Yılan

895 87 12
                                    

YILAN

Johanna Mason, Verdant Blythe, Blossom Radiant ve Johanna'nın isimlerini bilmediği bir haraç ve akıl hocası trendedir. Capitol'e gitmektedirler. Trenin içinde isteyebilecekleri her şey vardır; bir yemek masası, koltuklar, içkiler ve yemekler, hatta yataklar. Verdant diğer herkese göre(Blossom'a göre bile) hevesli bir havaya sahiptir. Hemen koltuklardan birine oturur ve Johanna'ya karşısın geçmesi için bir işaret yapar. Diğerleri de Blossom'ın işaretiyle yerlerine otururlar.

''Hoşgeldiniz!'' der Blossom cıvıl cıvıl bir sesle. ''Gerçekten çok heyecanlı, Capitol'e gidiyoruz... Orada stilistlerinizle tanışacaksınız...röpörtajlar, kıyafetler, at arabaları...Çok eğlenceli olacak!''

Johanna bu sözleri duymaktan bıkmıştır. Kendini tutamadan kadını paylar. ''Son kısmı unuttun.'' Blossom'un anlamasına fırsat vermeden sakince devam eder. ''Sizin için en eğlenceli kısım. Oyunlardan söz ediyorum.'' Verdant tuhaf bir bakış atar, etkileniyor mu, kınıyor mu belli değildir. Johanna devam eder. ''Neden o kısmı sürekli atlıyorsunuz? Burada olma nedenimiz bu değil mi? Bütün o aptal seçimler, röportajlar, eğitimler dikkatimizi dağıtmak için değil mi?''

Blossom'ın yüzüne tutturulmuş gibi duran gülümsemesi yok olur. Diğer haraç biraz şaşırmıştır ama akıl hocası değil şaşırmak, hiç bir hayat belirtisi göstermemektedir. Blossom kendini tekrar toplayınca yanıt verir.

''Tabiki hayır. Onlar sadece... Halkın sizi tanıması için.'' Johanna seçildiğinden beri içinde tuttuğu şeyleri bir bir ortaya koyar.

''Bizi tanımanız için ölüm döşeğinde olmamız gerekiyor yani, öyle mi? Ama hayır, öyle olsaydı tüm mıntıkalar açlıktan ölürken zamanınızı oyunlar gibi saçmasapan şeylerle harcamazdınız!''

Blossom olduğu yerde kalır. Verdant'ın yüzünde bir gülümseme belirir. Johanna da bir anlığına Luna'nın sözlerini hatırlar ve daha fazla sinirlenmemek için olduğu yerden kalkar ve trenin içinde boş boş dolanmaya koyulur. O yerinden kalkarken Verdant da peşinden gelir. İkisi diğerlerinin görüş alanından çıktıklarında Verdant onu kolundan yakalar ve konuşmaya başlar.

''Çabuk öfkeleniyorsun.'' Johanna cidden korkutucu bir bakış atar ona. ''Hayır, öfkelenmiyorum.'' Verdant kızın tuttuğu kolunu bırakır ve konuşmaya devam eder. ''Bu bir iltifattı. Yani, Capitol'ün sevdiği bir haraç tipi varsa o da öfkeli olanlardır. Öfkeyi kullanabiliriz. Örneğin sunucuya küfredersin, at arabasıyla dolanırken kalabalığa hareket çekersin ve eğitimde sürekli oyun kuruculara nişan alırsın... Yardım edebilirim, senin ardındaki hikayeyi onlara anlatırım... Birlikte çok para kazanırız, galip olamasan bile...'' Kadının adeta ağzından sular akmaktadır. Johanna'yı da diğer her şey gibi bir fırsat olarak görmektedir. Johanna öfkeyle kadına yaklaşır. Bıkmıştır. Bir sirk hayvanı olarak değerlendirilmek hoşuna gitmemiştir.

''Bak Blythe, buraya ne senin, ne de onların soytarısı olmaya geldim!'' diyerek kadının üzerine yürür. Verdant onu sakinleştirmek üzere hamle yaparken tekrar o korkunç ses tonuyla devam eder. ''Yardımına ihtiyacım olduğunu düşündüğüm sıralarda asla kapını bana açmadın ve kendimi geliştirmeyi öğrendim... Kendi stratejimi geliştirdim ve seninkini değil, kendiminkini kullanmaya kararlıyım. Çünkü sen fırsatçının tekisin ve sana ne kadar kazandırsam yetmez...Senin gibilerin yardımına ihtiyacım yok çünkü hepiniz aynısınız... Beni kullanmak mı istiyorsun? Sence ben buna izin verir miyim?'' Sinirden küçük bir kahkaha atar. ''Asla. Ben ne senin para kaynağın, ne de onların eğlencesiyim. Ben hepiniz gibi insanım. Evet, yaralanınca kanım akıyor. Senin de akıyor ve emin ol, sana bunu burada kanıtlamaktan çekinmem!'' Johanna bir elini tehtidkar bir biçimde kaldırırken kadın konuşmaya çalışır. ''Senden sadece biraz rol yapmanı isteyeceğim o kadar canım, daha fazlası değil...'' Ama bu sadece Johanna'yı daha çok sinirlendirmeye yarar. Ne dediğini umursamadan bağırmaya devam eder.

71. Açlık OyunlarıWhere stories live. Discover now