"Beraber yapacağız dedik ya?" Suratı düştü. "Yapmak istemiyor musun?"

"Hayır! Yani tabii ki istiyorum. Ben sadece..." ses tonumu düşürdüm. "Artık Phill ile yapmak isteyeceğini düşünmüştüm."

Tam o an Sassandra'nın anlamayan gözlerindeki buzlar yavaş yavaş çözüldü ve öyle bir kahkaha attı ki yanımızdaki ağaçtaki kuşların o yüzden uçup gittiğine yemin edebilirdim.

"Tanrım Colin sen-" Gülmesini durduramıyordu. İlk başlarda sinirim bozulsa da ben de gülmeye başlamıştım. Yanında yaptığım şeylere inanamıyordum. Ben artık ben değildim ve yeni ben oldukça hoşuma gidiyordu.

"Phill kadar boş bir insan görmedim ben, listemi onunla tamamlamak son isteğim bile olamaz." dedi gülümseyerek. En azından Phill'in beyin yerine basketbol topu taşıdığını biliyordu, güzel.

"Her neyse, anneni arasan iyi olur çünkü bu gece eve gitmeyeceksin."

***

Sassandra geldiğinden beri yapmam dediğim şeyleri yapıyordum. Bu yüzden şu anda Phill'in salonunda oturup sakince mor bir pipetle kola içmemi sorgulamıyordum bile. Her şey normalmiş gibi davranıyordum ama değildi. Buraya gelene kadar Sassandra'yla yarım saat tartışmıştık çünkü Phill'den hoşlanmıyordum ve onun evinde olmaktan hiç memnun değildim. Phill'in beni umursadığı yoktu çünkü evindeki bir vazo olarak görüyordu beni, sadece Sassandra'nın getirdiği bir misafirdim. Diğer yarım saat boyunca tartışma nedenimiz ise buraya gelme amacımızdı. Kolamdan bir yudum daha aldım ve nefesimi verdim. Sassandra Phill ile konuşuyordu, tamam sadece listesi için onu kullandığını söylemişti ama bana olan her şey çok saçma geliyordu. Nasıl bir belaydı veya ne kadar amaçsız bir listeydi artık düşünmüyordum. Sadece uyumak istiyordum çünkü birazdan olacak olan şeyler kontrolüm dışında olacaktı. Annemden Arthur'larda kalmak için izin isterken izin vermemesi için dua ediyordum ama şansa bakın ki bugün Phill'in evinde misafir olacaktım!

Ortamın sahteliğinden bahsetmek istemiyordum bile çünkü bu yerler rahat edebildiğim mekanlar değildi. İskelede ne güzel oturuyordum oysa. Burada Alex ve Kevin playstation oynuyor, tanımadığım ama Kevin'in kız arkadaşı olduğunu tahmin ettiğim kız Kevin'in yanında telefonuyla uğraşıyor, Phill ile Sassandra ise mutfakta konuşuyorlardı. Başımı ellerimin arasına alıp gözlerimi kapattım. Hemen şu anda kaçıp gitsem ne olurdu ki? Burada oturmuş zehirleneceğim anı bekliyordum. Aklımı kaçırmıştım.

"Evet herkes çember yapsın millet!" Phill kendine özgü tavırlarıyla içeri girdiğinde gözlerimi devirip halıya oturdum. Sassandra bana gülümseyerek yanıma oturduğunda Alex oyunu durdurdu ve hepsi yanımıza yerleştiler. Sassandra'nın avcuma koyduğu hapa baktığımda bir kez daha deli olduğumu anladım.

"İlk öncelikle bugün aramızda yeni kullanacak olanlar var, Sass dediğim gibi korkmanıza gerek yok bu en düşük doz ve harika hissedeceksiniz. Kafanız iyi olduğunda hiçbir şeyi umursamayacaksınz, güven bana." Phill kendinden emin bir şekilde gülümsedi.

Sass?

Ciddi olamazdı.

"Evet evet biliyorum." Bana döndü ve gözlerimin içine baktı. " Hazır mısın Colin?"

Hayır.

"Evet."

"Beraber o zaman?" diye sorduğunda başımı salladım. İkimiz de aynı anda hapı ağzımıza attığımızda her şey için çok geçti. Artık uyuşturucu da kullanmıştım. Düşük veya yüksek doz umrumda değildi.

