BÖLÜM:7 GERÇEKLER

2K 83 6
                                    

     arkadaşlar biliyorum okuyucu sayımız az ama bana sizlerde yetersiniz eleştireceğiniz bir şey olursa lütfen yorum atmaktan kaçınmayın her türlü eleştiriye açığım.percbethi  henüz başlatmadım nedenini sonradan anlayacaksınız.lütfen votelemyi unutmayın yalnızca birkaç saniyenizi alır ve lütfen yorum atın! hadi PJO hayranları şimdi sizi daha fazla sıkmadan bölümle başbaşa bırakıyorum.xoxoxoxoxoxo :D

   kulübelere dağılldıktan sonra bir haberci geldi ve kheron'un beni çağırdıını söyledi.koşarak büyük eve gittim çünkü daha yapacak çok işim vardı ve sabah erkenden göreve çıkacaktık.karmakarışık hisler içeriindeydim ve bu göree gitmeyi iple çekiyordum.nedeni ise gayet eçıktı.annbethi seviyordum onunla birlikte yalnızca dört kişi olacaktık bu da eeninde sonunda konuşucağız demek oluyor.kıvırcıkla zaten iyi anlaşıyorum hem bella ile zaten çıkıyor gibi bir şeyiz annbethin luke ile birlikte partideyken benim bella ile partiye girişim geldi birden aklıma annbethin surat ifadesi birden nasıl da değişmişti yerini alan bakışlar korkunç bakışlardı ben bu bakışları beni gördüğü için yapıyor sanıyordum ama bunlar bella ile beni gördüğü içindi.bu düşüncelere dalmışken büyük eve varmıştım bile kheron beni içeriye davet etti.

    bana döndü ve '' percy bu göreve çıkmadan önce bilmen gerekn bazı şeyleri öğrenmen gerekiyor.biliyorsun okulda sana furia saldırmıştı ve şimşeği çaldığını söylemişti ama şimşeği aslında kimin aldığı ortaya çıktı şimşeği kronos almış yani zeus poseidon e hadesin babası.sen kampa gelei neredeyse iki hafta oldu ve zeus sen kampa geldikten iki gün sonra tartarussa şimşeğini almak üzere indi ve bir daha haber alınamadı.oraya gitmeyi ise hiçbir tanrı ya da melez istemiyor.bir tanrı dışında:baban.onu ise olimpostan göndermiyorlar.bildiğin üzere her ne kadar olimposun yüce on iki tanrısı vasada zeus yokken olimpos neredeyse tamamen savunmasız ve olimposu savunabilecek tek kişi de baban ama babanında başı dertte evlat babanında üçlü yabası kayıp ve onuda kronosun aldığı düşünüyor.bunu kimseye söyleme çünkü bunu baban ben ve senden başka kimse bilmiyor.

       percy sana bu görevinde başarılar orada yanında olamayacağım keşke daha çok eğitim zamanın olsaydı ama maalesef yok.annbeth,kıvırcık ve bella bu göreve çıkmaya tam tekmil hazırdık.annebth bellaya tıpkı öldürecek gibi bakıyordu ama bunu yapmaya hakkı yoktu çünkü o beni istemiyordu oysa ben onu deli gibi seviyordum.ama  o bunu bilmiyordu.dur biraz bilmiyormuydu.kesik kesik bir şeyler hatırlıyordum.annabethi ilk kurtardığım zaman sen kimsin de beni kuratrıyorsun demişti ben ise çünkü seni seviyorum demiştim ve arkadaşlarıyla birlikte benle dalga geçmişlerdi.ne yani bu hep böyle devam etti o sorunsuz geçti dediğim iki haftada bana ne olmuştu da hiç bir şey hatırlamıyorum oysa ona kaç kez söylemiştim ondan hoşlandığımı.o ise kaç kez reddetmişti.şimdi ise kalkmış sözüm ona beni kıskanıyor ve triplere giriyordu işte buna hakkı yoktu.hem herşeyden önce bellenın hiçbir suçu yoktu.

