Hızlı ve sert adımlarla ilerliyordum sadece yanlız olabileceğim bir yere gitmek ve orada kalmak istiyorum bir anda gaza geldim ve kızdım ama bana bu kadar yapışması normal değil ah dur Bill her şeyi dondurdu ve hâlâ her yer donuk bir anda içim ürperdi arkamı döndüm kimse yoktu Bill: burdayım 😒 Önüme doğru geri döndüm Ben: tebrikler 😐 Bill: sana onu demek istemedim yani onunla görünce Ben: hah anlıyorum özel hayat senin için önemsiz ne tür birşeysin anlayamıyorum Bill: bana dediğin önce şey Ben: evet bana diyeceğin o kelime kadar koydu mu? Bilemem ama Bill: ama demedim Ben: susturmasam derdin ama değil mi? Bill: *utançtan kızarır ve kafasını yere eğer* şey Ben: peki senin yüzünden diğerlerini de bıraktım Bill: ne geri mi gidiyorsun!? Ben: evet Bill: olmaz Ben: neden olmasın? Bill: ah neyse sonra konuşalım Bill gitti bende bir anda kendimi video oyunu dükkânında buldum Robbie ile biraz oynadık sonra herkes sıkıldı ve yemek yemek için tembel susan 'ın yerine gittik Ben: kaybettin Dipper: hahahaha kaybettin Robbie: herneyse sadece bir oyun Ben: kaybetmeden önce öyle demiyordun 😂 Mabel: üstüne gitmeyin Yemeklerimizi yedik ve herkes dağıldı *esrarengiz kulübe de* Ben: gidiyorum Mabel: nereye? Ben: odama biraz resim falan çizicem Odama gittim çantamdan resim çizdiğim yeşil kapaklı defterimi aldım yatağımın üzerine oturdum ve birşeyler karalamaya başladım odamın tam ortasında bir boyut kapısı açıldı Bill in açtığı kapılara benziyordu merakıma yenik düşecek bir tip değilim ama bu ne öğrenmeliyim kapıdan içeri girdim Ben: aaaah keşke girmeseydim gözlerim lanetlendi 😒 Bill: sadece bir buket çiçek
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ben: sen söylemeseydin ben asla anlayamazdım 😒 gerizekâlı Bill: al hadi gel benimle Çiçeği bana verdi arkasını döndü ve ilerlemeye başladı bende çiçeği arkaya doğru fırlattım ve onu izlemeye başladım bir masaya oturdu ben de karşısına geçtim Bill: çiçekler nerde? Ben: ne bileyim😐 Bill: ah güzel şimdi konuşma vakti Ben: konuş Bill: her şey bir kızgınlıkla oldu Ben: iyi konuşma bittiyse ben gidiyorum Bill: daha bitmedi......... Ben senden özür dilerim Bunu çekinerek söyledi Ben: güzel gidiyorum Bill: bu mu yani? Ben: evet Bill: sen bana bir şey demeyecek misin? Ben: hayır bir şey mi demem gerek Bill: bence sen hiç bir şey anlamadın sana bir ceza bir gün burada kalıyorsun ve düşünüyorsun Ben: NE!? Saçmalama Bill burada kalmayacağım Bill: hahahahaha gitmeyi denesene Ben: ne desem boşa laftan almıyorsun Bill: sana odanı göstereyim Beni odama bırakıp arkamdan da hızla kapıyı çarpıp gitti o gidince kapıyı kilitlemiş mi diye baktım ama kilitli değildi kapıyı kapattım ve yatağa oturdum amcam gil çok endişelenecek Ses: seni buradan kurtarabilirim Ben: tabi 😒 Ses: ama bir şartım var Ben: boşversene Ses: Bill den özür mü dilemek istiyorsun? Hemde sana ihanet etmişken Ben: ne ihaneti Ses: Bill bu kadar zamandır yanında ve sana karşı boş değil ama sen de ona karşı boş sayılmazsın sadece korkuyorsun o olaydan sonra haksız mıyım? Ben: al işte bir sapık daha Ses: hahaha yanılıyorsun beni iyi dinle bu odadan çık ve gölgeyi izle Ben: benden ne istiyorsun tam olarak? Ses: kararını verdikten sonra konuşalım Odadan çıktım ve gölgeyi izledim bir kapının önünde durdu ben de kapının aralığından baktım evet Bill e karşı ufakta olsa bir şeyler hissediyordum ama artık o da yoktu (medya) güzel bide bana dedi odama geri döndüm Ben: sen beni Esrarengiz Kulübeye geri gönder Ses: haha tabiki ama Ben: ney şartın Ses: basit- Ses diyeceğini tamamlamadan bir portal daha açıldı
