-25.BÖLÜM-

13.3K 468 31
                                    

38 haftalık olmuştu bebeklerim.Artık dünyaya gözlerini açıcaklardı.

Sezaryen doğum alacağı için 9 ay 10 gün yerine 8 ay 2 haftalık olmasını beklediler.

Normal doğum hem bebeklerim için hem de benim için tehlikeli olduğundan doktor sezaryen yapılmasını uygun buldu.

Şunada bir hasta bakıcı yardımıyla doğuma hazırlanıyorum.Çok ama çok heyecanlıyım , bir o kadar da korkuyorum.

Bebeklerimin kokusunu içime çekmek o kadar çok istiyorum ki.Ama bu şey bana imkansız gibi geliyor sanki bir aksilik olucakta onları göremeden kendimi karanlığa teslim edecekmişim gibi.

Biliyorum belki bu korkuların yersiz ama düşünmeden edemiyorum işte.

Hasta bakıcı yardımıyla ameliyat kıyafetlerini giyip sedyeye uzandım.

Bir kaç dakika sonra ameliyathanenin  kapısından doktor ve bir kaç tane hemşire girdi.

Doktor beni nasıl uyutucaklarıyla ve ameliyat hakkında bir kaç bilgi verip hemşireye hangi iğneyi yapacağını söyledi.Hemşeri elindeki şırıngayla serumuma iğneyi yaptı.

Bir kaç dakikaya kadar her yerim uyuşmuştu.Doktorun doğuma başlıyoruz sözü en son duyduğum söz oldu.Sonrası karanlık.

_________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Bugün bebeklerimiz doğucaktı.

Hepimiz ameliyathanenin önünde Adanın doğumdan çıkmasını bekliyorduk.

Yaklaşık 1 - 2 saat sonra ameliyathanenin önünde bir koşuşturma başladı.

Doktorlar , hemşireler hepsi ameliyathaneye koşuyorlardı.Bazı hemşirelerinin elinde kan torbaları ve ismini bilmediğim bir kaç alet vardı.

Telaşla yanından geçen hemşirenin kolunu tutup kendime çevirdim.Ne olduna dair cevap beklermiş gibi bakmaya başladım.

" Hastamızın kalbi durdu.Bebeklerinizi de küveze koyduk ama solunumları çok yavaş.Şimdi de anneyi hayata döndürmeye calışıyorlar.İzin verirseniz ben de işimi yapıyım" diyerek yanından uzaklaştı.

Ne yaptığımı bilmiyordum ama etraftakiler beni durdurmaya çalışıyordu.

Bir süre koştuktan sonra hırçınımın bedenin yanına geldim.Üstü başı kan içindeydi.

Etrafında bir sürü alet , hemşire ve doktor vardı.Benim buraya girdiğimi gören hemşirlerden bir kaçı beni çıkartmak için uğraşıyorlardı.

Ama ben donmuş bir şekilde hırçınımın bedenine bakıyordu.Suratı bembeyazdı.Yaşam enerjisi alınmış gibi bitkin bir hali vardı.

Önümdeki hemşireleri itip hızla hırçınımın elini tuttum. Yüzündeki her bir kareyi öptüm.Sıcaklığı hayla gitmemişti.Dudaklarının pembeliği de.

" Hırçınım hadi kalk ben geldim " dedim gözümden bir damla yaşın düşmesine izin vererek.

" Hadi bak bebeklerimiz  seni bekliyorlar.Bak sen olmayınca nefeslerini bile zar zor alıyorlarmış. Hadi aşkım bizi nefessiz bırakma.Bizi sensiz bırakma hadi bitanem hadi hırçınım.Biz birbirimize söz vermiştik ama hani bebeklerimizi beraber büyütücektik.Ben sensiz yapamam ki bebeklerimize nasıl bakıyım.Hem onlar seni isterler.Yapma hadi ben.." sözlerime devam edemedim artık hıçkırarak ağlıyordum.

