19. Bölüm Part II

719 53 36
                                    

Herkese iyi günler!!! Geldik bu bölümün ikinci partına. Eğer neler olduğunu unuttuysanız 19. Bölüm Part I yi okuyabilirsiniz. İyi okumalar okur-chanlarım benim! Bu bölüm geçiş bölümügibi bir şey yapacağım. O yüzden kısa bir bölüm olabilir. Bundan sonraki bölümde Hinata nın tedavi olduğu yerden devam edeceğim.

..Hinata'nın Ağzından 1 hafta sonrası..

O kabus gibi haftq sonunda bitti. Saatler 00.14'ü gösterirken neler olduğunu size bir bir anlatayım. Oikawa Senpai nin yaptığı o süpriz ziyaretten sonra hiç bir şey söylemeden kaçar gibi çıkmıştım. Hoş kaçtım desem daha doğru olur. Neden kaçtım eh bir ara anlatırım.

Bir yandan yağmur yağıyor bir yandan da çantalarla o kaygan yolda kosuyordum. Kafam allak bullaktı. Eve gitmekten başka hiç bir şey düşünmüyordum. Vücudum giderek ağırlaşıyordu. Ateş basıyordu. Zaten sabahtan beri kendimi pek iyi hissetmiyordum.

Neyse işte tam evimin olduğu sokağa dönecektim ki kolumdan biri çekti. Bir baktım ki Kageyama bu! Hemen kendimi geri çekmeye çalıştım ama olmadı. Beni gö-gö-göğsüne yasladı beni. Ve ben utanarak söylüyorum o kadar sıcak bir göğsü vardı ki. Bende üşüdüğüm için olsa gerek birden kendimi bıraktım.

Ara sıra çok üşüdüğümü ve nedense soğuk bir suda olduğumu hissettim. Kendime geldiğimde sabah olmuştu . Ve hastane odası gibi bir yerde uyandım. Elimi tutan bir Kageyama yanı başımda uyuyordu. Elimi çektiğimde uyandı ve benim nasıl olduğumu sordu telaşla. Ben ona bön bön bakarken odadan çıkmıştı. Geri geldiğinde yaninda Mira (Eyvah!), Tsukishima, Yamaguchi ve bilmediğim yetişkin iki insan vardı.

Bana bir takım sorular soran yetişkinler muayene etmişlerdi. Bilmediğim dilde saçma sapan şeyler söyledikten sonra kendilerini tanıtma şereflerinde bulundular. Tsukishima nın anne ve babası olduğunu öğrendiğimde birazcık ama sadece birazcık şok geçirdim o kadar. Aslında tahmin ederdim ama nedense düşünemeyecek kadar yorgundum. Tsukishima ' nın anne ve babası çıktıktan sonra Mira beni soru yağmuruna tuttu.

Mira : Ne oldu sana Hinata?! Nasıl bu hale geldin?! Kim yaptı bunu sana?! Senden haber alamadım bütün gece nasıl endişelendim biliyor musun?! Sabah oldu tam polise gidecektim kapı çaldı karşımda Kei. Bana senin burda olduğunu söyleyince hemen buraya geldim. Hadi söyle bana ne-..
Ben : Mira gerçekten sus artık! Ya bende bilmiyorum bayıldım birden bire! Olan bu kimse bana bir şey yapmadı. Çok yorgunum uyumak istiyorum.

Dedim ve gözlerimi kapadım. Gerçekten Mira bazen çok soru soruyordu. Ama bu sefer yani ben konuşunca hiç bir şey diyemedi. Hoş bende cevap veremezdim bu sorularına. Bir kapı kapanma sesi duydum. Aslında uyumak istemiyordum ama gözlerimi açacak gücü kendimde bulamıyordum. Biraz kestirsem fena olmazdı...

Yeniden uyandığımda güneşin battığını gördüm. Tam karşıda ki saate baktığımda akşam üstü olduğunu farkettim. Anlaşılan bir kaç saatlik ama uzun süren bir uyku uyumuşum.

Ben : Hala başım ağrıyor...
.... : Merak etme verilen ilaçlar sayesinde birazdan geçer.

Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde Yamaguchi vardı. Bana doğru geldi ve ateşimi ölçtü.

Yamaguchi : Ateşin biraz yüksek ama dün gecekinden daha iyisin. Sen sormadan ben söyleyim. Ablan evde sana giysi almaya gitti geri gelecek, Tsukishima ve Kageyama da okula gittiler. Merak etme takımdakilere şuanlık bir şey söylemedik.
Ben : Teşekkürler.
Yamaguchi : Hazır burda ikimiz varken neler olduğunu anlatmak ister misin?
Ben : Belki-....Belki başka bir zaman.
Yamaguchi : Tamam o zaman. Sen nasıl istersen. Peki yemek ister misin?

Ben tam cevap verecektim ki karnımın guruldadı. Yamaguchi buna gülmüştü ama ben azıcık utandım.

Yamaguchi : Mesaj alındı. Ben hafif bir şeyler getireyim sana. Ha Kageyama sadece ders notlarını almaya gitmişti. Birazdan gelir. Tsukishima ise antrenmana kaldı. Yarın akşam takım ziyaretine gelecek. Hasta olduğun için gelemediğini söyledik.

Diyerek çıkmıştı. Bir 10 dakika geçti geçmedi kapı açıldı. Ama gelen Yamaguchi değil Kageyama idi. Elinde de yemek dolu tepsi vardı. Yavaşça tepsiyi hastane masasına koydu. Ve sonra da önüme getirdi.

Kageyama : Hala sinirliyim Hinata ama bu konuyu sen iyileşince konuşacağız. Bana anlatman gereken şeyler var. Mesela Oikawa Senpai yi nerden tanıyorsun?...gibi
Ben : Şey....
Kageyama : Hadi ye yemeğini...

Ya neler oluyor bana böyle? Onh gördüğüm anda kalbim göğüs kafesinden çıkacak gibi atıyordu. Doğru düzgün cevap bile veremiyordum. Ona artık lakabı ile de seslenmiyordum. Gerçekten de tuhaftı.

İşte size ertesi gün ne olduğunu anlattım. Diğer günde böyle geçmişti. Mira bana sorular soruyor ben onu defediyordum. Kageyama ise bir tuhaftı. Sanki bir şeyleri düşünüyordu. Tsukishima ve Yamaguchi de hala bana bakıyordu.

Üçüncü gün ise daha fazla dayanamadım ve dörtlü ittifaka karşı gelerek okula gittim. Bu sefer takımdakiler bana geçmiş olsun dediler. Gerçekten de bir şey söylememişler. Kageyama ve Yamaguchi den notları almıştım. Ama antrenmana almamışlardı beni. Bende hava hoş dedim ve eve doğru yola çıktım. Diğer günlerde böyle geçti. Mira arada sırada beni sorguya çekiyordu ama ben onu defediyordum yine.

Sonunda bu kabus gibi hafta bitti. Yarın okul var ve muhtemelen antrenmana girmem gerek. Oikawa Senpai yi o günden sonra görmedim. Aslında bir daha da görmek istemiyorum....

Devam Edecek....

Evet bir bölümün daha sonuna geldik. Geçiş bölümü gibi bir şey oldu demiştim. Gelecek bölümde görüşmek üzere! Sizi seviyorum

Vote ve yorum yapmayı unutmayınız.

Her şey dahil 791 kelime

KAGEHİNA : BİR SAHADA İKİ KALP Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora