1.7

94 5 35
                                    

Hepinizin bayramı mübarek olsun.  Bu arada lütfen bana bir dahaki bölüm olacaklardan dolayı sövmeyin...

Ayrıca bayramda zar zor bölüm yazıyorum lütfen emeğime karşılık sizde oy verip yorum yapın.

Yoongi...
Onun burda ne işi vardı? Daha doğrusu o burayı nerden biliyordu. Okulda burayı bilen sayılı kişiler vardı o yüzden pek fazla kimse olmazdı.

Tam konuşucaktım ki elini ağzıma götürüp kulağıma fısıldadı.

"Sessiz ol. Nöbetçi öğretmen burda"

Gözlerine baktığımda stresten ısırdığım dudaklarıma baktığını gördüm. Ne var yani sadece 278293949 kez dudağımın yarasını ısırıp kanatmıştım. Şimdi düşününce... sanırım önemsenmicek bir şey değilmiş. Eminimki dudağım berbat haldedir.

Tam bir bir şey sölicektim ki gelen ayak sesleriyle, ağzımı kapatmam ve kendini bana daha da bastırması bir olmuştu. Şu anda nöbetçi öğretmen yoonginin arkasından geçiyordu. Duvar  arasında olduğumuzdan görünmüyordu ancak yoongi bir milim dahi geri giderse görüneceğine emindim.

Yüzlerimiz o kadar yakındı ki ayrıca erkekliğini de hissediyordum ve bu iğrenmeme sebep oluyordu. O şey işlerinden miğdem bulanırdı. İnsanlar öyle iğrenç bir şeyi nasıl yapıyorlardı ki?

Chan ölmeden önce onunla bu konu hakkında konuşurduk. Ben miğdem bulandığımı söylerken o ne kadar güzel bir şey olduğu hakkında övgüler yağdırırdı. Şu anda fark ediyorumda... sanırım chan sapığın önde gideniymiş. Benim sapığım.

Kendini bastırdığından beri gözlerime sanki bir şeyi anlamak istermişçesine bakıyordu. Bense gerginlikten fena halde terleyip yüzü dışında etrafta ne varsa göz gezdiriyordum.

Şu anda acayip şekilde gergingindim. Bedenlerimiz gereğinden fazla yakındı. Hatta baya birbirimize girmiştik. Erkekliğini hissediyordum. Şişkin değildi ancak bu his bile kusmama bir nedendi.

Ayak sesleri uzaklaştığında yoongiyi bir anda ittirip terastan aşağıya içimde ne varsa çıkardım. (Lan insan içinde seslide gülemiyom ama şu anda içimden anırıyom valla zor yazdım bu kısmı)

Yoongi bana ağzını açmış "napıyo bu aq" bakışları atıyordu. Tam bitti sanarken bir öğürme daha geldi ve ben tekrar aşağıya kustum.

Biraz bekledikten sonra bittiğini anladım ve çantamdan peçete çıkarıp ağzımı sildim. Belki bu işi bir gün evlendiğim zaman yapacaktım ancak şu anda cidden miğdem kaldırmıyordu.

Yoongiye baktığımda uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu. Tam kahkaha patlatıcaktım ki aklıma az önce olanlar geldi ve hemen kendimi tutup çantamı sırtıma geçirdim.

"Ş-şey iyimisin jae rim?"

Şu anda endişeleniyormuş gibi bakmasına inanamayı istemiyordum. Ki uzun bir süre yüzünü de görmek istemiyordum. Ama bu akşam ne yazık ki ödev yapmaya kookla bize gelicekti.

Yüzüne bile bakmadan merdivenlerden inmeye başladım. Eve gidicektim. Sabah kahvaltı etmemiştim. Kustuktan sonrada uzun bir süre bir şey yiyemezdim. Eğer yemezsemde akşama kadar açlıktan bayılırdım. En iyisi evde kendime bitki çayı yapıp biraz dinlenmekti.

Okuldan çıktığımda hızlı adımlarla eve doğru yürüyordum. Lisaya midemin kötü olduğunu ve eve gideceğimi söyledim. O da zaten midemin hassas olduğunu biliyordu. İyimisin gibi bir kaç mesaj attıktan sonra evleride toparlamamı yazmıştı. Çünkü bu akşam hoşlandığı çocuk bize ödev yapmaya gelecekti. Solar zaten bu günde ödev yapmaya gidecekti.

***

Eve geldiğimde etrafı toparlayıp kendime bitki çayı hazırladım.

Odama çıkıp üstümü değiştirdim ve yatağıma yattım. Çayıda yandaki komidinin üstüne koydum ve yavaş yavaş içmeye başladım. Bu çay bana her zaman iyi gelirdi.

***

Kapı çaldığında aşağıya inip kapıyı açtım. Karşımda lisa, jungkook ve yoongi üçlüsü duruyordu. İçeri geçmeleri için kenara çekildim.

Yoongi iyimisin der gibi bakıyordum. Hıh çokta umrumdaydı. Göz teması kurmadan içeri ilerledim.

J:İyimisin jae?

Lisa bizimkilere anlatmış olmalıydı.

"İyiyim kook teşekkür ederim."

Y: Hadi hemen başlayalım şu ödeve

Der demez esnedi. Cidden bu adam kaçta yatıyordu da bütün gün uyumayı beceriyordu (burayı yazarken kesinlikle fesat düşünmedim ve düşünmemişsinizdir). Aman canım banane.

L: Tamam o zaman biz burda yapalım. Sizde jaenin odasında yapın.

Ona "ne saçmalıyorsun?" Bakışları atıyordum. O ise bana lütfen bakışları atıyordu. Şimdi anlamıştım kookla biraz yalnız kalmak istiyordu.

"Peki"

Deyip ayağa kalktım yoongide peşimden geliyordu.

***

Saat on iki olmuştu ve biz neredeyse ödevi bitirmiştik. Sadece ödev hakkında konuşmuştuk. Ona baktığımda gerekli yerli not alıyordu. Ancak benim çok uykum gelmişti ve yavaştan gözlerim kapanıyordu.

En son hatırladığım şey ise birinin beni kucağına almış olmasıydı...

Solar'dan

2 hafta önce...

Min sung un evinden çıktığımızda bir kafeye gittik.

"Sakın bir yanlış yapıyım deme bu işi bir kere kabul ettin geri dönüşü yok"

"Ben zaten en büyük yanlışı sana aşık olmakla yaptım namjoon. Umarım sende beni sevmeyi denemekte başarılı olursun."

Bu arada ben pek şunu bunu takip edin demekten hoşlanmam ancak A_KaridesEden kankam, noxamara ise wattpad ortamında tanıştığım biri. Gerçekten efsane kitapları var. Onlarında kitaplarına bir göz atarsanız sevinirim. İyi geceleeer 😘😘😘

SILENT PAIN |||MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin