Arkadaşım olurmusun? 4bölüm

46 0 0
                                    

Cemre Eylülü hava alması için bahçeye salıncağın bulunduğu yere götürmüştü.
EYLÜL:Cemre babamın beni böyle bırakıcağını hiç düşünmezdim.Belki de sen,annenler, Serkan olmasaydınız ben bu acıdan kurtulmazdım.Hatırlıyormusun, annem  onukayb ettiğimde ,ben küçücüktüm.Sen annenini benimle paylaştın .Senin annen benim annem oldu.Ben hiç bir zaman yalnız olmadım,hep siz vardınız.Sonra sen bana Serkanı hediye ettin.Evet hediye,çünkü bunca sene onu arayıp soran ben değildim.Ama şimdi bende onuseviyorum ve bu da senin sayende...ben herşeyimi kaybettim. Şimdi Serkansız bir hayat düşünemiyorum.Eylül Cemreye sarılmak için eğildi.Cemre ona sarılsa bile şu an  bir taş gibi kıplrdayamıyordu.O Eylülü çok seviyordu.Ama ya Serkan?
Bu zaman Serkanında gelmesiyle  Cemre tedirgin olmaya başladı.Şu an konuşmakiçin iyi bir zaman değildi.
Serkan bunu anlamış gibi Cemreye baktı.
SERKAN:sen yemek yedin mi?
EYLÜL:canım istemiyor.
SERKAN:olmaz öyle şey.Cemre masadakı yemek tabağını Eylüle uzattı .Kendisi bir bardak su almak için gitti.Döndüğünde Serkan ve Eylül bir konuda tartışıyordu.Serkanın sonunda Eylülü güldürmesi Cemreyi mutlu etti.O Eylülün biran önce eski neşeli haline dönmesini çok istiyordu.Cemre Serkanın ona iyi geldiğini görünce onları yalnız bıraktı.Eve dönünce aile arasında tartışmalara kulak misafiri  oldu.
MELEK: haklısın Nazan, Ayhan  kızını bize emanet etti.Eve haciz gelse bile , biz Eylülü sokakta bırakamayız.
TEVFİK:Bu yüzdende biz  bu hafta  Serkanla birlikte  Londraya dönelim  düğün hazırlıklarına orda  başlarız.NAZAN:Haklısın...
TEVFİK:Böylece ben arkadaşıma verdiğim sözü tutmuş olurum.
NAZAN:O zamana kadar kızımız size emanet.
MELEK:Eylül bizim de kızımız,biz onu hiç bir zaman Cemreden ayırmadık.Ama önce kendi aramızda  söz yaparız.
NAZAN:Tabi ki.
Cemre bunu duyunca birbaş yukarı odasına koştu.Tam aşkına kovuşmuşken ,şimdi onu yeniden  kayb etmek vardı.
Bütün geceyi ağlamakla geçirdi.Belki de gerçeklerin açığa çıkmaması daha iyiydi.
Cemre sabah aynanın karşısında durunca kendini tanıyamadı.Gözleri ağlamaktan kan kırmızısı olmuştu.Bu yüzden kimseye görünmeden evden erken ayrılmayı düşündü.Kapıya doğru gidiyordu.Ama Serkan bir anda onun önünü kesti.
Serkan hiç sakin görünmüyordu
SERKAN: şimdi nereye  kaçıyorsun?
CEMRE: benim bir yere kaçtığım yok
SERKAN:ya peki sana dün benimle bahçede buluşmağını söylemiştim.Bütün gece seni bekledim,sen yoktun ama.
CEMRE:Geç olmuştu.
SERKAN:ya aa? Uykunu mu bölmek istemedin?
CEMRE:Neden bu kadar alındın anlamıyorum,yorgundum  gelemedim
SERKAN: kaç kez aradım haberin var mı?
CEMRE:Serkan izin verirmisin ,anneme bakmam lazım
SERKAN:Sen ağladın mı?
CEMRE:Hayır.....
SERKAN:Cemre ne oluyor,benden ne saklıyorsun?
CEMRE:dedim ya birşey yok.
NAZAN:ha oğlum uyandın mı ? Bizde  seni bekliyorduk.
SERKAN:anne ne oluyor sbah sabah?
NAZAN:hadi gel, anlarsın şimdi.
