Bir

14.7K 685 470
                                    

"Hazır mısın Kıvanç?" diyen Tekin'in sesiyle oturduğum koltuktan kalktım ve başımı salladım.

Ruh gibi göründüğüme emindim. Her zamanki gibi mosmor gözler, soluk bir ten, baygın bakışlar. Yaşamıyor gibiydim. Hoş yaşadığım da söylenemezdi ya.

"Bak, bunu yapmak zorunda değiliz. İstemezsen-"

"İstiyorum. Sorun değil, yapabilirim." dedim tek düze bir sesle.

"Hadi bakalım üstesinden geliriz biz." dedi Ufuk güven verici bir sesle.

"Güneşli Günler'e."

"Güneşli Günler'e"

Yumruğumu onlar gibi kaldırdım.

"Güneşli Günler'e." dedim buruk bir gülümsemeyle.

"O zaman hayranlarımızı bekletmeyelim ha." dedi Tekin gülümseyerek.

"Makyöjümüz sana çok kızdı ama zorla kovdum. Menejere şikayet edecekmiş." dedi Ufuk.

"Bence benim zombi görüntümü daha çok seviyorlar."

"Ben bayılıyorum şahsen. Sıcak Kalpler filminde gibiyim." diye devam etti Ufuk.

"Ufuk gevşeme. Bugünü biliyorsun." dedi Tekin kızarak.

"Biliyorum. Ama Özgür'ü de biliyorum. Surat astığımızı görse hepimizi tokatlardı."

"Keşke gelse tokatlasa." dedim hüzünle.

Sözlerime karşın sessiz kaldılar.

Sahne arkasında hazır bekliyorduk. Birazdan dev bir salonda sahne alacaktık. Gram heyecanım yoktu. Ama bu onun hayaliydi o yüzden surat asmaya hakkım da yoktu.

"O zaman Güneşli Günler sizlerleee!!" diyen duyuruyle sahneye çıktık.

Mikrafonun arkasına geçip kalabalığa baktım. İstemsizce yutkundum. Bu neydi yahu!

"Herkese selam İstanbul!" diye bağırdı Tekin.

"Bugün grubumuzun ilk resmi konserinin 3.yıl dönümü ve canımız Özgür'ün 3.ölüm yıldönümü. Bu an onun hayaliydi. Eğer buradaysak onun için. Bu şarkılar da onun için." dedi Ufuk mikrofana doğru.

"Biliyorum." dedim mikrofana doğru. "O göklerde bir yerlerde. O yüzden ben onun şarkılarını söylerken bana değil göklere bakın. Çünkü asıl yıldız o."

Büyük bir alkış koparken benden bilinçsizce gözlerim dolmuştu.

"O zaman ilk şarkımız. Ölüm bana yetmez."

Özgür'ün yazdığı son şarkıydı bu. Sanki biliyordu. Sanki hissetmisti.

Bir kaç şarkı daha söyledikten sonra sustum. Derin bir nefes alıp mikrofana konuşmaya başladım.

"Özgür ile Aşk Tesadüfleri Sever'i birlikte izlemiştik. İkimizde hüngür hüngür ağlamıştık. Özgür o günden sonra Hoşçakal şarkısına takmıştı. Onu söyler dururdu. Ben o gece ona hoşçakal diyemedim veda edemedim. Çünkü gideceğine inanmak istememiştim. Artık farkındayım sen gittin hoşçakal."

Gözlerimi yumdum ve kimsenin duymacağı şekilde fısıldadım. "Sevgilim."

"Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum.
Bulduğumu zannettiğimde kendimden ayrı düştüm."

"Bu garip bir veda olacak çünkü aslında hep içimdesin.
Ne kadar uzağa gitsem de gittiğim her yerde benimlesin."

"Söylenecek söz yok, gidiyorum ben...
Hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal."

Giden sendin sevgilim. Kalan ben. Ama olsun be hoşçakal...

...

Bana ilham veren grubun şarkısı ancak bu ismi hakkederdi Konuya Fransız- Gittin Gideli

Biliyor musunuz bilmiyorum grubun solisti ilk konserlerinden sonra trafik kazasında hayatını kaybetti henüz 18 yaşındaydı en sevdiğim gruptur kendileri eski sarkilarini sildiler ama olsun :')

Kısa bir kurgu olacak o yüzden yayımlıyorum evet ben bir oçum yb yazmıyom yeni kurgu yaziyom cskkcksjs

Gittin Gideli (boyxboy || texting)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang