"Uzaktaydın,oracıkta,öbür kitada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
Ve o gece;herkesi ihtişamı ile bürüyen Galata,dalgalar arasında yapayalnız olan KızKulesine tutulmuştu.
Not; Bu kitap hayal ürünüdür, gerçeklerle zerre alakası yoktur.
AyTol #1
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
⭐
Aylar birbirini kovalamış, sonunda 2017'nin sonlarına doğru yaklaşmıştı. Karınca gibi çalışan ekip, bu birkaç ay içinde her ne kadar yorulsa da, gerekli ilgiyi görerek, yeniden ayaklanmış ve dizi için yılmadan, kuvvetli bir tempo ile çalışmaya devam etmişlerdi. Tabii bu ilerleyen aylar içinde Aybüke ve Tolga çifti için de yorucu geçmişti. Ağır set günleri yüzünden, yanlız sette görüşen çift, oldukça özlüyordu birbirini. Fakat kariyerleri için gerekli azimi göstermekten, oldukça hoşnuttular..
Kış güneşinin ilk ışıkları pencereden odaya doğru süzülürken, Aybüke yanağının altında hissettiği kalp titreşimleri ile homurdandı. Dün yoğun bir set gününün ardından, sonunda Tolga ile eve gelme kararı almış, birlikte vakit geçirmiş, sonra hemencecik uyumuşlardı. Her ne kadar yorgunluk yüzünden sohbet edemeseler de, birlikte uyumaları bile, yetiyordu ikisi içinde..
Genç kadın minnak gözlerini aralayıp, nerede olduğunu çözmeye çalıştı. Burnuna dolan huzur verici koku ile yutkunup, gülümsedi. Kafasını adamın kalbinin üzerine yaslamış, burnunu ise boyun girintisine sokmuştu. İşte şimdi anlıyordu bütün gece huzurla uyumasının nedenini. Çünkü Aybüke'ye göre Tolga'nın kokusu, dünyanın en güzel ve en kuvvetli, uyku ilacıydı..
Aybüke yavaş-yavaş kafasını adamın göğsünden kaldırıp, sapsarı saçları birbirine geçmiş adama baktı. Tolga gözlerini kapatmış huzurla nefes alıp verirken, Aybüke onu izlemeye doyamıyordu. Adam uyurken bile muazzamdı. Dolgun dudakları, yuvarlak burnu ve kirli sakallarla kaplanan çenesi..
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
Genç kadın gülümseyip, narin parmaklarını adamın saçlarına geçirdi. Yavaş-yavaş adamın saçlarını okşarken, Tolga buğulanmış gözlerini aralamaya başladı. Uzun bir zaman sonra, bu kadar huzurla uyandığını düşündü bir an. Uykunun verdiği mahmurluktan dolayı koyulaşan mavilerini kızın yüzünde gezdirip, hafif tebessüm etti.
Aybüke: "Günaydın, birtanem"
Tolga: "Günaydın, hayatım"
Genç adam homurdanıp, kollarını yana açarak vücudunu gerdi. Tüm bedenindeki gerginliği atarak, esnedi. Ardından kollarını kızın beline sarıp, onu kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı. Aybüke kıkırdayarak adama sarıldığında, Tolga yüzünü kızın boynuna gömüp, koklayarak öptü.