Serkan içeri geçince Eylülü de orda gördü ve bu iyiye işaret değildi.Üstelik Cemrenin üzgün olduğu açık görünüyordu.Serkan Meleğin elindeki yüzük kutularını görünce, şok oldu.
SERKAN:anne bir saniye gelirmisin,benim sana bir şey söylemem lazım.
NAZAN:oğlum  bekle .
Serkan Cemrenin evi terk ettiğini görünce kimseye belli etmeden ,telefonla arkadaşıyla konuşuyormuş gibi yaparak Cemrenin peşinden gitti .
SERKAN:Cemre... Cemre beklermisin........nereye gittiğini zann ediyorsun?
CEMRE:kusura bakma ,ben sizin sözlenmenizi izleyemen
SERKAN: ya ne sözlenmesi ,hadi gel geri dönelim .Onlara gerçeği söyleyelim.
CEMRE:ikimizde iyi biliyoruz ki, bunu yapamayız
SERKAN: neden yapazmışız, biz bir birimizi seviyoruz.Ben sana söz verdim,benim karın olucak biri varsa o da sensin.
CEMREpeki ya baban , o ne olucak , o da arkadaşına söz verdi.Üstelik Eylülün şimdi senden başka kimsesi yok.
SERKAN:Eee ne demek bu benim sevdiğim insanı bırakıp sevmediğim biriyle evlenmemi beklemiyorsun değil mi?
CEMRE:ben........
SERKAN: hayır hayır! Sen bunu isteyemezsin.
CEMRE:başka yolu yok.Eylül seni de kayb ederse kendi canına kıyıcağını söyledi
SERKAN: ya aklım almıyor  ,siz ikiniz ne yapmaya çalışıyorsunuz.?! Hele sen sen beni sevmiyormusun,nasıl benim başka biriyle evlenmemi isteye biliyorsun?
CEMRE: benim için de zor, ama demek böyle gerekiyormuş,bizim kaderimizde birlikte olmak yok
SERKAN:tamam sen öyle istiyorsan.....
CEMRE:evet istiyorum ben kardeşimin kendine zarar vermesine göz yumamam.
SERKAN:peki,ama benim de şartım var.Eğer benim evlenmemi istiyorsan sen de aynısını yapmalısın.Ne oldu neden şaşırdın? Senin acıları tek başına yüklenmene izin vereceğimi mi sandın?.Taşın altına elimizu birlikte koyucağız.Ya sende birini bulup, benimle aynı gün evlenirsin ,ya da ben hiç düşünmeden herkese Eylülü değil seni sevdiğimi söylerim..
CEMRE:nenden böyle birşey isteme.....
SERKAN:karar senin!
Serkan aynı hafta ailesiyle birlikte Londraya geri döndü.







Serkan ve ailesinin gittiği yedi ay olmuştu .Babamın telefon aramasından sonra Eylülün mutlu suratı  düğün hazırlıklarının tamamlandığı geriye sadece bizim de artık hazırlanmamıza işaretti.Herkes neşe ve mutlulukla eşyalarını toplarken ben duygularıma engel olamıyordum.Ben  bu kadar şeyi  nasıl görmezden gelip yaşamaya başlayacaktım.Peki ya Serkan? O kabullendi mi bu durumu ?
Londra gerçektende büyük şehirdi.Eylül burda ilk kez oluyordu.Ben master yaptığım için buraya sürekli geliyordum.Tabi Serkana uğramadan da geri gidiyordum.Eylül şaşkınlıkla etrafı izlemesi , bana da bazı güzel anılarımı hatırlatıyordu.Ama şimdi bunun bir anlamı yoktu.Onlar aadece birer güzel anılardan ibaretti.Geçmişte  yaşanmış güzel anılar.Hava alanından daha çıkmadan bir çoçuk gördük O bana doğru koştu ve elindeki  kırmızı gülü bana uzattı.
Çoçuk "Serkan sizi çok seviyor" dedi .Eylül bir bana bir çoçuğa baktı.
EYLÜL:ufaklık karıştırdın galiba ,Serkanın sevgilisi benim.
ÇOÇUK: afedersin abla...
Ben gülü Eylüle verdim, belki çoçuk gerçektende karıştırmıştı.İkimizde siyah deri ceket giymiştik.Belki bu yüzdendi.Ama içimde tuhaf bir hiss vardı sanki, Serkan bunu bilerekten bana yollatmıştı.Eğer isteseydi  çoçuk karıştırmasın diye Eylülü tarif ede bilirdi.Sonunda biz  çıkışta Serkana rastladık.O az önceki güllerden bir sürü olan  buketi  Eylüle uzattı.Eylül ona sarıldı.Sonra herkes Serkana sarıldı.Ben sadece onunla eskisi gibi tokalaşmaya çalıştım onu bile yapamamıştım.Serkan herkesle iyiydi.Ama beni  görmezden gelmeye çalışıyordu.Bu  bütün hafta böyle oldu.Nişan olduğu gün Serkan yine mutsuzdu.Ben misafirlerin arasında dolaşırken yine o çoçuöu gördüm .O bu sefer bana küçük bir not uzattı.
CEMRE:galiba yine  yalnış kişiye veriyorsun?
ÇOÇUK: hayır abla bu sefer doğru... sen Cemre değilmisin? Köşedeki abi bunu sana iletmemi istedi.
CEMRE: hangi abi?
Cemre arkasına baktı.Çoçuğun işaret ettiği yerde kimse yoktu.Öne döndü bu sefer çoçukta yoktu.Cemre notuaçtı ve okumaya başladı.
"O kadar insan var ama sen tek yıldızsın, güzelliğinle, gülüşünle, böyle sen çok cana yakınsın"
Cemre yine etrafına baktı  ve yine birilerini fark etmedi.
Yüzükler  takıldı ve müzik eşliğinde Serkan ve Eylül dans ediyordu.Cemre düşüncelere dalmıştı.Notu ona gönderenin Serkan olduğunu düşünüyordu.Bir baktı yanında birivdurmuş ona el uzatıyor.
CEMRE:pardon?
GÜNEY:kaç dakikadır elim havada kaldı.Acıyor, bak kan dolaşımı bile durmuş olabilir.Ben .. ....Güney .....Güney Ertürk.
Cemre  adamın elini sıktı.
CEMRE:ben Cemre Cemre Derinoğlu.
GÜNEY:İsmini duymuştum,ama görünce anladım.Sen çok güzelsin.Bu yüzden seninle tanışmak için bir not yazdım.Not ulaştı değil mi?
CEMRE:demek o sendin?
GÜNEY:tabi ki bendim ....
SERKAN:görüyorum tanışmışsınızdır.
Cemre ve Güney aynı anda Serkana döndüler.
SERKAN:Cemre bu benim en iyi arkasaşım Güney.......bu da....
GÜNEY:sana benden de yakın olan arkadaşın Cemre.
SERKAN:doğru arkadaşım,
......Cemre dikkat et Güney biraz çapkındır.
Serkan bunları şakayla karışık söylerken bile gözlerindeki hüzün onu ele veriyord.
SERKAN:Güney sende dikkat et, Cemre kalp kırmayı iyi biliyor.
Cemre Serkana baktı az önceki üzüntü yerini öfkeye devr etmişti
Serkan bunları söyleyince onlardan ayrıldı.
GÜNEY:vay demek karşımdakı yıldız gibi ulaşılması zor.
CEMRE:abartma,ama  seninle tanıştığımıza memnun oldum.Şimdi müsadenle  Eylüle bakmalıyım.
GÜNEY:Yeniden görüşüceğiz  öyle değil mi?
CEMRE:Ola bilir.
GÜNEY:O zaman yarın görüşürüz.Çünkü benim gitmem gerekiyor... ....
CEMRE:  yarın mı?
GÜNEY:evet,  yeni arkadaşın sana burayla ilgili ipuçları verecek.
CEMRE:hatırlatırsan ben unuttum da, biz ne zaman arkadaş olduk?
GÜNEY:Şimdi! Cemre Serkan gibi  benimle de arkadaş olurmusun?
Cemre bu gün için ilk kez gülümsedi.
CEMRE:çok komik birisin..
GÜNEY:Bu evet mi? Hayır mı?
CEMRE: Evet.
GÜNEY:Tamam o zaman   tarın görüşürüz arkadaşım.
Güney gitse bile Cemre hala gülümsüyordu.Ama yine kalbine gerçeklerin

 #cemser     Bir başka hikaye :sen ve ben Where stories live. Discover now