38

6.3K 637 45
                                    

Merhabalar :)

Öncelikle şuraya kitap ile ilgili beklentilerinizi yazmanızı istiyorum. Bu bana ekstra bir motivasyon sağlıyor.

Geçen bölüm Derya'nın düşünceleri baya şaşırtmıştı. Sizce doğru olanı mı yapıyor?

Nehir acaba düşündüğümüz biri gibi değil mi? 

Soruları cevaplarsanız çok sevinirim.

Keyifli okumalar :)

XOXO

ELİF 

Duyurulardan haberdar olmak için instagram: elifkaplan3watty

Nehir masasındaki takvime bakarken abisi ile görüşmesinin üzerinden tam tamına iki hafta geçtiğini gördü. Abisini tanıyorsa şimdiye kadar cevabını öğrenmesi için iletişime geçmiş olması gerekirdi. Şu iki hafta boyunca ne aramıştı ne de onu görmüştü. Açelya yengesi de son görüşmelerinde hiçbir şey dememişti bu konu ile alakalı. Abisinin kuşları doğruyu söylüyordu burada gerçekten de çok sıkılmıştı. Hızlı bir karar verdi ve abisi ile görüşmek için oturduğu yerden kalktı. Odasından çıkarken çalışanların ahenkle çalışması bir miktar sinirini bozmuştu çünkü son zamanlarda Nehir'in ihtiyacı olan bir şeydi çalışmak ama bir türlü kendini veremiyor ya da çabucak sıkılıyordu. Ana branşı olmadığı için diye düşünmüştü hep belki de bu kendisinin uydurduğu bir bahaneydi.

Asansör geldiğinde tanıdık yüzlere küçük bir gülümseme eşliğinde selam verdi ve abisinin bulunduğu katın düğmesine bastı. Kendini biraz gergin hissediyordu ve malum konuyu açmak hiç istemiyordu. Abisi bu aralar oldukça sakindi ve Nehir bu davranışına hiç alışık değildi. Kapı açılırken derin bir nefes aldı ve kendinden adımlarla abisinin odasına yürümeye başladı. Sekreteri masasında yoktu bu yüzden direkt kapıya yöneldi. Küçük bir çalmadan sonra içeriye girdi. Neyse ki abisi odasındaydı, başını eğmiş bir dosyayı inceliyordu. Kapı açılınca Nehir'e odaklanmıştı gözleri kağıttan.

"Kolay gelsin abi," dedi ve yavaşça masanın önünde bulunan tekli koltuğa oturdu.

"Hangi rüzgâr attı seni buraya?" Nehir oldukça şaşırdı çünkü abisi böyle bir cümleyi alayla söylerdi hep ve şu an da öyle olması gerekiyordu ama hiçbir şekilde abisinin yüzünde alay yoktu. Sakince bir yorumdu sadece.

"Bana bir iş teklifi yapmıştın."

"Evet, yapmıştım." Derya önünde duran dosyanın kapağını kapatıp elindeki kalemi yavaşça masaya koydu. Nehir'in ayağına kadar geleceğini düşünmemişti çünkü bu kadar zaman beklemesi koca bir hayırdı Derya için.

"Tamam, kabul ediyorum ama bazı şartlarım da var tabii ki." Derya geriye yaslandı ve kararını söylemek için tam zamanı diye düşündü. Sözde Nehir'in dediği şekilde ona özgürlüğünü verecekti.

"Açıkçası beni şaşırttın çünkü ben çoktan cevabının hayır olduğunu düşündüm. Bu yüzden de teklifim geçerliliğini yitirdi." Nehir oturduğu yerde sıkıntıyla kıpırdandı. Abisinin bu yeni hamlesine anlam veremedi. Yine mi kendisini küçük düşürmeye çalışıyordu.

"Nasıl yani? Ayağıma gelen sendin."

"Evet, geldim ama senin tavrından sonra çok yanlış bir karar olduğunu anladım. Ben de başka yeni kararlar aldım. Geçen sene bir teklif almıştın çok güzel bir teklifti ayrıca."

"Evet," dedi Nehir beklentiyle. Geçen sene bunu yapmayı öyle çok istemişti ki ama abisi işten ayrılmasına izin vermemişti.

"Orada çalışabilirsin eminim senin gibi başarılı bir mimara kesinlikle her zaman ihtiyaçları vardır."

DERİNLİKTE SAKLI (Yeniden Yayımda)Where stories live. Discover now