallere getirdin sen öyle?

"S-sizden bıktım." Ne? Kollarım arasından çıkıp yüzüme bakmıştı.

"N-ne? Demesene öyle." gülümseyip yanağını okşayan elimi itmişti.

"Ağrın var mı Jungkook? İyisin değil mi?" Tanrım, beni merak ediyordu...

"İyiyim ben bir tanem. Ya sen?" yüzümde gezinen gözlerini arkamdaki Yoongi'ye çevirmişti.

"Ben gidiyorum." lütfen bunu yapmasın, lütfen...

"Nereye? Dur ben seni götürürüm." elimi itmişti.

"Liseden mezun olmama az kaldı. Mezun olduktan sonra başka bir şehire taşınacağım. Sonra yollarımız ayrılacak Jungkook." Bunu duymamla gülümsemeye çalışmıştım.

"Y-yapma bunu." kekelemiştim. Koskoca Jeon Jungkook bu minik adam yüzünden bu hallere düşmüştü.

"Yapacağım. Bu ikimiz için de gerekli Jungkook. Bizim hakkımızda gelecek hayalleri kurma. Cidden çok üzülürsün. Ben seni bir abi olarak seviyorum Jungkook. Senin hislerinden tamamen farklı." düşen yüzüme bakıp ellerini yanaklarıma koymuştu. Titremiştim. Yavaşca uzaklaşan Yoongi'ye bakmıştım.

"Neden böyle düşünüyorsun?" sessizce fısıldamıştım. Neden aşkıma inanmıyordu?

"S-senin bana karşı hissettiklerin aşk değil Jungkook. Bunu yıllarca takıntı yapmışsın sadece. Bu aşk değ-" cümlesini bitirmesine izin vermemiştim. Eğer buna devam ederse onu kırardım ve ben bunu istemiyordum. Yanağımdaki ellerini yavaşca uzaklaştırmıştım. Ardında hızla oradan uzaklaşmak için insanlara bakmadan dışarı atmıştım kendimi. İnsanlara baksam ne olurdu ki sanki? Her yerde Taehyung'u görüyordum ben. O ise benim aşkıma inanmıyordu.




Taehyung

Arkasından koşup yetişmeye çalışırken etrafıma bakıyordum bir yandan da. Bu kadar kısa sürede nereye kaybolmuştu ki?

"Jungkook, neredesin!?" etrafta bağırarak koşuyordum öylece. Çok mu üzerine gitmiştim? Oysa ki ben ona sadece gerçekleri anlatmıştım.

"Taehyung, ne yapıyorsun sen burada? Jungkook nerede?" okul çıkışında bir kaç kez Jungkook'un yanında görmüş olduğum bir çocuk konuşmuştu. Esmerdi ama bizim okuldan değildi. Üniversiteliydi büyük ihtimalle. Sessizce ona bakarken tekrar konuşmuştu. "Ben Namjoon. Jungkook'un kuzeniyim." gülümseyip elini uzatmıştı. Sıkıp geri bırakmamın ardından üzgünce yüzüne bakmıştım.

"Koşup gitti." çıkışı gösterip söylemiştim. Sakinleşmek için nefesler verdiğini anlıyordum.

"Ona ne söyledin sen?" sinirle üstüme yürürken geri kaçıyordum.

"Gerçekleri söyledim." bunu dememle yaptıklarımı anlamış ve üzerime gelmeyi kesip dışarı koşmuştu.

Ardından bakıp yavaşça ilerlemeye başlamıştım, içimdeki pişmanlık hissini düşünmeyerek...

Gnçler kısa oldu cunku geçiş bölümüydü.. Daha digerlerine bölüm yazmam lazım. Ve şey ehühü. Don't worry taeyi süründürecem. Konu akışı değişecek. İş hayatı falan girecek konuya. Arada flashbackler yapacsğım. Nese gitim whu sizi seviyiyroummm

What is a Soulmate? |TaeKook|Where stories live. Discover now