İlk öpücük

En başından başla
                                    

"Bu o değil mi? Bana kendin kullanacağını söylemiştin. Şimdi neden bana veriyorsun?"

"Manyak mısın kızım elimdeki küçücük gibi görünen ama servet değerindeki parfümü hiç kullanır mıyım? Bu senin hem doğum günü hem de evlilik yıldönümü hediyen şimdi kullanmanın tam zamanı..."

"Biliyor musun bu parfümü birkaç kez gelip senden almak istedim. Sanki onu parçalara ayırırsam huzura erecekmişim gibi düşünmüştüm." Bahar'a hadi diyerek parfümü sıkmasını söyledim. Valla ne yalan söyleyeyim şahane kokusu vardı. Bu kokuyla şöyle bir yürüsün bana gerek kalmadan herkes etrafına doluşurdu. Sonunda bulunduğumuz yerden çıkınca kalabalığın içine girdik. Durup şöyle bir baktığımda abimleri uzağımızda görmüştüm. Biraz daha göz gezdirmenin sonunda kendimce düğünün en yakışıklı ve yalnız adamını gözüme kestirdim.

"Yengecim tam zamanı gidelim." Yengeme önden yürümesini söyleyerek bende avına yaklaşan kedi gibi avımıza göz koymuştum. Tam yanında geçerken ya şimdi ya hiç diyerek Bahar'a omuz vurarak adama çarpmasını sağlamıştım. Bu hamlemle kendimi açığa çıkarmamak adına arkama bakmadan yürümeye devam ettim. Biraz sağa sola derken arkamı dönüp işi yarayıp yaramadığına bakmıştım. Valla konuşuyorlardı. O be elimle oley yapıyordum ki birisiyle göz göze gelmiştim. Bu da hiç fena değildi. Neden daha önce gözüme çarpmamıştı ki adamın yüzünde gülümseme oluşunca etrafıma baktım bana mı gülüyordu.

Valla bana gülüyordu. Yanıma gelip elini uzattığında dans edebilir miyiz diye sormuş o salise aklıma gelen Bahar ile ileriye bakmıştım. Oha gerçekten ben zekiyim. Onları dans ederken görünce adamın dansı kabul ederek dans eden çiftlerin arasına katıldım. Tabi bu huzurum fazla uzun sürmemişti. İlk gördüğüm manzara artık Bahar'ın abimin kollarının arasında olmasıydı.

"İzin varsa kız kardeşimle dans edebilir miyim?" Kız kardeşim mi? Emre'nin sesiyle durup kaşlarımı çatmıştım. Adam da korkmuş gibi tamam diyerek kollarımın arasından sıyrıldığı gibi gitmişti. Yerini Emre doldurunca "Dans edecek misin?" Ritmine ayak uydururken yüzümü asarak başka yönlere bakmaya başladım.

"Ne oldu sevgilinden ayrıldın mı?" Başımı çevirip gözlerinin içine bakınca benimle dans etmekten keyf almadığını düşündüm. "Hayır, ayrılmadım bu da nerden çıktın?" Şu sıralar aramız iyi olmasa da ayrılık falan yoktu.

"Ondan mı ilk fırsatta kendini başka adamların kollarına attın?"

"Pislik!" Dememle ondan ayrılmıştım ki dansın figürü gibi iki adım atmamla kendine çekip elini belime dolaması bir olmuştu. "Düne kadar senin kız kardeşinim diyordun insan kız kardeşlerine bu tarz sorular soramaz mı?"

"Hayır, sen bir haltım değilsin asla da olmayacaksın." Bu defa bir hışımla elimi çekip ondan uzaklaştığım gibi tekrar masamıza geçip elimi masaya koyarak sıktım. Aradan çok geçmeden Bahar da yanıma sinirle gelip durmuştu. Emre ve Abim de masaya tekrar gelince "Abi ben eve gitmek istiyorum." Demiştim.

"Neyin var Eda, yüzün kireç gibi olmuş..."

"Karnım ağrıyor abi biliyorsun henüz iyileşemedim." Belki iki gün önceden hastaneden çıkmamış olsaydım bana asla inanmazdı. "Tamam, canım sen eve gidip dinlen. Emre, Sen Eda'yı eve bırak sonra da istersen geri gel."

"Hayır, Abi gidersem gelmem. Size iyi eğlenceler..." Bahar'a kendine dikkat dedikten sonra veda edip ayrıldım. Emre'nin de peşim sıra gelmesi sinir bozucu olsa da bir an önce eve gitmek istiyordum. Dışarıya çıktığımda havanın epey soğuduğunu fark ederek elimle kollarımı sıvazladım. Emre de yanımda durunca iki dakika sonra araba gelmişti. Yola koyulunca sinir bozucu sessizliği bozmak için radyoyu açmıştım. Eve geldiğimiz de ise hiçbir şey söylemeden arkama bile bakmadan hızla odama doğru yürümüştüm. Arkamdan kapının kapanma sesi gelse de Emre'nin bir anda yanımda bitip kolumdan tutmasını beklemiyordum.

"Nereye kaçıyorsun konuşacağız..."

Sırtımı duvarda bulunca ne oluyoruz gibisinden yüzüne bakmıştım. Emre ne kolumu bıraktı nede abandığı üstümden ayrılmıştı. "Benim seninle konuşacak hiçbir şeyim yok. Şimdi bırak odama gidip sevgilimle konuşacağım... Bıraksana be ne den öyle bakıyorsun?"

Ne olduğunu anlamasam da kanımın kaynadığını hissetmiştim. Sanki her an öpecek gibi duruyordu keşke bir kez dahi olsa öpse... Yutkunarak devam ettim. "Emre, bırakır mısın?" dediğimde anda öpüşüyle nefesim kesilmişti. Ne olduğunu anlamdan gözlerimi kapatınca üstümdeki varlığını daha çok hissetmiştim. Sonra bi anda benden ayrılınca gözlerimi araladım.

"Şimdi git sevgilinle ne konuşacaksan konuş..."



İLK AŞK

İLK ÖPÜCÜK


BEN EN ÇOK SENİ BEKLEDİM. BEN HEP BİZ OLMAYI BEKLEDİM... YİNE BEKLERİM YETER Kİ BENDEN UZAĞA DÜŞME.


KIZIL  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin