4

19 2 0
                                    

Sabah okula geldiğimde  Nurullah ve Seda gil oturmuş konuşuyorlardı.  Dün müfettiş olduğu için çok fazla birşey söyleyemedim.  Arkadaşlara dönerek "Nurullah hani dün dediniz ya hocanın başına taş düşmüş diye" Nurullah ' ta "eeee " bende "taş değil müfettiş düşmüş " diyince herkes kahkaha atmaya başladı.

Biraz böyle şakalar yaptıktan sonra  gülmekten karnımız ağırmıştı .   Nurullah susup konuşmaya başladı "ilk olarak günaydın  sonrada şakalarından dolayı teşekkürler birde bugün sadece iki dersimiz var" demesiyle çığlık atıp  " vallaha  mı  lan" dediğimde  Seda     "vallaha lan"  diyince    kalkıp halay çekmeye başladık.
Daha sonra Hoca içeri girdi ve yerlerimize oturduk.
En çok sevdiğim Hoca bize dönerek "hayırdır çocuklar neyin sevinci bu?" dediğinde hemen karşımdaki her zaman güler yüzlü olan  hocama gülümseyerek   "bir bugün en sevdiğimiz hocaya yani Size iki saat dersimiz var, iki bugün sadece iki saat  var" dememle Hoca gülerek " hay Allah buna mı halay çekiyordunuz ha?" diyince   hemen "Hadi hocam isterseniz birlikte çekelim halay" dediğimizde "sizi gidi yaramazlaaaar !" dedikten sonra derse geçtik. 

Derslerde bitince herkes okuldan sonra dağıldılar bende MP3'den rastgele bir müzik açıp kulaklığımı bakarak eve yolunu tuttum. Eve    giderken birde ne göreyim iki koca köpek kocaman dişleriyle bana doğru hırıltılı sesler çıkararak üstüme  doğru   gelince "vaaaaaaa...!" diye bağırarak koşmaya başladım .

O kadar çok koşmuştum  ki hem  nefes almakta hem de ayakta durmakta  zorlanıyordum .  Durup nefes nefese arkama baktığımda köpekler yoktu bir oh çekerek  " acaba nasıl  bıraktıklar peşimi" diyerek ellerimi dizllerimin üstüne koydum . Hem dinlenirken hem de  nefesim düzene  girdikten sonra etrafıma bakmaya başladığımda "Allâh kahretsin burasıda neresi?"diye içimden söylendim.  Biri arkamdan  "hey güzelim ne yapıyorsun burada?" dediğinde.  İçimdeki  korkuyu belli etmeden yavaş yavaş  ona dönerek sesimi sert bir şekilde turarak "sanane lan " diyince yüzünde pis bir sırıtışla "asiyiz ha" dediğinde hemen karşımdaki kişiye bakarak "hadsizlere asiyiz birader.  Şimdi s🍀ktir git yoksa Kötü olur " dediğimde sinirlendi ve  bana dahada yaklaşıp " ne olur güzelim.  Söylesene hadi "diye söylerken kolumu sert  bir biçimde tutmuştu bundan   dolayı canım acıdı .
Arkadan sert bir şekilde "önce  o dilini kesip   sana yedirdikten sonra da o kolunu musait bir yerine takacağım   " dediğinde  yanımdaki it benden uzaklaşarak titremeye başladığını gördüm. Sesin geldiği tarafa baktığımda taşşş! gibi biri bize doğru geliyordu beni yana itip o itin ağzını burnunu dağıtırken bende şokta onları izliyordum o ,taş gibi çocuk  adamı döverken " it oğlu it senin gücün kızlara mı yetiyor ha" diyip  o iti nerdeyse bayıltana kadar dövdü.  Bana  siyah gözleri ile  bakınca  ,o güzel burnu ve o bakışları içimden "Allâh'ım sana geliyorum " diye  geçiçmeme sebep oldu.

Birden onun sorusuyla  "eeee. ..efendim? " diye kekelediğimde içimden lanet ettim kendime. " sana diyorum ufaklık iyi misin? " dediğinde hemen başımı"evet" anlamında sallayıp onun yüzüne bakmadan "teşekkürler " dedim. Ordan  uzaklaşmak  için tam arkamı dönüp gidecektim ki "hey ufaklık  bekle!" dediğinde gözlerimi  kısıp  başımı hafiften kaldırarak   "neden ?" diyince" vicdansız insanız insan,  kalp var taş değil . Allâh'ım bana ceza mı veriyorsun ya Rabb " diye içim de geçirirken bana biraz daha  yaklaşmıştı  sert olan ses tonuyla ♤"buralı mısın sen ?"
♡"evet ne olmuş yani"
♧ "çünkü buraları   fazla tanımıyorsun gibi geldi de  o yüzden. " dediğinde doğru söylüyordu aslında Muş 'lu olmama rağmen sadece belirli yerleri bilirdim hem ailem izin vermezdiler hemde ben  gezmezdim  çok fazla, bu  yüzden başımı eğip  sustum. Çünkü haklıydı ne yapacağımı bilmeden yakışıklı ya "tekrar teşekkürler yardımın için ve iyi günler dilerim " diyerek  arkamı dönüp hızlı  hızlı yürümeye  başladım. Son bir kez içimden " hoşça kal yakışıklı " dedim ve gittim.
 

                             ...

Yolda yürürken aklıma hep o, geliyordu . Üzerinde üniforma vardı armağanın üzerinde de "Fen Lisesi"  yazıyordu zaten benden yaklaşık beş yaş falan büyüktü ama Allah var taş gibiydi ve ben daha yeni yeni  düşünüyorum bunları.  " Allâh'ım  ne olur  sen  bize  günah  yazma  birde binbir kere şükürler  olsun   bana yardım ettiğin için . Amin " diyerek yürümeye  devam etim   . Başımı kaldırınca eve gelmiştim. Allah' tan bugün sadece iki dersimiz vardı ha yoksa başım büyük bir belada olurdu .                                   

kalbimde ki Boşluk Where stories live. Discover now