7. Bölüm // Aşka Odaklan //

Start from the beginning
                                    

Eva, duyduğu şeyle kaskatı kesilirken ne düşüneceğini bilememişti. Karşısındaki gencin pişmanlık ve saf bakışları bu olayı inkar ederken kendi yüreği de bunu kabul etmemişti anında.

 

‘’ Ben babamı sözlerimle öldürüp, yalnızlığa mahkum edip bıraktım onu. Kendi cümlelerim içinde boğulup kaldı. Ne canını ne de ruhunu kurtaran biri çıktı. Ben evlatların en kötüsü, en pisliğim! ‘’ diyerek ellerini yumruk haline getirdi. Sözleri boğazından teker teker dökülürken pişmanlık ve soğuk teri de peşini bırakmıyordu onun…

 

 

Eva, ne diyeceğini şaşırıp kalmıştı. İçini öfkeyle kusmasını beklemekten başka çaresi de yoktu. İçine işlemeye başlayan acıyı ise sessizce kabulleniyordu.

 

Burak,  sözlerini pişmanlık ve öfkeyle dökerken hem cümlesinde kendine ve o kadına da lanet ediyordu.

 

‘’ Hepsi O kadın yüzünden oldu! Nimet olarak verilmiş bir adı kirleterek hem beni hem babamı öldürdü. Ona inandığım güne, babama o lafları saydığım  ve onu acılarıyla bırakıp çekip gittiğim güne lanet olsun! ‘’

 

Gözleri öfkeden koyulaşmaya başlarken, sesi de gittikçe hırçın ve sert çıkmaya başlamıştı. Eva, artık araya girmenin zamanıdır diyerek söze girdi.

 

‘’ Burakcım, hayat ellerimizden kar gibi akıp giderken onun eriyip kaybolmasını ise çaresizce izleriz. Sen bu yaşadıklarınla derin bir pişmanlığa bürünmüşken daha fazla kendine lanet okuma… Biliyorum çok zor ama biraz kendini rahatlat. Her aldığın nefes iğne gibi batmak yerine pamuk gibi  okşasın seni. Şimdi içini, acılarını dökmeye devam et ama kendini daha fazla suçlama. Yıllardır bu kadar ağır bir yükü çekmen bile zorken daha fazla zorlama kendini, ‘’ diyerek teskin etti  hastasını.

 

 

Burak, acının son demlerini gözlerine mühürleyerek baktı doktoruna. Keşke dediği gibi kolay olabilseydi. Yıllardır rahat bir nefes bile alamazken kendine lanet etmediği bir gün yoktu. Şimdi ise yıllardır içine kapanan hislerini ortaya çıkarmış  rahat bir nefes vermişti. Usul usul belki de huzuru yakalayabilirdi.

 

 

‘’ Kimse benim yaptığımı yapmaz! Kimse… Ben onun, onun yüzünden babamı suçladım, onun beni dolandırmasıyla asıl kimliğimi kaybedip tek ailemi kaybettim ! ‘’

 

Sözleri buz kütlesi gibi ağır ve soğukken, her ‘ o kadın ‘ sözünde de gözlerini nefret, sözlerini de kin besliyordu.

 

‘’ O kadın dediğin annen mi ? ‘’ diye sordu merakla. Hiçbir anne kolayca annelik sıfatından, o kadın sıfatlığına düşemezdi. İçinden kendisini en kötüsüne hazırlarken duydukları karşısında şok olmuştu.

 

‘’ O kadın, o muhteşem sıfatı kirletmekten başka bir şey yapmıyor.  4- 5 yıl önceye kadar her şey normalken bir anda ailemiz yıkıldı. Her akşam kavga ve şiddet baş göstermişti mutlu yuvamızda. Babamın anneme her kötü sözü ve  kini çocuk halimle beni yanlış yönlendirirken o kadının da babama karşı kötü tutumu istemsizce etkiliyordu beni. Onu korurken babama nefretle bakıyordu. Haftalar sonra babamın anneme attığı tokat  son sabrım olurken, babama kimsenin babasına cesaret edemeyeceği sözleri etmiştim. Babalar böyle bir sözü hak edecek bir konumda değilken ben o kadının dolduruşuyla etmiştim. Pisliğin önde gideniyim ! ‘’

Vazgeçebilir Misin ?Where stories live. Discover now