"Evet öyle, Türkiye şartlarında aynı anda iki uzmanlık zor ama Amerika'da yapılabiliyor. Denklik de veriyorlar ve ben ikisi de olabiliyorum. Bunu sormak için gelmedin sanırım."

"Evet, aslında arkadaşım için geldim. Asistan alımı olduğunu öğrenmiş..." Timuçin cümlesini tamamlayamadan Deniz araya girdi.

"Maalesef kadroyu doldurduk."

"Kendisi uzman doktor ve akademik kariyer yapmayı da düşünüyor. Belki ona bir şans verirsiniz diye geldim." Uzman doktor lafını duyunca biraz da olsa ilgisini çekmeyi başarmıştı.

"Branşı?"

"Psikiyatri..."

"Aslında olabilir. Nereden mezun oldu?"

"Ege Üniversitesi."

"Açıkçası Psikiyatri daha farklı kriterler barındırıyor. En azından eşime göre. En yakın arkadaşımın eşinin yaklaşımını falan beğenmiyor mesela ama arkadaşımın eşi akademik anlamda son derece başarılı. Eğer Nihal'i ikna ederse neden olmasın?"

"Eşinizi..."

"Evet eşimi, kendisinin de geçmişte bazı problemleri oldu ve kriterleri çok sağlamdır herkesi beğenmez."

"Ne zaman gelebilir görüşmeye?"

"Nihal çok dolu bu aralar. Dâhiliye çok kalabalık oluyor. Mesai çıkışı ancak olabilir. Arkadaşın devlette mi özelde mi?"

"Devlette. Aslında ona kefil olabilirim oldukça iyi bir doktordur."

"Dediğim gibi bilgi kadar yaklaşım da çok önemli. Çok asabi Psikiyatristler de var." Sadece arkadaşı ile görüştüğü için buna şahit olmamıştı Timuçin.

"Peki, teşekkür ederim." Tam yerinden kalkacaktı ki duyduğu soru ile oturmaya devam etti.

"Neden çift branşta çalışıyorsun?"

"Aslında annem yüzünden. Kesinlikle çalışmayı çok seviyorum o konuda bir itirazım yok ama kendi sevdiğim branşta çalışmak istiyorum. Bu okulda olmamı da o istedi. Arkadaşları burada ve akademik olarak gerçekten de iyiler lafım yok ama sıkıştıklarında beni çağırmalarına engel değil. Biz genelde randevu ile çalışırız, geneli ameliyat olduğu için."

"Diğer branş ne?"

"Pedodonti, annem de Pedodontist zaten."

"Neden Diş, Tıpta da okuyabilirdin. Puan sıralama meselesi mi?"

"Yok 250. olmuştum o konuda sıkıntım yoktu. Anneme hayranlığım vardı küçükken o masa ve aletler çok cazip görünürdü. Oradan gelen bir zaaf diyelim." Deniz duyduğu rakam ile çok şaşırmıştı. Karşısında Türkiye derecesi yapmış biri duruyordu.

"250. oldun. Çok iyiymiş."

"Aslında değil, ilk girişimde 51. olmuştum ama o zamanki sınav sistemi daha farklıydı." Timuçin nedense bunu demekten oldukça utanıyordu. İnsanların sadece bir sınav ile yargılanması hoşuna gitmiyordu. Sınavda başarılı oldu diye hayatta sürekli başarılı olacak diye bir kural yoktu ama insanlar sanki onlara kusursuzmuşlar gibi bakıyorlardı. Öğrencilik hayatında çok çalışmıştı ve bu sonucu alması da herkes tarafından beklenen bir şeydi.

"51 ha derece yapmışsın." Deniz aldığı cevaplarla daha da şaşırıyordu. Onu daha yakından tanımak istedi.

"Okuduğum lisedeki öğrencilerin geneli bu şekildeydi. İyi bir okuldan eğitim aldım."

"Ne diyeyim tebrik ederim. Aslında... Tercih döneminde öğrenciler geliyor fikir almak için. Yardım etmek ister misin?"

"Neden olmasın şu yaş işine çok kılım zaten."

DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)Where stories live. Discover now