Hoseok ellerini oturduğu banka bastırdıktan sonra, burnunu tekrar çekti. Sürekli gözünden akan yaşları artık silmeye bile mecali kalmamıştı. İyi gittiğini, onu unuttuğunu düşünmüştü ama bunu hala başaramadığını anlıyordu bu gece. Adını bile bilmediği adam, şu an onun yanına gelecekti ve bu Hoseok'u biraz daha sakinleştiriyordu. Ağlayacak bir omuz, her şeyden iyiydi, değil mi?
''Kızıl..''
Kulağına gelen tanıdık sesle kafasını iki yana salladı Hoseok. Duyguları karışmıştı ve şimdi de onun sesini mi duyuyordu. Bu sefer ses tonu daha doygun olan kişi, siyah sweatshirt, siyah maske, siyah şapka ve siyah pantolon giymişti. Tamamen karanlıktı fakat yine de onu kelimeden anlamıştı. Hoseok'un yanına oturarak, sadece gözlerinin göründüğü maskeyle ona baktı. Hoseok ise öylece yere bakıyor, akan göz yaşlarına dur demek istiyordu.
''Hyung..''
Yoongi'nin kulağına gelen çatlak sesle, içinin parçalandığını hissetti. Elini Hoseok'un omzuna koyarak, ''Neler oluyor?'' diye fısıldadı.
Hoseok, bir anda hüngür hüngür ağlamaya başlamış, ve kollarını yanındaki adama dolamıştı. Yoongi, şoktan ayrıldıktan sonra, ellerini ince bele sarsa bile, onun için kutsal olan bu bedene temas etmek şu an onu ölüme sürükleyebilirdi. Cidden sesli bir şekilde ağlamasına devam eden Hoseok, kesik kesik konuşmaya başladı.
''H-hyung, o...o birine aşıkmış.''
Yoongi, tekrar ve tekrar içinin parçalara ayrıldığını hissetti. Aşık olduğu adam, kollarında başka bir adam için ağlıyordu. Elini yavaşça kızıl tutamlara götürse bile, dokunmadan geri çekmişti.
Dakikalar sonra, Hoseok ağlamasını kesmiş, ama hala Yoongi'nin boynunda yatıyordu. O kimdi, nasıldı, ya da cidden aynı okuldalar mıydı umrunda bile değildi. Bu adam, ona iyi gelmişti. Kafasını tanımadığı Hyung'undan kaldırmadan hemen önce, dudaklarını boynuna bastırdı.
Kaskatı kesilen beden, ellerini Hoseok'tan çekerek ondan uzaklaştı. ''Teşekkürler Hyung.''
''Önemsiz, Kızıl.''
Hyung'unun ayaklanması ile Hoseok ayağa kalkmış, ve onu öpmek için ona yaklaşmıştı. Maskesine tebessüm ederek baktıktan sonra, şapkasını biraz aşağı çekti. Dudaklarını, saçları dökülen şakaklarına bastırmış, şapkayı düzeltmişti.
''Dikkatli git, Kızıl.''
Hyung'unun hızla olduğu yerden ayrılması ile gülümsedi. Onu bulmalı, ve bir an önce ona aşık olmalıydı.
^^^^
@mingenius
Seni sokuk velet.
Beni öptün.
İki defa.
Ben öldüm.
İki defa.
@hopeseok
Hyung, sarılmamızı nasıl saymazsın?
@mingenius
Kızıl, ben öldüm diyorum..
Kokunda boğulacaktım.
Yapma be Kızıl'ım.
@hopeseok
Kızıl'ım..
Kalbim fiyuv etti Hyung..
Kızıl'ın, senin kokuna hayran kaldı...Tenine öpücüklerini dizmemek için zor tuttu kendini.
@mingenius
O uğruna ağladığın sokuk herif kim?
Bana söylesene.
Sikip geleyim.
@hopeseok
O işlemi bana yapmanı tercih ederim Hyung'um.
: )
Mrr.
@mingenius
Arsız velet.
İlk defa bir hayalimi söylemiş gibi olacak ama.
İleride sevgili olursak, okula bizim için oda mı yaptırsak?
@hopeseok
Çok ses olur : )
Öğrenciler sıkılır
@mingenius
Jung Hoseok.
Sen çok tehlikeli bir insansın.
@hopeseok
İstersen uslu da olurum.
Kabul et, çok güzel bir ukeyim.
@mingenius
Cilveli cilveli konuşma benimle.
Uyu, Kızıl.
@hopeseok
?
@mingenius
Uyu, Kızıl'ım..
@hopeseok
YA NASIL ANLADIN HEMEN KLMEKLMKL
@mingenius
Adımı oku, ve anla bebeğim.
@hopeseok
Güzel uyu, Hyung.
( görüldü 03.52 )
//////////////////////////
YAAA ÇOK SOFT OLDUM
NASILDI BÖLÜM?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANCER / Sope / YoonSeok TEXTING
Hayran Kurgu''Bir daha dans ederken, dilini dudağında gezdirme.'' ''Neden? Tuvalete koşmak yoruyor mu?'' SOPE TEXTING TAMAMLANDI