Herzaman olduğu gibi sevilmeye hasret İrem . Küçükken sırf belge getiremediğm için annemden yaklaşık 1 saat dayak yiyen küçük bir çocuk . Babamı ne kadar da çok bağlı olsamda onunda tam sevgisinden mahrumum . Daha yeni 7. Sınıfa giderken bile annem ve abim tarafından kapanmak için sürekli ama sürekli baskı altında olduğum için mutsuz ve artık içine kapanık biri olmuştum. 8 sınıfta ise bu baskılar artı. Kapanmaktan nefret ettim resmen " Allâh'ım , sen beni af eyle .'AMİN ' ". Öyle sıkkı bir ailem var ki "bizim ailenin kızları pantolon giyemez ,açık olamaz "bu yüzden ne pantolon giynebilirdim ne de açık olabilirdim bu da benim piskolojimi iyice bozmuş ve kimse yokken kendi kendime sürekli ağlardım. Hayatımda ilk kez teşekkür belgesini 8.sınfta almıştım. Bu biraz da olsa beni rahatlatmıştı .
2. dönem başladığında arkadaşım olan Eda ve Seda hiç anlaşamaz idi. Bundan dolayı hep arada ben kaldırdım. Tabi ki ikisinden önce çok sevdiğim Kuzenlerim olan Gülistan ve Sümmeyra yerleri ap ayrı . Şuan fazla görüşemiyor olsak da yine onlar benim için çok önemliler. Seda gözlerinden dolayı herkes dalga geçse de ,özellikle erkekler, bu benim umrumda dahi değil.
Ha birde Onur hoca var , Sınıf hocamız olur kendisi . Kendileri baya bir ayrımcılık yapar bende hocayı sürekli sinir ederdim .Bize TEOK 'tan bahsetiklerinde ne olduğunu bile bilmiyordum ....
Okuldan eve geldiğim de annem yine kapammam için baskı yaptı. Haliyle kabul etmeyince de beni odaya koyup saatlerce dövmeye başladı yetmedi gidip banyodan fırçayı getirip
bana doğru sallayarak "sen kapan misin hayır or💧pi kızı he?"beni dövmeye başladı . "anne yapma ..." diye ağlayarak yalvarmaya devam ederken annem hala dövmeye devam ediyordu . İçimden sürekli Allah'a "yardım et "diye dua edip duruyorum. Ağabeyim eve gelince annem beni dövmeyi bırakıp yanına giderek "gel oğlum habu şerefsiz beni dinlemir bi sen bağ buna" ağabeyim de hiç bekler mi bir hışımla odaya girerek "ne oldu ha şerefsiz, namusumuz senin elinde mi ha? " diyince hem korkudan hem de dayaktan konuşamıyordum . Ama yine itiraz ettim "kapanmayacağim" dedim . Bu sefer dövme sırası ağabeyimdeydi . Süpürgenin hortumu ile dövmeye başladı. Bana dönerek "kapanacak mısın? "diye sorduğunda "hayır" deyince daha da sinirlendi ve her iki eliyle boğazımı sakmaya başladı . Nefes alamiyordum eğer ağabeyimin eşi yani yengem o an odaya girmese beni öldürecek idi "bırak öldüreceksin kızı "dediğinde ağabeyim ona dönerek "karışma Aynur hemen çık odadan "diye kükrerken o an boğazımı bırakmıştı.Geri nefes almaya başladığımda bu seferde beni yere atıp tekmelemeye başladı . Sonunda durdu ve eğilip bana bakarak "Tamam senin istediğin gibi olsun sana iki seçenek ya kapanıp okuyacak ya da açık olup okumayacaksin anladın mı ? " nefes nefese kalmış bir biçimde o, keskin sözleri söylediği an sanki başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Kapanmak istemiyorum ama okulum benim geleceğim. Tek kelime etmeyince ağabeyim okul çanta mı yakmak için aldığında koşup ağabeyimin ayağına kapanarak bir türlü durmayan gözyaşları mı elimin tersiyle silip "tamam kapanacağım ama liseye geçince söz kazpanacağım" dediğimde zafer kazanmış gibi yüzüne bir gülümseme takıp olumlu anlamda başını sallayarak odadan çıktı . Gittikten sonra sessizce yine ağlamaya başladım . "Pislik herifler , hepinizden nefret ediyorum " diye arkasından söylendim.
Dayak yemekten mos Mor olmuş vücuduma bakarken kardeşlerim bana bakıyorlar dı onlara" çıkın" işareti yapınca hiç birşey demeden çıktılar babam gelmeden ağlayarak hem de kimsenin yüzünü görmek istemediğim için hemen yatağa girip uykuya bıraktım kendimi. Bu biraz zor olsada .
VOUS LISEZ
kalbimde ki Boşluk
Fiction généraleHayatın bazı gerçekleri canını yaksa bile her şeye rağmen bir yandan sevmek isteyip daha sonra sevmekten korkan bir kız. Çünkü Sevilmeyi bilmemek kalbindeki boşluğun büyüdüğü ve o boşluğun acı dolu tuzlu kan ile dolması daha da canını yakarak...