§Kahramanlar Geri Dönüyor§

Start from the beginning
                                    

“peki marinette. Yarın seni Nathaniel alır.”

“hayır ben gelebilirim teşekkür ederim.”

“peki marinette sen nasıl istersen.”

Kolay olmuştu hem de baya. Bu akşam kararımı büyükanneme de söyledim. Bir şey demedi gülümsedi. Fakat içim hiç rahat değildi. Nathaniel benim dostumdu. Bu yüzden onu asla eşim olarak göremezdim.

Yarın akşama doğru Adrian’ı aradım. Gelmesini söyledim evet onunla gidecektim. Böylece içim daha bir rahat olacaktı.

Nikahım basına çıkacağı için düz bir elbise giydim. Adrien üzgündü onu öyle görmek beni paramparça ediyordu.

Elimi yanağına koydum.

“sakın üzülme biz zaten kalben birlikteyiz…”

“prensesim haklısın hadi gidelim. Az kaldı.”

İkimizde onun limuzinine bindik arabada başımı omzuna yasladım. Hayatın yine saçma sapan bir oyunu daha başlıyordu.

Bir sürü basın mensuplarının içinde nikah kıyıldı. Adrien kenardan bizi izliyordu. İçim kanağlasada dışımda yalan bir tebessüm vardı.

Kalacağımız evi ben seçmiştim. Adrien ile balkonlarımız birdi. Biz 2. kattayken Nathaniel birinci katta kalacaktı.

Nikahtan sonra o eve geldim. Odama girdiğimde Adrien yanımdaydı. Fakat bir şey dikkatimi çekmişti. Nathaniel nikahta da dahil sesi soluğu çıkmıyordu. Böyle bir damga yemek onu  sarsmıştı sanırım.

Adrien’a baktığımda dalmıştı. Gözümün önünde Adrien da başkasıyla evlense ben de bu kadar sakin olur muydum bilemiyorum.

Derken gözlerini gözlerime sabitledi.

“prenses bir ayrıntıyı atladın. Babam…  senin evlendiğini öğrenince nasıl tepki verir bilmiyorum”

“o zaman ona anlaşmalı olduğunu ve zorunlu olduğunu söylersin. Belki bu bir ay ikimiz içinde zor olacak fakat bunu da anlatacağız. Tamam mı?”

“peki prenses. Sen yat dinlen. Ben gidiyorum”

Yaklaştı ve anlıma küçük bir buse kondurdu. Ben de gülümseyerek karşılık verdim.

Sonra ise odamdan çıktı. Üstümü değiştirip kendimi yatağa bıraktım. Bugün Marinette kurtzberg’sin. Bakalım gelecekte ne olacaksın.

Bomboş karanlık bir oda…  farelerin ve örümceklerin yaşadığı…  geziniyordum orda. Önüme bir yatak çıktı. Kan kırmızısı renkte parlıyordu. Üstünde Nathaniel bana bakıyordu beni çağırıyordu. Arkamda bir suilet gördüm. Bu Adrien’dı elinde bir silah vardı. Kafasına götürdü. Tam ateşliyecekken bana çevirdi. Ve o tabancanın sesi kulağımda çınlamaya başladı.

Yerimden sıçradım. Elim ayağım titriyordu. Hemen balkona nefes almak için çıktım. Demir parmaklığa yaslandım. Arkamı döndüğümde Karşımda Adrien uyuyordu. Onun odasına girdim. Dürtmeye başladım.

“hey! Hey! Adrien kötü rüya gördüm.”

Bir şeyler homurdanıyordu.

“sana kötü rüya gördüm dedim"

Alçak bir sesle.

Gözlerini açtı battaniyesini kaldırdı. Ve yine bir şeyler homurdanmaya başladı.

NEFRETİM : Karışık Duygular Where stories live. Discover now