     ben böyle düşünürken bella yanıma geldi ve nasılsın dedi onun o sıcacık gülümsemesine nasıl karşı koyabilir ki insan bende gülümsedim ve bella saçımın üzerindeki tozu alırken hala birbirimize gülümsüyorduk.bella gülümsemesini yüzüne yayarak acaba bizi birisi bu şekilde görse ne düşünür dediği sırada annebth yanımıza gelmeye başladı biz hemen toparlandık ve annbeth balla ve bana buz gibi birbakış fırlattıktan sonra öne geçti ve göreve gelmek istiyorsanız hızlansanız iyi olacak diyerek sinirini biz belli etti.

       yol boyunca canavar tehlikesi olduğu için dalgakıranı elimde tutuyordum annbeth hançerini hemen iç cebine iliştirmişti ve olası bir saldırıya karşı hazırlıklı duruyordu.bella ise kendi hançerini iç cebine sokmuş annbeth gibi o da olası bir saldırıya hazırlıklı gözüküyoru.bu düşüncelere dalmışken yeraltı dünyasının girişini bulmak için nereye gideceğiz diye bir soru yönelttim.annbeth ukala bir tavırla bana cevabı yapıştırdı elbette dağ tanrıların sonuçta yeraltına giden tünelleri onlardan daha iyi kim bilebilir.

      günlerdir yürüyorduk ve nihayet longislanda varmıştık.burada dağ tanrılarından yeraltının giriş kapısını bize göstermesini isteyecektik ama beklenmeyen bir şey oldu tam onları nasıl bulacağımızı düşünüyorduk ki onlar bizi buldu.

    bizi yakalayıp bir torbaya koydular ve kendi saraylarına götürdüler saryaın dört bir yanı dağ hayvanarının doldurulmuş post heykellerinden oluşuyorudu.kıvırcık bir tane de satirin doldurulmuş heykelini görünce neredeyse bayılıyordu.dağ tanrılar bizim onların bölgesinde ne aradığımızı sordular elbette kibar bi şekilde sormadılar.''denizin oğlu seni buraya getiren bu kadar önemli olan şey nedir?'' ben onlara yeraltı dünyasına gitmek istediğimi söyleyince bana alayla baktlar ve bunun için geçidi bulmana gerek yok sadece bizi öldür demen yeterli zaten kısa yoldan gidersin dedi ve hepsi birden oldukça kaba bir şekilde gülmeye başladılar çok komikti ya ben neden gülmedim anlamadım.içlerin onlardan üstün olduğu gayet açık olan bir dağ tanrısı geldi ve gür sesiyle kesin şamatayı diye bağırdı bir anda herkes sus pus oldu.sonra bize döndü ve içinizden birisi beni ölümüne bir dövüşte yenmeyi başarırsa istediğinizi size vereceğime dair styks nehri üzerine yemin ediyorum dedi.annbeth hemen atıldı ve iyi ama nasıl ölümüne dövüş olacak sen ölümsüzsün deyince ölümsüzlüğü dövüşlerde bırakırım cevabını aldı.ben dağ tanrısının karşısına geçtim ve seninle ben dövüşücem dedim.dağ tanrısı tıpkı beklediğim gibi deniz tanrısının oğlu babana çok benziyorsun dedi ama bu hoşuma gitmedi ne yani gitmeli miydi?dövüş için yarın sabah kararlaştırıldı ve her ikimizin de eşit şartlarda saaşabilmesi için dağın denize kıyısı olan bir yerde savaşacaktık.yarına kadar ise istediğimizi yeyip içmekte serbesttik aslın dağ tanrıları misafrperver sayılırlardı.savaş işte bunun için doğmuştum.nihayet kim olduğumu anlamaya başlıyprum ve ne yapmak için doğduğum o konu hala bir sırdı!...

 arkadaşlar eğer beğenmediyseniz söyleyin kitabı bitirmemi isteyen varsa yorum da atabilir mesaj da hatalarımı görürseniz litfen söyleyin iyi gecelerr xoxoxox

percy jackson ve olimposlular neptünün yoluWhere stories live. Discover now