3.3

4.1K 195 6
                                    

Bugün eve ablama göre çok önemli kişiler gelecekti.Çünkü ablam bu gece sözleniyordu.4 senedir görmediğim,bizden uzak şehirde okuyan ablamı ömür boyu bir daha göremeyecektim.Aslına bakarsak sevinsem mi üzülsem mi bilemiyordum bile.

Benden 7 yaş büyüktü ve eline mesleğini almıştı.Özgür bir kadın imajını bizden ayrı olduğu gün çizmişti.Aramızda baya bir yaş farkı olduğu için de pek onunla anlaşamıyordum.Gitse de kurtulsam.Ha ha ha!

"Aslım,terziye gidiyorsun adımı söyle sana bir elbise verecek onu çabuk getir."Bugün onun özel günü olduğundan dolayı onunla kavga etmek istemedim.Yoksa'sen niye gitmiyorsun?'diye çıkışırdım.Ama bu da kardeş yüreği."Ne bekliyorsun Aslım!Gelmelerine 2 saat kaldı!Hadi yürü!"Gözlerimi kıstım.Uzamış olan saçlarımı savurarak odadan çıkıp dış kapıya yöneldim.Ayakkabılarıma giyinirken dışımdan söyleniyordum.

"Enişte de enişte olsa.Bulmuş onunla aynı yerde çalışan birini yaşım gelmiş yetmişe bundan sonra nasıl koca bulurum diye direkt çocuğa sazan gibi atlamıştır.Ben bilirim çünkü ablamı."Terziye doğru yürüdüm.Bize yakın olduğu için şükrediyordum.

Açık olan üzerinde Terzi yazan kapıdan içeri girdim.Beni görünce tezgahta olan abla gülümsedi.Bende karşılıklı olarak gülümsedim.Kibarlıktan."Şey ben-"

"Ablanın elbisesi için geldin değil mi?"40'lı yaşlarının sonunda olduğunu zannettiğim abla,daha fazla gülümseyerek arkada askılıkta olan elbiselere baktı.Poşetli siyah elbiseyi tezgaha koydu.Elbiseye baktım."Evet bu elbise.Teşekkür ederim."Askılıktan tutup kapıya yürüdüm."Yine bekleriz."Dedi.Bir şey demeden terziden çıktım.Elbiseye bir şey olur diye çok dikkatli yürüyordum.

Dün yağmur yağmıştı ve her yer çamur içindeydi.Eğer çamur felan değdirirsem ablam o çamuru bana yalatırdı.Dikkatli olmalıydım bu yüzden.Cebimdeki anahtarı çıkardım ve kapının deliğine geçirdim.Ben daha çevirmeden kapı açıldı.Ablam,elimdeki elbiseyi aldı ve kapıyı yüzüme örttü.Ne kadar kibardı!
||
Akşam olmuş gelmelerine 1 saat kalmıştı.Ablam oturduğu yerde titriyor,arada ayağa kalkıp volta atıyordu.Hem bizi fazla strese sokuyordu hem de başımızı döndürüyordu.Onu böyle görmek beni güldürmüştü."Kızım,otur yerine başımız döndü."Şu an babam ağzımdaki baklayı söylemişti.Yerine oturdu.

"Baba verecek miyiz abla mı?"Dedim.Merakımdan sormuştum.Belki vermeyip geri yollacaktık.Güldü."Elbette vereceğiz.Vermeyipte ne yapacağız?"O da doğruydu.Evlenme yaşı gelmişti bile.

Kapı zili çalmıştı.Bizden önce ablam yerinden kalkıp kapıya koştu.Komidinde olan aynada kendini ilk bir düzeltti.Bizde yan yana dizilmiştik.Âdettendi.Ablam kapıyı açtı ve gözlerime inanamadım.Arkada 20 kişi bilemedim 25 kişi vardı.Bunlar napıyordu?Cemaat toplayıp namaz mı kılacaklardı?İçeri ilk eniştem olacak kişi girdi ve çiçeği ablama verdi.Çiçek büyük ve pahalıya benziyordu.

Hepsi oturmuş normal sohbet ediyorlardı.Havadan sudan işte.Ama fark etmem uzun sürmediği biri bana bakıp duruyordu.İlk üzerimi baştan aşağı süzdü.Üstümdekilere baktım.Dekolte olan yerlerim yoktu.Sonra yüzüme baktı.Röntgen mi çekiyordu?Çünkü birinin bana böyle bakması beni hiç hoşnut etmemişti.

Mutfağa girdim.Bakışları beni rahatsız etmişti.Buzdolabında olan soğuk suyu bardağa doldurdum ve bir dikişte bitirdim."Merhaba."Arkama döndüm.Beni süzen çocuktu.Hiç fark etmemişim gibi"bir şey mi oldu?"Kibarlıktan olsa gerek takım elbiseye giymişti."Bir şey olmadı.Adını soracaktım."Nezaketten dolayı gülümsedim.Şu an bile yürüme peşindeydi.Erkek tarafı hep böyleyse düğünde neler olurdu,bilemiyorum.

