26/ Alparslan Cihan

19.3K 763 97
                                    

Multiye bakan yirmi saniye içinde eriyecek! Bakmayınız!

Arslan Cihangir karizması der, sessizce bölümü okumaya devam etmenizi tavsiye ederim!

←→←→←→

"Çiçek!" Diyerek Çiçek'in odasına daldım. "Çiçek uyan, uyan, uyan, uyan!"

Yatağında, "Hayatı tespih yapmışım, sallıyormuşum," havasında bugünün anlam ve önemini fark etmeden yatan Çiçek'in yanına atladım. Benden kaçış yok!

"Çiiiiii-Çeeek!" Diyerek inceden kalına doğru bağırmaya başladım.

Çiçek'in uyanmasını beklerken odaya Erdem daldı.

"Sabah, sabah götüne kene mi yapıştı lan! Ne bağırıyon deli danalar gibi?!"

Erdem'in altında hali hazırda donundan düşmeyi bekleyen bir şort vardı. Saçları harpten çıkmış gibi dağınıktı.

"Ana?" Dedim şaşkınlıkla. "Sen burada mı kaldın?"

"He ya," dedi.

"Esra dün yalnız mıydı?"

"Yok, bir saat önce geldim ama yine yattım. Gece uyuyamadık."

"Hmm," diyerek yüzüme sinir bozucu bir gülümseme taktım. "Neden acaba?"

"Tövbe tövbe," diyerek odadan çıktı Erdem. Arkasından kıkırdarken, Çiçek'in hala daha uyanmadığını görünce, "Çiçek!" Diye çığlık attım.

"Ne var?!" Diyerek gözlerini açtı. "Sabahtan beri Çiçek de Çiçek!"

"Çiçek seni istemeye geliyorlar!"

Birkaç saniye aval aval suratıma baktıktan sonra çığlık atmaya başladı.
Yatağından kalkıp hızlıca banyoya doğru koşunca arkasından "Mission Complete!" Diyerek baş parmağımı kaldırdım.

Çiçek'in odasından çıkıp mutfağa gittim. Annem, Jale Teyzem ve Ayla Teyzem hep bir olmuş hazırlanan şeyleri Ayla Teyzem'in öküz doğuran masasına yerleştiriyordular.

Eren ve Kerem'in salonda yatıp televizyon izlediklerini görünce yanlarına gidip, "Naber lan ikiz dingiller?" Diyerek yanaklarını sıktım.

"İyidir abla sen?" Dedi ikisi de.

"İyidir ne olsun. Okullar ne oldu?"

"Açıklanmadı daha." Dedi Eren.

"Açıklanmasın da!" Dedi Kerem.

"Hayırdır?" Diye sordum Kerem'e.

"Ben herhalde yeniden deneyeceğim ya," diyerek yüzünü buruşturdu.

"Yok be," dedi Eren. "Gireceğiz bence Ege'ye."

"Oo, Ege çok iyi ya," diyerek arkama yaslandım. "Ayıptır söylemesi, üç gece sonra benim de orada mezuniyetim var,"

"Hava atarken ben!" Diyerek eliyle beni gösterdi Kerem.

Eline vurup oturduğum yerden kalktım. "Sıkmayın kendinizi. Olduğu kadar, olmadı kader."

"Ya işte en sevdiğim abla!" Diyerek alkışladılar beni. Bende cool bakışlar ile yanlarından ayrıldım.

Yeniden mutfağa gidip yapılan içli köftelerden bir tane alıp ağzıma attım.

Evet, koca bir içli köfteyi ağzıma attım. İçli köfte denince bende akan sular duruyordu da...

"Kız abla," dedi annem. "Oğlan tarafından kimler gelecek akşam?"

Büyük Patron (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin