Bölüm 52: Hakkında Soruldu

Começar do início
                                    

"Valla komşuyduk neticede... Ne zaman otursak bizim kızlarla, Yağız Bey'in konusu mutlaka açılırdı. Çok talibi vardı mahalleden ama... Deniz'le takılıyordu bir ara. Zevksizmiş..."

TEKİN

"Maç izliyorduk bir gün. Bir anda geldi, daldı içeri. Hemen orada da dövdü birini."

BAHADIR

"İnsan bir şeylerden şüphelenebiliyor elbet... Ama şiddete eğilimi olan herkesin potansiyel bir suçlu olduğunu varsayamayız, değil mi?"

SEVİNÇ

"Yağız'ın yurt dışında yaşadığını zannediyorduk. Çok nadir görürdük yüzünü. Görüştüğümüz zamanlarda da, ki çok kısa olurdu bunlar, sıradan şeylerden konuşurduk. Ama bana bunca yıldır taşıdığı o sırrını anlatsaydı da... Annesiyim onun... Ele veremezdim..."

SAADET

"İyiliğini gördük de kötülüğünü görmedik... Ne yalan söyleyeyim şimdi, sevmiştik de kendisini..."

ÇAĞLA

"Abimi askeri liseyi bitirdikten sonra kaç kez gördüğümü sorsanız, yüksek ihtimal en fazla on kez falan derdim herhalde... Ne bildiğimi soruyorsanız da, ki soruyorsunuz. Koca bir hiç..."

FAHRETTİN

"Şüphelendim mi? Şüphelendim. Bu adamın çok parası var, diye şüphelendim. O da doğru çıktı..."

CEMAL SUPHİ

"Dayısıyım sonuçta, iyi tanırım onu... Babasının ölümünden sonra çok sarsıldı mesela. Ben, gizliden gizliye hala o davanın peşinde olduğundan şüpheleniyordum hep. Ama bu kadarını asla tahmin edemezdim..."

SAADET

"Şimdi şüphelenmek var, şüphelenmek var... Ben en çok Deniz'le aralarında bir şey var diye şüphelenmiştim..."

HİKMET

"Deniz'le mi? Onunla ilgisini falan bilmiyorum. Görüşüyorlardı... Bakın, bir şey bildiğim yok benim..."

SAADET

"Varmış da aralarında bir şey. Ama takılmışlar sadece, hoşlaşmışlar birbirlerinden..."

İPEK

"Deniz sır küpüdür. Hiçbir şey anlatmaz ki. Birkaç kere beraber gördüm hepi topu... Çok derin bir ilişkileri olduğunu zannetmiyorum da..."

SEYHAN 

"Bizim Deniz? Yok yahu... Bildiğim kadarıyla görüşüyorlardı sadece o kadar... Deniz'le ciddi düşünecek adam değildi o..."

SAADET

"Hem kim ne yapsın Deniz'i? Soğuktur o. Öyle ciddi bir şey yaşadıklarını, hani öyle birlikte sır falan sakladıklarını sanmam..."

FAHRETTİN

"Arkadaş gibi... Belki biraz daha öte gibi bir şeydiler..."

TEKİN

"Deniz mesleğine düşkündür. Bilseydi Yağız Bey'in gerçek kimliğini herkesten önce haberini o yapardı zaten..."

SEVİNÇ

"Deniz Doğanay'ı diyorsunuz? Görüşüyorlardı ama... Ciddi olsaydılar haberim olurdu muhakkak."

LALİ

"Deniz'i diyorsunuz? Yok, öyle bir şey hiç düşünmedim. Flört ediyorlardı sadece... Yani öyle Deniz'e  kim olduğunu söylesin falan, hiç zannetmiyorum... Yağız'ın gerçek kimliğini bilmesi falan... Hem bilse zaten emniyete bildirirdi Deniz..."

ÇAĞLA

"Abimin tipi değil bir kere o kız... Hem tipi olsa ne olur? Üç beş kez görüştüğü bir kadına böyle bir sır verip iş birliği mi yapacak? İnanılacak şey mi bu?"

ÜMMÜHAN

"Bu devirde gençler öyle ciddi ilişkiler yaşamıyor... Deniz zaten ilişki kadını değil yahu. Ha bir de hem aşığı hem suç ortağı olacak herifin? Gözümle görsem inanmam..."

CEMAL SUPHİ

"Kendi halinde gazeteci bir kız... Birkaç kez vakfımız adına görüşmelerimiz oldu. Ama hepsi bu... Yağız'la anlamlı bir ilişkileri olduğunu tahayyül edemiyorum..."

HİKMET

"Zannetmiyorum Deniz'in bir şey bildiğini! Ayrıca avukatım olmadan tek bir soruyu daha yanıtlamayacağım artık."

RECAİ

"Deniz'le mi? Yağız Soran mı? O kim? Çık çık çık çık. Redmiş... Keymiş... Ben nerden... Bileceğim de... Bilmem ne de... Çık çık çık çık..."

***

Kırmızı AnahtarOnde histórias criam vida. Descubra agora