2-Kabus olmalıydı..

8.7K 664 880
                                    

Selam gnçlr, size yaş boy ve kilo şeysilerini veriyorum.. Bu arada marry or not yeni bölüm geldi reklam yapayım skdnekjd

Jungkook: 1.84 boy, 72 kilo, yaş 21
-2 yıl sınıfta kaldı-

Taehyung: 1.73 boy, 60 kilo, yaş 19

Yoongi: 1.78 boy, 64 kilo, yaş 20
-1 yıl sınıfta kaldı-

Jimin: 1.72 boy, 62 kilo, yaş 19

Diğer karakterleri sonra şey ederim..

İyi okumalarrrr sizi seviiiyorrrummm💜💜

VE KONTROL ETMEDİM... NEYSE GİTTİM.

*slm sonda 2020den bir not var okuyun onu osdnkddj iyi okumalar bebişler*

Aynanın karşısında son bir kez daha saçlarımı düzeltmemin ardından çantamı almak için eğilmiştim. O an yerde gördüğüm kolye ile istemsizce gülümsemiştim. Jungkook bunu bize çift kolyesi olarak almıştı. Biri onda takılıydı. Biri de ben de. Yani ben çıkarsam da Jungkook zorla taktırıyordu.

Bugün onu takmayıp Yoongi Hyung'un bana aldığı yüzüğü takmıştım. Tamam yılbaşı çekilişi yapmıştık ve kurada ben ona çıkmıştım. Bu yüzden onu almış olsa da yine de değerliydi benim için. Seviyordum ne yapabilirdim ki?

15 yaşımdan beri onu seviyordum ve şu an son sınıftayken bile hâlâ ona sadıktım.

Aynaya tekrar baktığımda bir şey fark etmiştim. 19 yaşımdaydım ve ona rağmen 17 yaşında gibi görünüyordum. Her neyse.

Aşağı inip kapıyı açtığımda Jungkook görünürde yoktu. Fırsatı bulmuşken hızlı adımlarla durağa yol alırken kulaklığımı almadığımı fark etmiştim. Birden sadece benim etrafımda oluşan kara bulutla mecazi olarak ıslanmıştım.

"Hayatım neden beni beklemeden çıktın?" ve aniden omzuma atılıp sırt çantamı kendine almış olan Jungkook yine beni zorluyordu.

"Jungkook-" lafımı kesmişti...

"Kulaklığını unutmuşsun. Al benimkini kullan." cebinden çıkardığı kulaklığı açmaya çalışırken dilini dışarı çıkarmıştı hafifçe. Sinirlendiğini anlıyordum ve bu komikti.

"Jungkook sakin olsana." gülüp elindeki kördüğüm olmuş kulaklığı yavaşça çözmüştüm. "İşte oldu." deyip güldüğüm de ona bakmıştım. Fazla yakındık. Doğrudan gözlerimin içine bakmasıyla yutkunup kendimi geriye çekmiştim. Çocuğa umut verme diye her seferin de kendime öğüt verirken şu an resmen içine düşüyordum.

Hızla kulaklığı ona verip önden yürümeye başlamıştım. Jungkook arkamdan feels geçiriyordu. Koskoca Jeon Jungkook sırf onunla biraz yakın durdum diye arkamdan sessizce kendi kendine gülüp feels geçiriyordu. Koskoca diyorum çünkü 21 yaşındaydı.. Ben ne canlar yakıyorum öyle ya?

Arkamdan koşup yanıma geldiğinde göz ucuyla bana bakıp gülümsüyordu. Durağa geldiğimizde onu görmezden gelmeye çalışıp boş boş yola bakıyordum.

"Bebeğim otobüs geldi." yine beni önden bindirip ardımdan kendi binmişti. Sabahın körü olduğu için otobus boştu. Bulduğum boş yerlerden birine oturduğumda Jungkook anında yanıma oturmuştu. Yavaşça kulaklığın birini kendi kulağına koyup diğerine bana takmıştı.

"İstediğin şarkıyı aç." elinde ki telefonu bana verdiğinde kilit ekranında ki kendi resmime bakıp ardından şifreyi girip öylesine bir şarkı açmıştım onun telefonundan.

What is a Soulmate? |TaeKook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin