Kahramanlar Geri Dönüyor (2)

Start from the beginning
                                    

“umrumda bile değil. Prensesimi korumak benim sorumluluğum.”

“peki bu ‘korumak’ duygunu sevdim. Fakat asla ama asla kim olduğunuzu kimseye söylemeyin mucizelerinizi taktıktan sonra zoraki olmadıkça çıkarmayın. Ve en önemlisi onu asla kötülere vermeyin”

“ben daha durumu kavrayamadım burasıyla ne alakası var”

“burası sizin karargahınız olacak. Burası biraz dekorla güzel görünebilir. Paris kulesinin asansörünün ilk en üstteki düğmesine sonra en alttaki düğmesine ardından da ikisine aynı anda bastıktan sonra otomatik olarak buraya geleceksiniz.”

“bakın ben Marinette Dupain-Cheng ve bu da Adrien Agreste bizim yönetemiz gereken büyük şirketler var. Yani pek uygun değiliz ve bu aralar küçük bir sorunumuz da var”

“bak marinette bu mucizeyi sana vermek zorundayım fakat sen eğer onu başkasına verirsen bu beni ilgilendirmez. Fakat bilmiyorum bu mucize sana geldi. Bence bu birçok kişinin istediği bir şey. Bunu sana veriyorum sana da yüzüğü. Düşünün eğer kötü biri şuan aktifse emin olun kötülüklerin başlamasına az kalmıştır.”

“prenses biraz konuşsak. Yalnız. Artık gitmemiz gerekiyor”

Eve geldiğimiz de Adrien heyecanlı heyecanlı yatağımın üstüne oturdu.

“prenses b~bu harika bir şey! Düşünsene dumanlar arkasından havalı bir şekilde çıkıyoruz sen herkese karşı diyorsun ‘ben ladybug!’ sonra da ben çıkıyorum ‘ben de chat noir!’ diyoruz sonra da bütün kötüleri bir bir yeniyoruz.”

“aynı çocuk gibisin Adrien. Bunu biz yapamayız zaten büyük sorumluluklarımız var ve ben şuan evliyim.. Hem şu kızı bulacaktın sen hadi. “

“James yarın geliyor o iş ben dee sen merak etme prenses ama şu yüzüğü deneyebilir miyim? Lüüütfeen”

“hayır daha kötü biri yok bu yüzden. Hayır.”

“ne kadar kötüsün”

“hayır sadece inatçıyım.”

Derken kapı tıkladı. Adrien hemen balkondan kendi odasına girdi ben de mucize kutularını yastığın altına sakladım. Gelen Nathaniel’dı şaşırmıştım. Açıkçası bu aralar biraz sessizdi.

“marinette içeri girebilir miyim?”

“tabi”

“ben aslında sana teşekkür etmek için gelmiştim. “

“neden ki?”

“bana yardım ettin.”

“Aslında bir planım daha var. O kızı bulacağım Nathaniel.”

“bunu yapamazsın ben çok denedim fakat… “

“sen bana güven ben halledeceğim”

“balkonun… Ne kadar güzelmiş bakabilir miyim?”

“hayır! Yani orası şuan da pek müsait değil üzgünüm”

Oraya girseydi Adrien'ın odasını görürdü. Bunu da yanlış bir şeylere çekebikirdi yani

“yok sorun değil. Adrien nerede?”

“o mu? O en son dinleniyordu da.”

“marinette Adrien ile aranızdaki ilişkiyi biliyorum ve benimle zorla evlendin. Fakat eğer o kızı bulursan bu evlilik en yakın zamanda son bulur.”

“hayır ben öyle demek istemedim.”

“ne yani evlilikten memnun musun?”

“öyle de demek istemedim ben sadece şuanlık sorun olmadığını söylemek istedim. Yani anlıyorsun beni değil mi?”

NEFRETİM : Karışık Duygular Where stories live. Discover now