Ben uyuşturucu kullanmıştım.

Herkes sustu. Sadece kanlarına karışan zehri hissetmeyi bekliyorlardı. Sassandra tuhaf bir heyecanla ve hayranlıkla ellerini inceliyordu. Diğerleri alışkın olacak ki anormal tepkiler vermiyorlardı. Bense hareketsiz bir şekilde onları izlemekten ve etrafa bakmaktan kendimi alamıyordum. Yaklaşık birkaç dakika sonra Kevin ve kız arkadaşı üst kata çıktı. Aslında bu durumdan çok memnundum çünkü daha fazla gözümüzün önünde sevişmelerini izlemek istemiyordum. Ve ondan yirmi dakika sonra...

Nasıl olduğunu ve neden olduğunu bilmiyordum ama koltuğun üzerinde uzanıyordum ve bir elim de koltuktan aşağı sarkıyordu. Sassandra da bana paralel bir şekilde yerde yatıyordu ve sarkan elimle bir kedi gibi oynuyordu. Zaman geçtikçe bu komik bir hal almaya başlamıştı. Salonda sadece biz vardık, Alex ve Phill neredeydi en ufak bir bilgim yoktu. Sadece Sassandra'nın elime her dokunuşunda gülüyordum.

"Colin! Şuna bak!" Eliyle duvarı gösterdi. Oraya bakacak gücüm yoktu daha ama Sassandra'ya baktığımda oldukça heyecanlı bir şeyler gördüğünü anladım.

"Ne var orada?" diye sordum. Sassandra beni kolumdan çekti ve yere düştüm. Düştüğümde canımın yandığını hissetmedim ve sadece gülümseme faaliyetini yapabildiğimi hissettim. Sassandra hala yukarı bakıyor ve zorla bana da baktırmaya çalışıyordu.

"Kocaman bir okyanus var Colin! Şuna bak..." Hayranlıkla kafasını tekrar yere koydu. Ben de yanına uzandım ve gözlerimi beyaz duvarla buluşturdum. Birkaç saniye sonra beyaz duvarın yerini masmavi bir okyanus almıştı. İnanamayarak kahkaha attım.

"İmkansız! Sikeyim harika, tavanda okyanus var!" diye bağırdığımda Sassandra bir saniyeliğine suratıma baksa da ikimiz de aynı anda kahkahayı basmıştık. Hayatımın en güzel gününü yaşıyordum.

"Bak bak! Balıklara bak, rengarenkler..." Onlarca balık farklı melodilere eşlik ediyordu. Renk renk balıklar yüzerken yalnız değildi ve hissettikleri tek duygu mutluluktu.

"Çok güzeller Sassandra, çok mutlular," diyerek balıkları izlemeye devam ettim. Yukarıdan ruhuma okyanus mavisi damlayınca gülümsedim. İlk önce kırmızıydı, şimdiyse mavi. Ruhum günden güne canlanırken farklı bir bedende yaşama dönmemi izliyordum.

"Artık mutlu değiller çünkü köpek balığı istilası! Hayırrr!" diye bağırdı Sassandra. Sürü halinde yaklaşan köpek balıklarını gördüğümde gözlerim kocaman açıldı. Balıklar dans etmeyi bırakmış kaçıyorlardı.

"Olamaz!" diye bağırdım sinirle. Bu Sasandra'nın uzun bir kahkaha atmasına sebep oldu.

"Merak etme, ablam bir deniz kızı. Balıkları o korur, çok iyi biridir." dedi gururla.

"Ablan mı? " Güzeller güzeli bir deniz kızını süzülürken gördüm balıkların yanında. Işık saçıyordu. "Adı ne?" diye sordum saf bir merakla.

"Leal. Deniz kızı Leal." Gülümsedi. "Bir gün ben de deniz kızı olacağım, ben de okyanusta yüzeceğim."

Okyanusun derin büyüsüne kapılmış incelerken bana döndü. "Sen ne olacaksın Colin?"

"Ben..Ihh..Ben. Ben de köpek balığı olurum!" Ne olacağımı bulmanın heyecanıyla bağırdım. Ama Sassandra kaşlarını çattı. "Köpek balığı olmak için fazla tatlısın Colin."

"Ben de tatlı köpek balığı olurum."

"Tatlı bir köpek balığı...Sevdim bunu."

Sassandra And ColinWhere stories live. Discover now