percy jackson ve olimposlular neptünün yolu

FİNAL

Annabeth Jacob ve ben artik yaratilisin besiginde yani Orta Asya topraklarindaydik. Her an yeni bir tehlike atlatarak buraya kadar sag saglim gelmeyi basarmistik. Burdan sonrasinda buranin asil sahipleri olan Türklerin kuysal saymis oldugu bir daga gitmemiz gerekiyordu. ''Tengri Dagi'' bu dagda Oguz Han'a ait esyalar varmis ve gelecegin en buyuk kahramani icin saklanmis. Altin yay ve uc gumus oku orada bulmayi umit ediyoruz.

Biraz daha ilerledikten sonra Annabeth be Jacob'un bana yetismekte zorlandiklaeini gordum. Bu inin cinin top oynadigi bozkir topraklarindangunlerdir yol almak onlari da en ez benim kadar yipratmisa benziyordu. Burada kamp kuracagiz dedim ve Jacob'a ates yakmasini isaret ettim. Ates yakmak icin ne bir dala ne de baska bir seye ihtiyacimiz yoktu. Jacob eline bir cinar tohumu aldi ve zamani onun icin hizlandirarak bor anda bir bucuk metre uzunlugunda fide peyda etti.fideyi elinde bir sure daha bekletti ve fide yine yaslanmaya basladi.kurudu ve nihayet odun komuru haline geldi. Cebinden cikardigi kibritiyle yere yigmis oldugu cinar dallarini tutusturdu ve atesin cevresinde yerlerimizi almaya basladik. Bir saat once bir saldiriya ugramistik ve gorgon kiz kardeslerle savasmak zorumda kalmistik. Onlardan birisinin bacagimda actigi kesik hala zonkluyordu be bunun icin Annaneth bitaz ambrosia ve nektar onerdi. Ne yapacagim hakkimdaki tek ongorum silahlari almakti. Yaratlisin sirrini ogrenmek bir secenekti ve ben ne yapacagimi bilmiyordum. Yaratilisin sirrini ogrenirsem tum yaratilmislarin uzerinde guc sahibi olacaktim. Oguz han bu sirri ogrenmis ama tanrilardan daha guclu olmak yerine yalnizca bu bilgiyi gelecegin en buyuk kahramanina birakmayi tercih etmisti. Tanrilar Titanlar hatta tanrilarin turediklerini soyledikleri Chaos'un ta kendisi bu parsomenleri yok etmek istemis ama basaramamisti. Oguz han magarasini oyle bir gucle korumustu ki tum olumsuzler birlesse yine de bu engeli asamazlardi. Bunu anlayan tanrilar ve diger olumsuzler yok etmekten vazgecmis ve varligini gizli tutmaya karar vermislerdi. İste o masallarda gecen kaf dagi bu aradigimiz dag oluyordu ve olumsuzluk iksiride bu parsomenler. İnsanlar yuzyillarca bu parsomenleri aramis ama bulamamisti. Benimse merak ettigim iki husu vardi. Birincisi Oguz Han yaratilisin sirrini nasil ogrenmisti. İkincisi boylesine bir gucu hic kullanmadan nasil itmisti. İsteseydi tum olumsuzleri yok edebilir ve tek tanri olabilirdi. Bu sorularini eger bir gun karsilasirsa Oguz Han'a sormayi aklinin bir kosesine yazdi ve kamp atesinin ilikliginda derin bir uykuya dalmak icin gozlerini kapadi.

Tuhafti ama uyandiginda Annabeth nobet tutuyor ve Jacob ise yatiyordu. Ne zamandir uyuyordu. Neden kimse onu uyandirmamisti. Ve en onemlisi geceyi ruyasiz gecirmisti. Bu bir melez icin neredeyse imkansiz bir seydi. Yinede kimseye bir sey soylemedim. Yolculuga ciktigimizdan beri kimseyle tek kelime konusmamistim ve onlatdanbu duruma alismislardi Annabeth'e Jacob'i uyandirmasini isaret ettim.

...

Nihayet Tengri daginin onune gelmistik. Burdan gerisine kendim devam etmem gerekiyordu. Annabeth geldi ve boynuma sarildi. Jacob ufak bir tebessumun ardindan bana sarildi ve guven verircesine sirtimi sivazladi. Yolculuk gibi vefalasmamiz da konusmasiz gecmisti.

...

Magaranin onune geldigimde bir ihtiyari orada buldum. Nurla isildayan bir yuzu vardi. Bana dogru bakti ve gulumsedi. Hos geldin Perseus seni ne kadar zamandir bekliyorum bilemezsin. Ben de ihtiyatin konusmasini kafamda tartarken burik bir gulumsemeyle yanit verdim. İhtiyar sanirim bunlari almaya geldin diyerek altin yay be uc gumus oku cikartti. İcimden bir ses bunun bir tuzak oldugunu soyluyordu. Yani nasil bu kadar basit olabilirdi ki. Eger bum kadar basit olsaydi birakin olumsuzleri kucuk bir cocuk bile bunu alabilirdi.

Yasli adam zihnimi okumuscasina bir cevap verdi.'' kendi kendine soruyorsun. Madem bu kadar basitti neden daha once kimse almayi basaramadi diye. Cunku bu magara artik yalnizca sana ozel perseus. Bu magarayi ne olumsuzler ne de baska birisi bulamaz. Ben bile. Bu yuzden bu magarayi hic terk etmedim. Binlerce yildir senin gelmeni bekliyorum.