Büyük Patron (!)

6/ Mahmut Tuncer Tarzı

Allah Allah. Öpüşen her kadın güzelleşiyorsa ben Arslan’ la arama mesafe koymasa mıydım? Ay! Ne diyorum ben be! Salak Gözde!

‘’Çok teşekkür ederim Safiye Teyzeciğim, o senin güzelliğin.’’

Elindeki sarı bezi bana doğru sallıyor. Halay mı çekiyor bu kadın? Aha vallaha halay çekiyor.

‘’Senin düğünün de na böyle halay çekecez! Alıştır kendini kız, yemekten sonra annen çaldırsın, çay içmeye geleceğim.’’

‘’Tabii söylerim.’’

O halay çeke çeke evine girerken ben bir iki saniye duruyorum. Kafamı yukarı kaldırıyorum ve Allah’ a yalvarıyorum.

‘’Ya ben sana ne yaptım güzel Allah’ ım? Suçum neydi  benim?’’

Yalvarmam bittikten sonra merdivenlerden çıkıyorum ve evimin kapısını çalıyorum. Kapıyı annemin açmasını beklerken Ahsen Yenge açıyor. Ha bu arada şirketteki Ahsen Hanım’ la yengemi karıştırmayın. İsim aynılığı.

‘’Hoş geldin güzellik.’’ Diyor yengem. İçeri giriyorum hemen mutfağa poşetleri yerleştiriyorum. Sonra Ahsen Yenge’ yle sarılıyoruz.

‘’Hoş bulduk, sizde hoş geldiniz abla.’’ Diyorum. Bu arada herkes bana güzel falan demeye başladı. Ah Arslan ah!

‘’Hoş bulduk canım.’’

‘’Annemler, abimler neredeler?’’

‘’Babamla Güney, Efe’ yi alıp dışarı çıktılar. Annem de üst komşuya kadar gitti. Gelir şimdi herha-‘’ Ve zil çaldı. ‘’Kaynanası seviyormuş valla, geldi.’’

‘’Çok severdi ya, sorma. Babaannem tapardı anneme ıyk.’’

Ahsen yengem kahkaha atıyor. ‘’Deme kız öyle.’’

O gidip kapıyı açıyor. Annemin hemen, ‘’Güzel gelinim kapıyı mı açarmış…’’ gibi iltifatları geliyor. Sormayın. Annem, gelinine aşık bir kadın. Belki de benden çok seviyordur. Aman, bana ne.

Ben odama gidip üstümü değiştireyim en iyisi.

Üstümü değiştiriyorum. Eşofmanlarımı giyiyorum. Tam zamanın da da telefonum çalıyor. Telefonumu alıyorum ve arayan kişiyi görünce gözlerim açılıyor.

Gelen Arama

Büyük Patron

Yanıtla – Reddet

Höst? Bu kim be? Ben böyle birini rehbere eklememiştim ki?

Telefonu açıyorum ve kulağıma götürüyorum. ‘’Alo?’’

‘’Göztepeli?’’

‘’Arslan?! Sen benim numaramı nasıl…’’ Jeton düşüyor. ‘’Telefonumu mu kurcaladın?’’

‘’Evet. Resimlerin harikaymış yalnız. Bir gün benim yanımda da balık dudak yapıp gözlerini şaşı yapacaksın tamam mı? Ha bir de o kırmızı geceliğini görmek istiyorum.’’

Gözlerim irice bir kez daha (!) açılırken, ‘’Sapık!’’ diye tıslıyorum. ‘’Seni polise şikayet edeceğim!’’

‘’Ben mi aldırdım kızım o geceliği? Hadi doğru söyle, çeyizinden demi o? Gerdek gecesi gelinliği demi?’’

Sinirden şu anda kıpkırmızı kesildim. ‘’Arslan, senin yediğin dayak bugün yetmedi herhalde.’’

‘’Yetti valla. Kollarımda geceliğin gibi kıpkırmızı oldu.’’