Sabah okula geldiğimde Nurullah ve Seda gil oturmuş konuşuyorlardı. Dün müfettiş olduğu için çok fazla birşey söyleyemedim. Arkadaşlara dönerek "Nurullah hani dün dediniz ya hocanın başına taş düşmüş diye" Nurullah ' ta "eeee " bende "taş değil müfettiş düşmüş " diyince herkes kahkaha atmaya başladı.
Biraz böyle şakalar yaptıktan sonra gülmekten karnımız ağırmıştı . Nurullah susup konuşmaya başladı "ilk olarak günaydın sonrada şakalarından dolayı teşekkürler birde bugün sadece iki dersimiz var" demesiyle çığlık atıp " vallaha mı lan" dediğimde Seda "vallaha lan" diyince kalkıp halay çekmeye başladık.
Daha sonra Hoca içeri girdi ve yerlerimize oturduk.
En çok sevdiğim Hoca bize dönerek "hayırdır çocuklar neyin sevinci bu?" dediğinde hemen karşımdaki her zaman güler yüzlü olan hocama gülümseyerek "bir bugün en sevdiğimiz hocaya yani Size iki saat dersimiz var, iki bugün sadece iki saat var" dememle Hoca gülerek " hay Allah buna mı halay çekiyordunuz ha?" diyince hemen "Hadi hocam isterseniz birlikte çekelim halay" dediğimizde "sizi gidi yaramazlaaaar !" dedikten sonra derse geçtik.Derslerde bitince herkes okuldan sonra dağıldılar bende MP3'den rastgele bir müzik açıp kulaklığımı bakarak eve yolunu tuttum. Eve giderken birde ne göreyim iki koca köpek kocaman dişleriyle bana doğru hırıltılı sesler çıkararak üstüme doğru gelince "vaaaaaaa...!" diye bağırarak koşmaya başladım .
O kadar çok koşmuştum ki hem nefes almakta hem de ayakta durmakta zorlanıyordum . Durup nefes nefese arkama baktığımda köpekler yoktu bir oh çekerek " acaba nasıl bıraktıklar peşimi" diyerek ellerimi dizllerimin üstüne koydum . Hem dinlenirken hem de nefesim düzene girdikten sonra etrafıma bakmaya başladığımda "Allâh kahretsin burasıda neresi?"diye içimden söylendim. Biri arkamdan "hey güzelim ne yapıyorsun burada?" dediğinde. İçimdeki korkuyu belli etmeden yavaş yavaş ona dönerek sesimi sert bir şekilde turarak "sanane lan " diyince yüzünde pis bir sırıtışla "asiyiz ha" dediğinde hemen karşımdaki kişiye bakarak "hadsizlere asiyiz birader. Şimdi s🍀ktir git yoksa Kötü olur " dediğimde sinirlendi ve bana dahada yaklaşıp " ne olur güzelim. Söylesene hadi "diye söylerken kolumu sert bir biçimde tutmuştu bundan dolayı canım acıdı .
Arkadan sert bir şekilde "önce o dilini kesip sana yedirdikten sonra da o kolunu musait bir yerine takacağım " dediğinde yanımdaki it benden uzaklaşarak titremeye başladığını gördüm. Sesin geldiği tarafa baktığımda taşşş! gibi biri bize doğru geliyordu beni yana itip o itin ağzını burnunu dağıtırken bende şokta onları izliyordum o ,taş gibi çocuk adamı döverken " it oğlu it senin gücün kızlara mı yetiyor ha" diyip o iti nerdeyse bayıltana kadar dövdü. Bana siyah gözleri ile bakınca ,o güzel burnu ve o bakışları içimden "Allâh'ım sana geliyorum " diye geçiçmeme sebep oldu.Birden onun sorusuyla "eeee. ..efendim? " diye kekelediğimde içimden lanet ettim kendime. " sana diyorum ufaklık iyi misin? " dediğinde hemen başımı"evet" anlamında sallayıp onun yüzüne bakmadan "teşekkürler " dedim. Ordan uzaklaşmak için tam arkamı dönüp gidecektim ki "hey ufaklık bekle!" dediğinde gözlerimi kısıp başımı hafiften kaldırarak "neden ?" diyince" vicdansız insanız insan, kalp var taş değil . Allâh'ım bana ceza mı veriyorsun ya Rabb " diye içim de geçirirken bana biraz daha yaklaşmıştı sert olan ses tonuyla ♤"buralı mısın sen ?"
♡"evet ne olmuş yani"
♧ "çünkü buraları fazla tanımıyorsun gibi geldi de o yüzden. " dediğinde doğru söylüyordu aslında Muş 'lu olmama rağmen sadece belirli yerleri bilirdim hem ailem izin vermezdiler hemde ben gezmezdim çok fazla, bu yüzden başımı eğip sustum. Çünkü haklıydı ne yapacağımı bilmeden yakışıklı ya "tekrar teşekkürler yardımın için ve iyi günler dilerim " diyerek arkamı dönüp hızlı hızlı yürümeye başladım. Son bir kez içimden " hoşça kal yakışıklı " dedim ve gittim.
...
Yolda yürürken aklıma hep o, geliyordu . Üzerinde üniforma vardı armağanın üzerinde de "Fen Lisesi" yazıyordu zaten benden yaklaşık beş yaş falan büyüktü ama Allah var taş gibiydi ve ben daha yeni yeni düşünüyorum bunları. " Allâh'ım ne olur sen bize günah yazma birde binbir kere şükürler olsun bana yardım ettiğin için . Amin " diyerek yürümeye devam etim . Başımı kaldırınca eve gelmiştim. Allah' tan bugün sadece iki dersimiz vardı ha yoksa başım büyük bir belada olurdu .
YOU ARE READING
kalbimde ki Boşluk
General FictionHayatın bazı gerçekleri canını yaksa bile her şeye rağmen bir yandan sevmek isteyip daha sonra sevmekten korkan bir kız. Çünkü Sevilmeyi bilmemek kalbindeki boşluğun büyüdüğü ve o boşluğun acı dolu tuzlu kan ile dolması daha da canını yakarak...