BÖLÜM 13

9.2K 316 127
                                    

CEYLAN'ın ANLATIMINDAN...

Şaşkınlıktan ağzımı açamıyordum. Yağız kaşlarını çatmış, Poyraz ve benim birleşen ellerimize bakıyordu. Elleri yavaşça yumruk olmuştu. Poyraz beni sürüklemeye başladığında ona ayak uydurdum. Hala şaşkınlıktan çıkamamıştım. O yüzden beni yönlendirmesine izin vermiştim.

Sevgilim dedi ya o... ya da halüsinasyon mu görmeye başladım?

Yok, yok.

Bakayım...

Aha vallaha gerçek. Ve burnundan soluyan Poyraz'da gerçek. Kendime geldiğimde boşluğundan faydalanarak elimi kurtardım elinden. Sinirle bana döndü. Asıl sinirlenmesi gereken benim, sana ne oluyor ya?

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Diye bağırdım.

Poyraz "Ne işin vardı o itin yanında? Ne bok yemeye onun yanındaydın?" Diye o da bağırdı. Allah allah ona ne ya? Bak sinirlendim.

"Sen ne karışıyorsun ya? Seni ne ilgilendirir kimin yanında olduğum?" Diye sorduğumda tam ağızını açıp bir şey söyleyecekti ki, susturdum.

"Sen benim hiçbir şeyim değilsin. Yani anlayacağın bana karışma hakkına sahip değilsin. Bana karışacak en son kişi bile değilsin sen." Diyerek işaret parmağımı göğsüne bastırdım. Elimi geri çekeceğim sırada kırarcasına tuttu ve aşağı indirdi. Canım çok acıyordu ama dişimi sıkmaktan ses çıkaramıyordum.

Poyraz "Sen kime meydan okuduğunun farkında değilsin heralde? Neyse zaten umrumda değilsin. Bana bak kızım, bundan sonra ne bok yersen ye, gözüme gözükme. Yoksa çok fena yakarım canını." Diyerek sert bir şekilde bıraktı elimi. Tam gidiyordu ki, kolundan tuttum. Önce kolunda ki elime sonra da bana baktı.

"Öyle konuşup konuşup, benim başımı ağrıtıp, sonra da artist artist gidemezsin Poyraz bey. Ne diye içerde sevgilim olduğunu söyledin?" Diye sordum elimi belime koyarak. Bir an afalladı. bunu sormamı beklemediği belliydi. Ama benim ismim Ceylan, pekala sorarım.

"Evet cevap bekliyorum." Diyerek konuşmaya teşvik ettim onu. Yine sinirli haline geri döndü anlaşılan.

Poyraz "Kendini bu kadar önemli görme. Canım sıkılmıştı ve orda seni o çocukla görünce uğraşmak istedim. Seni kıskandığımdan değil yani. Sevgilim olacak son kişi bile değilsin." Diyerek benim sözlerimi taklit etti.

Ama bu sözler benim canımı neden bu kadar acıttı? Kalbim sanki iki parçaya ayrıldı. Bu kadar ağır konuşmak zorunda mıydı?Oysaki ondan hoşlanmaya başlamıştım. Aşık değildim ama yine de bir şeyler hissediyordum işte. Onunda bana karşı hislerinin olduğunu düşünüyordum. Meğer büyük bir yanılmaymış. Bana bu sözleri söylemek zorunda değildi.

"O zaman hayatımı da sikme. Ben Yağız'dan hoşlanıyordum ve geldin her şeyi mahvettin." Diye bağırdım.

1 dakika, 1 dakika...

Az önce ben ne dedim?

Şöyle bir geri saralım...

Ah lanet olsun. Yağız'dan hoşlandığımı söyledim. Allah benim cezamı versin. Hay dilimi eşek arıları soksun.

Poyraz sinirle kollarımdan tutup alev saçan gözlerini benim ürkek ama cesurmuş gibi görünen gözlerime dikti.

Poyraz "Seni şimdi-" Devam edemeden Poyraz'ı biri çekti ve yumruk attı.
Gözlerimi kocaman açıp çığlık attım. Asıl şok ise Poyraz'ı benden ayırıp yumruk atan kişi Yağız'dı.

Nasıl bir yürek yemişse artık. Kaç yaş büyük adam senden, kendine gel. Ama şimdi hakkını yememek lazım vücudu süper be. Koluma yumruk gelmesi ile sarsılıp kendime geldim.

ESARETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin