2🍃

689 91 39
                                    

Ders matematikti ve yanımda oturan Anna üst üste soru soruyordu. Onu dinlememek için öğretmenin tahtaya yazdığı soruyla ilgilenmeye çalıştım. Ama kolumdan sarstı. "Damon Salvatore ile mi yattın? Elena cevap ver!"

Elimdeki kalemi sıkıca tutup Anna'ya salladım. "Evet Anna. Seni de mi çağırmam gerekiyordu? Buna mı bozuldun?"

Gözlerini devirdi. "Saçmalama lütfen. Siz çok yakışıyorsunuz! Tanrım, en çok desteklediğim iki insan sevgili olacak!"

"Biz sevgili falan olmayacağız."

Yüzündeki sıritış silindi. "Ne demek sevgili olmayacağız? Onunla yattın Elena."

"Her yattığım erkekle sevgili mi olacağım? Veya o her yattığı kızla sevgili mi olacak?" Gözlerini kırpıştırdı. Gözlerimi devirip önüme döndüm.

Telefonum titreyince cebimden çıkarıp sıranın altında gelen bildirime baktım.

@damonsalvatore sizi takip etmek istiyor.

Arkama baktım. Bulunduğum sıranın en arkasında oturuyordu.

Bana bakıp göz kırptı. Gülüp tekrar telefona baktım. Onaylasam ne kaybederdim ki?

Onaylayıp telefonu kapattım ve cebime koydum. Anna hâlâ kafamı şişirmeye devam ediyordu. Dersin kısa sürede bitmesi için Tanrı'ya dua ettim.

• • • • • • • • • • • • • • • 

Çantamı odanın bir köşesine attıktan sonra yatağıma uzandım. Telefon çalınca kim olduğuna baktım. Caroline arıyordu.

"Efendim Caroline?"

"Canım arkadaşım, neden bize bir şey anlatmıyorsun?"

"Çünkü anlatacak bir şeyim yok canım arkadaşım."

"Bütün okulun bilip de bizim bilememiz haksızlık değil mi sence?"

"Bütün okulun ne bildiği umurumda değil. Üstelik dediğim gibi, önemli bir şey olsaydı size söylerdim. Sarhoşken ve bir hap almışken yaptığım saçmalıktı."

"Instagramda takipleşiyorsunuz. Açıklaman?"

"O istek yolladı ben kabul ettim. Sonra da canım takip etmek istedi. Ne var şimdi bunda?"

Telefondan hışırtı sesi geldi.

"Ay dediği şeye bak! Nasıl bu kadar ruhsuz olabiliyorsun anlayamıyorum. İskandinav tanrısı gibi çocuğun neresini beğenmediğini anlayamıyorum!"

"Neresini beğenmediğimi söyleyeyim mi Anna? Duymak istemezsin."

"Terbiyesiz!"

Güldüm. Caroline ve Anna aynı evde kalıyorlardı. Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattım.

Instagram'a girip Damon'ın hesabına baktım. Kabul, İskandinav tanrısı gibi biri olabilirdi. Fakat okulda çok tanınan biriydi. Kafamı salladım.

Ne saçmalıyordum ben böyle?

Damon'ı üç senedir tanıyordum. Bir sürü sevgilisi olmuştu ve her partide bir kız kaldırıyordu. Benim de.. ama onun kadar da değildim. Birine aşık olmak zor geliyordu. Anneme benzemiştim, o da babama çok zor aşık olmuş. Eğer çocukları olmasaymış boşanacaklarmış. Annemin laneti olmalıydım. Bu yüzden benimle çok konuşmazdı.

Üçüncü sınıfların kendi aralarında yaptıkları şeyler okulda pek dedikodu malzemesi olmazdı. Olsa da canımı sıkan bir durum yoktu. Dün gece kimler neler yapmıştı.

• • • • • • • • • • • • • • •

"TANRIM, DAMON BÜTÜN FOTOĞRAFLARINI BEĞENMİŞ! KESİN SANA AŞIK OLDU!"

"Anna, kulak zarımı patlatmak zorunda değildin!" Okula girerken telefonu kendimden uzaklaştırdım. Evden çıkıp okula gelene kadar Anna ile konuşuyordum. Ve dakika başı söylediği cümleyi tekrar söylemişti.

"Sen aptalsın Elena. Damon Salvatore diyorum, senden hoşlanıyor işte neden inkar ediyorsun?"

"İnkar etmiyorum. Sadece umursamadığımı söylüyorum."

"Umursarsın. Umursamak zorundasın!"

"Hiçbir şey için zorunda değilim. Konuyu kapatabilir misin artık?" Telefonu kapatıp bu cümleyi onun yüzüne söyledim.

Kaşlarını çatıp Bonnie'ye döndü. "Arkadaşımıza bir çift laf edebilir misin?"

"Eğer ondan hoşlanmıyorsan salla gitsin. Ama onu öptüğünde içinde bir şeyler kıpırdamışsa sen ondan hoşlanıyorsundur kızım. Anlatabiliyor muyum?"

"Bonnie, ona söylediklerimi söylemen gerekiyordu!"

"Ben içimden ne geldiyse onu söyledim. Öyle şeylere gelemem ben."

"Aman gelme." Anna homurdandı. Sonra Camille'ye döndü. "Cami, sen bir şey demek ister misin?"

"Ne hakkında?"

"Damon Salvatore hakkında."

Puding yediği kaşığı bana doğru salladı. "İstiyorsan size bir buluşma ayarlayabilirim. Pudinglerimden dolayı beni sever."

Kahkaha atmama engel olamadım. Sinirlerim bozulmuştu,

"Siz kafayı yediniz. Caroline nerede? Mantıklı konuşacak biri lazım."

"Caroline yukarı çıktı. Biz gerçekleri konuşuyoruz tatlım, sen istediğin kadar inkar et."

"Merhaba." Damon yanımdan geçerken arkasından baktım.

Arada, çok arada, böyle selam verirdi ama bu selamı sadece bana değil bütün kızlara olurdu.

Önüme döndüğümde Anna nefesini tutmuş ve gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.

"Eyvah. Birazdan patlayacak." dedi Bonnie. Camille Anna tam çığlık atacakken ağzını kapattı. Bir dakika boyunca öyle kaldıktan sonra Camille elini çekip ıslak mendille temizledi.

"Çok iğrençti."

"Care? BU NE DEMEK OLUYOR?"

"Bağırmasana! Sınıf arkadaşıyız biz. Selam vermesi gayet normal."

"Normal olan diğer sınıf arkadaşı olan bizlere de selam vermesi. Ama sadece sana bakıyordu! Tanrım, dualarım kabul oluyor! harika bir çift olacaksınız."

Kalbi kırılmasın diye gülümseyerek kafa salladım.

Heyecanla bir şeyler daha anlatmaya devam ediyordu ama arkadaşımın anlamadığı bir konu vardı.

Ben aşık olacak veya olunacak bir kız değildim.

don't say // delenaWhere stories live. Discover now