3 ~ İlk Görüş

474 27 6
                                    

Ne şans ama, umarım beni kalbinde bi yere koyacak kadar aptal olmazsın Robert.

Bugünlük bu kadar insan ilişkisi yeter diyip okul kapısına doğru ilerledim. Eşyalarımı alıp gidecektim. Belki bir kaç hayvan avlamak kafamı dağıtırdı.

Tam kapıdan girecekken cırtlak bir kız sesi duydum.

- I na na mı yorum !!! Rob, gercekten buraya mı geldin ? Yoksa benim için mi ?

Rob. Robert. Arkami dönüp bakmalı mıydım ? Robert'a mı demişti. Döndüm ve o koyu gözler beni karşıladı. Durduğumu, arkama döndüğümü merak ettigimi görmüştü. Bir insana rezil olmuştum.

Yandan bir gülüş atıp bana bakarken kolunu da kıza dogru uzattı. Kız onun sol yanağını öpmek icin Robert'i görüşümü engellerken diğer yanağa geçerken aradan Robert'ın hala bana bakıp sırıttığını gördüm.

Dün sesi çıkmayan bir çocuğun bugün benimle bu kadar ilgilenmesi ve her şeyin neden bu kadar beyazsın sorusuyla çığ gibi büyüyüp benim merak edişimle sonuçlanması. Ama neden ?

Merak duygusu ayak parmaklarıma kadar doldu. Hemen önüme döndüm ve kızlar tuvaletine doğru gidip görünmez oldum.

Bunu yaptıktan 1 saniye sonra o çocuğu baş ağrısı çekmem icin yeterli bi sebep görmemdeki nedeni taradım beynimde. Sonuç yoktu. Ama onların yanına gitmedigim her süre ne konuştuklarını ve ne kaçırdığımı düşünüp yine de oraya gittim.

Yanlarına varıp bankın yanında durdum tam Robert'in solunda. Kıza baktım. Bir insana göre güzeldi. Platin saç ve mavi lens dışında.

+ Gerçekten mi ? Buraya mı taşındınız ??

Robert saatine baktı. Sıkılmış mıydı ? Kıza üzüldüm. Ona bir şans verebilirdi.

- Evet evet. Babam artık burada çalışıyor biliyorsun, em o şey bir polis. Bende onunla geldim. Hem değişiklik iyidir.

Bütün bunları saatine bakarak hızlı hızlı söylemesi kızı kırmış olmalı ki önce bir şey demedi. Sonra elini Robert'ın bacağına atarak konuşmaya başladı.

+ Rob yüzüme bak biraz, sadece bir şans daha. Sence olmaz mı ? Hem kader sanki yeniden karşılaştırdı bizi.

Eski sevgili ? Çok mu sevmişlerdi az mı ?

Robert kafasını geri atıp gökyüzüne uzun uzun baktı. Ne düşünüyordu. Belki de şans verecekti.

- Ilk görüşte aşka inanır mısın Amy ?

Bi anda beynimden geçen saniyelik saçma sapan bir düşünce bana, üzerime yıldırım düşmüş ve ben oraya çakılmışım gibi hissettirdi.

+ Evet dedi kız umutla.

Ona tekrar aşık oldugunu mu düşünmüştü. Olabilirdi. Evet belki ona..

- Bugün başıma böyle bir şey geldi.

Kız daha da umutlu Robert'ın eline dogru uzandı. Bahsedilenin kendi olduğundan gerçekten bu kadar emin miydi ? Üstelik Robert yüzüne bakmazken. Ama olabilir miydi, eski sevgiliye ilk görüşte ask. Yıllar geçtiyse aradan belki de dogru bir terimdi.

Kız tam elini tutacakken Robert gözlerini gökyüzünden çekti kafasını diklestirdi ve eliyle saçını karıştırdı.

- Sana 2 senemi ayırdığım icin kendimi yüzyılın en salak en şanssız erkeği hissettim bir dönem. Ama artık öyle değil. Bir kız var.

Gözlerini kıza doğru açıp üstüne basa basa söyledi:

- Sen değilsin Amy. Beni aldattın ama bu konuda eski hislerim yok. Olması gereken gerçekten buymuş. Sınıfa gitmeliyim. Şans beni orda bekliyor.

Kendi lafına güldü ve kızı orda dolu gozlerle bıraktı. Kız arkasından bakakalmışken bende o şokla kıza bakakalmıştım. Kendimi toparladım ve hızla kızlar tuvaletinde normale döndüm. Baş ağrısı matkap gibiydi.

Gerçekten benden mi bahsetmişti. Okulu asma fikrini bir kenara atıp hızla sınıfa gittim. Başımı ovalarken aslında işe yaramayacağını biliyordum.

Robert sıradaydı. Beni görünce ciddi ciddi bakmaya başladı. Yan gözle ona bakarken yerime geçtim.

+ Hey iyi misin ?

Benimle ilgilenme Robert. Lütfen. Benimle değil. Ben.. sana gerçekten uygun degilim.

Ona bakmadan gülümsedim.

+ Pekii nasil istersen.

Konuşmak istemediğimi anlamıştı sanırım. Düşünceli olması hoşuma gitti özellikle matkap beynimi delerken.

Ders boyu sessiz durdu. Ilk gördüğüm gün ki gibiydi. Belki de benim onun için iyi bir seçenek olmadığımı anlamıştı.

Kalemiyle oynarkan ellerine baktım. Güzel elleri vardı. Bir saniye Lucy kendine gel. Bir insan. Bir insan. Bir av seçeneği. Onlarla en fazla arkadaş olabilirsin.

Ders bitince avlanmak icin evimin karşısındaki ormana saptım. 1 2 sincap bile yeterdi, bas agrımı yok etmeye. Tam sincabı tutmuş beslenecekken ayak sesi duydum. Genelde bu saatte kimse buraya gelmezdi ve bende yaklasik 30 saniyede işimi halledip eve giderdim.

Hemen görünmez oldum. Sincabı da bırakmak zorunda kaldım. Yoksa havada asılı duruyormus gibi gözükecekti. Baş ağrım muhtemelen normale döndüğümde 2 katına çıkmış olacaktı.

Kim diye baktığımda evime dogru sırtı bana dönük küçük bir kayaya oturmuş birini gördüm. Dallar kafasını görmemi engelliyordu.

Yaklaştığımda evime bakan kişinin Robert oldugunu gördüm ve ağzım açıldı. Neden ? Ne alaka ? Benim evim ?

Evime bakıyordu. Beni mi izleyecekti veya eve gelmemi mi bekliyordu ? Iyi de neden, neden ?

Yanına çömelip suratına baktım. Yüzünden aklındakileri okumaya çalıştım. Düşünceliydi ve bekliyor gibiydi.

Yarım saat kadar kaldıktan sonra artık düzelip başka ormana gitmeye ve avlanmaya karar verdim. Onu neden bekliyordum. O da zaten bıkıp birazdan giderdi.

Tam çömeldiğim yerden kalkarken söylediği şeyle kalbim sanki yeniden attı. Sayamadığım yıllar sonra yeniden.

- Hadi ama ilk görüş. Birbirimizi tanımamız lazım.

Ilk görüş ben miydim ? Vampir yerine bana artık ilk görüş mü diyordu ? Amy'e söyledikleriyle düşüncelerim uyuşunca ilk görüşte aşk kelimeleri beynimde yankılandı.

Vampir KırıntısıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora