Sherlock ve John haftasonunu evde geçiriyorlardu. Sherlock koltuğuna uzanmış,tavanı seyretmekle meşguldü ki duştan henüz çıkmış ve şuan merdivenlerden inen Johnun sesini duydu. Başını hafif kaldırıp Johnla göz göze geldi. Johnun saçları ıslaktı.Üzerinde herzamanki gömleklerinden biri vardı.Altına ise kot pantolon geçirmişti. "Hala bıraktığım yerdesin Sherlock,gelen davalar ilgini çekmemiş anlaşılan" "Henüz bakmadım" John derin bir nefes alıp koltuğa oturdu.Hemen önündeki masada duran notebook u alıp epostasına gelen davalara göz gezdirmeye başladı. "Sevgili Mr.Sherlock sevgilim onunla birlikte olmak istemediğim için beni terk etti.Onu nerden bulabilirim?...Tanrım!İlişki uzmanımıyız biz." Bu epostayı okurken biraz kızarmıştı. Sinirlenip diğer epostaya geçti. "Sevgili Mr.Sherlock bu gün salonda otururken iki yıl önce ölen kardeşimin sesini duydum!Ben deli değilim ne duyduğumu biliyorum lüyfen bana yardım edin.." "Bu farklı gözüküyor Sherlock,ne dersin,gidip bi baksakmı" Kafasını bilgiseyardan çekip Sherlocka döndü. O sırada Sherlock Johnun ıslak saçlarla nasıl bu kadar mükemmel gözüktüğünü düşünüyordu. "Sherlock?" "..." "Sherlock!" "Hmm.Efendim John benimlemi konuşuyordun?" "Evde bizden başka kimse yok tabiki seninle konuşuyorum" "Üst komşu" "Efendim" "Üst komşu,adamın salonda duyduğu sesin sebebi.Üst komşu kadının ölen kardeşiyle sevgiliymiş ve eski videoları-ya da ses kayıtlarını- izliyormuş seste alt komşunun sessiz ve kasvetli evine kadar ulaşmış.Kardeşini özleyen ve onun öldüğüne inanmayan kadında sesin üst komşunun evinden geldiğini fark etmemiş bile." "Mükemmel" "Biliyorum John hep söylediğin gibi" John hafifçe utanıp başını tekrar epostalara eğdi. E postaları okurken dakika başı dudaklarını yaladığının farkında değildi ama karşısındaki adam en ufak haraketini bile kaçırmadan onu izliyordu. Bu kadarı fazlaydı.Sherlock daha fazla dayanamayacağını hissettiğinde ani bir şekilde yerinden kalktı ve odasına ilerledi. Kapıyı kapatıp kilitledi-ya da o kilitlediğini sanıyordu-.Kafasını dağıtması lazımdı yoksa hiç iyi şeyler olmayacaktı. Hemen odasındaki çekmeceyi yerinden çıkarttı ve çekmece boşluğuna sakladığı küçük haplardan birini eline aldı.Tam ağzına atıcakken kapıdan onu izleyen-ve uyuşturucuların yerini öğrenmiş olan- John orda olduğunu belli etmek için hafifçe öksürdü. Elindeki hapı henüz yutmamış olan Sherlock şaşkınlıkla ona baktı.Kapıyı kilitlediğini sanıyordu. John hemen Sherlocka doğru yaklaşıp onun gibi yere çömeldi ve elinden hapı aldı. "Bunu neden yapıyorsun Sherlock!" Sherlock derince yutkundu ve gözlerini Johnun dudaklarına indirdi ve gözleri hala onun dudaklarındayken konuşmaya başladı "Kafamı dağıtmama yardımcı oluyorlar" John bu sefer Sherlockun neyden bahsettiğini anladı. Derince yutkundu ve tereddütle ona bakmaya başladı en sonunda bi karar vermiş olmalı ki buğulu bir sesle konuşmaya başladı. "Belkide buna ihtiyacın yoktur" Yüzünü hafifçe yana eğip karşısındaki adama yaklaşmaya başladı ve dudaklarını onunkilerle birleştirdi. *** Lastrade güne morali bozuk bir şekilde uyandı. Dün Mycroftla çalışma işini uzunca düşünmüştü ve kaçışı olmadığını anlamıştı.Bu gün onunla çalışmaya başlıyacaktı. Yataktan kalktı ve dolabına yöneldi. Siyah takımını ve buz mavisi gömleğini üzerine geçirip saçlarını gelişigüzel düzelttikten sonra Mycroftun ofisinin yolunu tuttu. ... Greg tereddütle kapıyı tıklattı.İçeriden onayı alınca rahatsız bir şekilde masaya doğru adımladı. Mycroft önündeki bilgiseyarla uğraşıyordu.Başını kaldırıp Lastradele göz göze geldi. Adamı rahatsız edici bir yavaşlıkla baştan aşşağı süzdü. Lastradein hafifçe öksürmesi ile tekrar ona döndü ve konuşmaya başladı: "Bu gün öğlen başkanla randevum var.Saat 12de çıkıcaz.Öğle yemeğini bizimle yersin.Şimdilik yandaki odayı sana ayırdım.Masanda halletmen gereken dosyalar var.-sinir bozucu gülümsemesini takındı-Kolay gelsin" Lastrade hemen iş hakkında konuşmasına şaşırmıştı.Odasını bile hazırlattığına göre buraya geliceğinden zaten emindi. Hala orda öylece dikildiğini farkedip hiçbirşey söylemeden dışarıya adımladı. Odasının olduğunu öğrendiği kapının üzerinde ismi yazıyordu. İçeri girdi.Oda Mycroftunkine benziyordu ama biraz daha küçüktü.Deri ve görkemli koltuklar yerine siyah resmi ve daha sade koltuklar vardı ve masası kapıya dönüktü. Masaya oturmasıyla kapının üzerinde yanıp sönen ve kendine bakan kamerayı farkedip gözlerini devirdi. Bu adam artık fazla olmaya başlamıştı. - Y/N:Bölüm nasıldı? Vote ve yorum bırakmayı unutmayın:) .. ..::NOT::.. Martin Freeman in yeni sezonla ilgili açıklamasına değinmek istedim.Adamın dediklerini çok farklı yerlere çekenler olmuş.Tam metni okumadıysanız aşşağı bırakıyorum. /Habere bende üzülsemde onlarıda anlıyorum.Metnin tamamını okuyup biraz empati kurmaya çalışalım:)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Freeman'in açıklaması hakkında siz ne düşünüyorsunuz?Yorum yapmayı unutmayın🙋