"Adım Aslım.Gelinin kardeşiyim."

"Aslım mı Aslı mı?"

"Aslım."Elini uzattı."Bende Görkem.Kuzeni olurum.Damadın."Elini sıktım ve hemen geri çektim.Burada fazla durmak istemiyordum.Bir şey demeden yanından geçtim.Zaten demem de gerekmiyordu.

İçeri tam oturacakken kapı çaldı ve herkes bir anda sohbeti kesti."Kim ki?"Annem ayağa kalkmadan onu oturttum ve kapıya ben yöneldim.Erkek tarafından gelecek kişiler mi vardı?Arabayı park edecek yer bulamayıp şimdi mi geliyordu?Gerçekten 1 kişiyi bile çekemezdim.Kim o demeden kapıyı açtım ve karşımda şaşkın bakışlarıyla Batın'ı gördüm.

"Bir şey sorabilir miyim?20 çift ayakkabı görüyorum.Sebep?"Sorusunu cevapsız bırakarak boynuna sarıldım.Sorusunu cevaplayacaktım ama şimdi değil.Onu çok özlemiştim ve geleceğini bana söylememişti.Ellerini belime doladı.Kokusunu unutacak kısma gelmişken şimdi gelip kokusunu içime çekmem beni mutlu etmişti.

Boynundan ellerimi çektim ve onu içeri soktum.Arkasından da kapıyı örttüm."Şöyle diyeyim ablamı istemeye geldiler."Daha çok şaşırdı."Hadi canım!"Başımı sallamakla yetindim.

Elinden tutup oturma odasına geçtik.Annem ve diğerleri görünce kimse onu beklemiyordu.Daha doğrusu ailemden başka tanıyan yoktu.Ablamın kayınvalidesi olacak kadın dudaklarını aralattı."Oğlunuz mu?"Annem gülümseyerek"hayır.Aslım'ın erkek arkadaşı."Herkes dikkatle bakarken Batın'ı kapının kenarına oturtmuştum.Batın ilk herkese gülümseyerek selam verdi.

Babam,"hoşgeldin oğlum.Fransa nasıldı?"Daha yeni tanışmış olduğum Görkem,Batın'dan önce atladı."Fransa'da mı çalışıyorsun?"Batın'a söz hakkı vermeyerek ben konuştum."Hayır,okuyor."

"Ne okuyorsun?"Ablamın kayınpederi sormuştu.Adlarını bilmiyordum.Bu yüzden böyle hitap ediyordum.Bu sefer Batın,kimse atlamadan önce cevapladı."Tıp okuyorum efendim."Son kelimesinde kibarlık taşıdığı belliydi.

Kadının başını sallaması bitince ablam"ben kahveleri yapayım o zaman."Diyip yerinden kalktı.Kapı eşiğinde oturan beni,kıyafetimden çekiştirip kaldırdı.Peşinden yürüdüm.Dolapta 2 paket olan kahveyi çıkardım.Bu kadar adama anca yeterdi.Telveye koydum ve yapmaya başladık.Yapmamız yarım saatimizi almıştı ve içerden kahkaha sesleri geliyordu.Babam kesin içeridekilere o tatsız şakalarından yapıyordu.Hepsi yaşlı ruhlu olduğu için gülüyordu galiba.

Annemde yanımızı geldi."Taşımaya yardım edeyim."Bir tepsiyi anneme verdim.O içeri giderken ablam kahveye tuz ve karabiber atıyordu.Yine yapacağını yapıyordu.O da bir tepsi alınca bende arkasından elimdeki tepsiyle takip ettim.

Son olarak yerde oturan Batın'a kahvesini verdim.Gülümsüyordu.Ama içinden kahkaha attığı belliydi.Yanına oturdum.Kulağıma eğilerek"bende bir gün elinden tuzlu kahveni içerim."Kahve tuttuğu koluna vurdum.Kahve sallansa da dökülmedi."Doktor ol gel kapıma iste beni babamdan."Saçlarımı karıştırdı."Uzamış saçların."O uçağa binmeden önce uzat saçlarını demişti ve o günden beri saçlarıma hiç makas vurmuyordum."Uzat dedin uzatıyorum."Saçlarımı kulağımın arkasına alıp düzeltti.

Damat,tuzlu kahvesini de içince gel gelelim gelme sebeplerine.Babam ve karşılıklı oturan ablamın kayınpederi kahvelerini masaya koydular."Aslında gelme sebebimiz belli ama âdettendir biz yine de söyleyelim."Ablama bakınca titriyordu."Gençler birbirlerini görmüş,beğenmiş,sevmişler.Allah'ın emri Peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz."Babama baktım.Gözü ablamdaydı.Ee kız babası da olmak bu kadar zordu."Netice de görüp sevmişler.Bize de vermek düşer.Verdik gitti."

meçhul | textingWhere stories live. Discover now