Doktor veya hemşire ikisinden biri kolumdan tutmasıyla hırçınımdan ayrıldım.

Meleğimin her köşesine unutmamak için dikkatli bakıyordum.1 - 2 dakika etrafındaki bir kaç aletten garip sesler gelmeye başladı.

Doktor a ne olduğunu öğrenmek için sorucaktım ki.

" Hastanın kalbi yeniden atmaya başladı " dediği an sormaktan vazgeçtim.

Hızla hırçınımın yanına gittim.

" Biliyordum biliyordum beni bizi bebeklerimizi bırakmayacağını biliyordum " diye her bir zerresine kadar öptüm.

Hemşire gelip artık çıkın diyene kadar.Son bir kez daha alnından öpüp kokusunu içime çektim.

Ameliyathaneden çıktıktan sonra Yektanın yanına gittim.Artık gülümsediğim için bana garip bir şekilde bakıyordu.

" Miran iyi misin abi ? "

" İyiyim kardeşim.Meleğim bizi bırakmadı nasıl kötü olmamı beklersin ki ?"

" Ne ne anlamadım.Şimdi yengem yaşıyor mu ? " dedi heyecandan ya da şaşkınlıktan kekeleyerek.

" Ne zannettin ki ? Ada sadece bize küçük bir oyun oynadı.Ama onunla konuşunca oyunundan çabuk vazgeçti o kadar " hala ağlıyordum ama mutluluktan.

" Abi o zaman yürü de bizimkilere haber verelim. Hepsi helak oldu , miniklerin yanındalar , hadi gel biz de gidelim " dedi elini omzuna koyup güven verirmişcesine sıkıp beni yeni doğan yoğum bakımına yönlendiriken.

Yoğun bakıma doğru ilerlerken neredeyse heyecandan ölecektim.

Görüş açımıza ilk olarak annemgil girdi.Hepsi Adanın öldüğünü düşünürken meleğim bizi bırakmadı.

Yekta ya işaret edip annemgilin yanına gitmesini istedim. Müjdeli haberi onun vermesini istiyordum.Çünkü ben söylersem heyecan dan ölebilirdim.

Yekta annemgile doğru giderken ben bebeklerimin yanına doğru ilerledim.

Yoğun bakımın camının oradan üç küçük varlığa bakmak ve onların benim olduğunu bilmek anlatılması imkansız bir şeydi.

Ben onlara bakıp düşüncelere dalmışken Yektanın seslenmesiyle o tarafa döndüm.

Yekta yanında bir hemşireyle bana gel işareti yapıyordu.

Yanlarına vardığımda hırçınımın yoğun bakıma alındığını öğrendim.

Ne zaman görebileceğimi sorduğumda doktorun bizi bilgilendireceğini söyledi şimdilik yoğun bakımın camından onu görebilirmişiz.

Hemşireye  teşekkür edip bebeklerime son kez bakıp hırçınımın yanına gitmek için hareketlendim..

İşte oradaydı.

Yatakta boylu boyunca uzanmış , yüzü bembeyaz , solgun.

Gene etrafında bire sürü kablolar , solunum cihazı.

Ama gene hiç bir şey onun güzelliğini saklayamamış.O şeylerin arasından bile solgun yüzüne rağmen çok ama çok güzeldi.

Gene gözyaşlarımı tutamadım.Ben onu kaybetseydim ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Kesinlikle o olmasaydı beni bırakıp gitseydi ben yaşayamazdım.O benim hayatımdı.

Benim karım.

Ona tekrardan evlenme teklifi ettiğimde aslında herşey hazırdı.

O kabul ettikten sonra düğünümüzü yapıcaktık.Ama o çocuklarımızın 1 yaşına geldikten sonra düğünü yapmak istedi.

Kır düğünü yapıcaktık.Onun evlenmek istediğinde yapmak istediği gibi.

Herşey onun istediği gibi olucak , onun hayalindeki gibi , onun zevkine göre...




AŞKIN TÖRESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin