Gravity Falls Gizemli Kuzen

benimle gel

Bill: gel dedim!
Bu kelimeler o kadar kızgın çıkmıştı ki tedirgin oldum bu adam bağzen beni korkutuyor birlikte masadan kalktık ve ormana doğru gittik
Ben: evet dinliyorum
Bill: ne yaptığını sanıyorsun!
Ben: bir şey yapmadım ki
Bill: biz o çocuk yüzünden zaten kavga ettik
Ben: ah yanılıyorsun kavgayı tetikleyen bendim
Bill: benimle bir anlaşma yaptın
Ben: üzgünüm Cipher bana yaptığından sonra anlaşma falan kalmadı
Bill: hoşuna gitmedi mi?
Ben: hayır beni zorla öptün
Bill: beklemek istemiyorum... ama zaten yakında kendin koşa koşa bana geleceksin
Ben: *derin bir nefes alır* şimdi beni iyi dinle ben seni mutlu edemem ve ya istediklerini sana veremem kabayım ayrıca ailemin en büyük düsmanısın
Bill: bunlar engel değil
Ben: ben senin yerinde olsam o kadar emin olmazdım
Bill: en büyük engel sensin Sadness *gözleri kırmızılaşır* çok bencilsin karşı tarafın ne çektiğini anlayamıyorsun bile bundan sonra sana boyun eğmeyeceğim iyi de davranmayacağım sen biraz olsun kendini değiştirmeyeceksen ben de değiştirmeyeceğim ne de olsa ben bir şeytanım
Ben: ......
Ne yani benim için kendine düzen mi vermiş?
Ben: ne yapmak istiyorsan onu yap
Bill: öyle mi?
Hızlı bir şekilde boynumu sıkıp beni havaya kaldırdı elimi kaldırdım Bill in yüzün tuttum elimi hızlıca gözünün içine doğru ittim beni bıraktı ve gözünü tuttu
Bill: seni bu yüzden seviyorum ya *sırıtır*
Ben: başlatan sendin... Senin kadar güçlü değilim ama elimden geleni de yaparım
Burada daha fazla duramam Bill tekrar bana doğru gelirken bir iki adım geri gittim ardından arkamı dönüp koşmaya başladım arkama bir kere bile bakmadan diğerlerinin yanına gittim
Ben: 😥 *derin nefesler alıp verir* ay ben gidiyorum
Mabel: peki zaten biz de kalkıyoruz Galiba ondan korkmalıydım yavaş yavaş kulübeye doğru gitmeye başladık etrafa dikkatlice bakıyordum bu orman beni büyülüyordu resmen sonunda kulübeye geldiğimizde kulübenin önündeki sandalyelerden birine oturdum
Ben: bence yüzmeye gidelim ne dersiniz hem bize de iyi gelir
Mabel: fena fikir değil
Ben: Dipper sen ne dersin?
Dipper: bana uyar
Ben: tamam üzerimizi giyinip burada buluşalım
Kulübeye girdik ben bir bardak su almak için mutfağa girdim Mabel ve Dipper odalarına doğru yöneldiler suyumu içtim mutfaktan çıktım ve merdivenlere yöneldim yavaşça odamın kapısını açıp içeriye girdim
Bill: nihayet!
O korkunç sesiyle bir anda irkildim benim yatağımın üzerinde oturuyordu
Ben: n-ne işin var burada
Bill: yarım kalmış bir işimiz var
Ben: yani beni öldürecek misin?
Bill: bunu aklının ucundan bile geçirme bu bir yol bile değil
Kafamı yana doğru yatırdım
Ben: seni sevmediğim için bana kızgınsın anlaşılan
Bill: aslında biraz da ondan kaynaklı bana alışman için seni bir yere götüreceğim
Ben: hayatta OLMAZ!
Kapıyı açtım ama o benden çok daha hızlıydı her şeyi dondurdu kapıya doğru koştum
Bill: NEREYE KADAR KAÇACAKSIN İNAT ETME VE BENİMLE GEL