33.Bölüm

21.2K 1.4K 45
                                    

Ben ne yapmalıyım ?"
"İkisini aynı evde yaşamaya zorlamak doğru olur mu ?" Deyip karşısındaki kadına çaresizlikle baktı .

Kezban hanım karşısındaki adamın endişeli ve sıkıntılı haline her şeye rağmen mutlu olarak baktı.
Kendisini annesi gibi görüyor danışıyordu en önemlisi ise kızını çok seviyordu o kadar belliydi ki Ekrem'in omzuna dokundu.
"Sizi kader bir araya getirdi var bir bildiği Rabbimin "
"Ne desem bilmiyorum ama kararı benim cimcimeme bırak "
"Bakalım içinden ne geçiyor "
Ekrem kadının ne yapmak istediğini anlamasa da başını sallayıp kabul etti.

Yeliz'i almak için İbrahim'in evine giderken bir kuyumcu görüp durdu . Aldığı yüzüğü paketletip sevdiğine bir an önce sarılmak için hızla arabayı sürdü.

Yeliz ise kıpır kıpır yerinde duramaz bir şekilde aynanın karşısında ki son haline bakıyordu.
İçinden ilk kez bu kadar süslenmek güzel olma hissi geçmişti.
Ekrem görünce şaşırıp kalsın onu çok beğensin istiyordu.
Üzerine giydiği mavi diz üstü elbise ile kendini iyi hissetti.
"Berçem boyu çok kısa olmadı değil mi ?"
"Bak sen kocası etek boyuna laf etmesin diye önlemde alırmış "
"Ondan değil ailesinin yanına gideceğiz laf etmesinler Ekrem benimle gurur duysun istiyorum "
"Öyle güzelsin ki öyle iyi kalplisin ki Ekrem de ailesi de inan çok şanslı "

"Bende şanslıyım ki"deyip adamın gülüşünü ,güneşim derken ki içten halini düşünüp iç çekti.
"Bazen korkuyorum her şey o kadar güzel ki bir şey olacak ben onsuz kalacağım "
"Ya da her şey bir rüya ve uyandığımda Ekrem ile hiç evlenmemiş olcağız diye çok korkuyorum "
"Ekrem senin kocan ve sizi Allah ayırmadıktan sonra kulların gücü yetmez o kadar belli ki Yeliz seni sevdiği "
"İbrahim bile size inanıyor kocam o ışığı görmese sizi desteklemezdi"
"İyi düşün her şey iyi olsun "dediği anda kapının sesi ile Berçem kızın yanından ayrıldı.
"Seninki gelmiştir hadi sende gel "deyip kapıyı açtı.
Karşısında ki adamı görünce gülümsedi.
"Hoşgeldin senin ki heyecandan evde volta atıyor "
"Hoşbuldum "
"Berçem ben geçmiş için"
"Unutalım lütfen zaten seni hiç suçlamadım gerçek aşkı da buldun "
"İçerdeki kanatsız bir melek seninlede olmaktan çok mutlu geçmiş geçti gitti"deyip Yeliz'e seslendi .

Yeliz son kez aynaya bakıp çantasını taktı kapıya heyecanla yaklaştı karşısında duran adamı baştan aşağı inceledi.
Ekrem de sevdiği kızın güzelliği ile adeta büyülendi.
Hala inanamıyordu bu güzeller güzeli onu seviyordu hem de ömrünü verecek kadar seviyordu.

Berçem ikisinin birbirine baka kalması ile gülerek yanlarından ayrıldı.

"Çok güzelsin hala inanamıyorum benimsin  helalimsin"
"Hep şansız bahtı kara bir adam olduğumu düşünürdüm "
"Bahtımın karası meğer bir güneşmiş doğması için en karanlığı yaşamam gerekiyormuş "
Yeliz adamın sözleri ile dolan gözlerine inat gülümseyerek konuştu.

"Hoşgeldin o zaman  "deyip sarıldı.
"Sende hoşgeldin bahtımın karası iyi ki geldin "deyip kızı kolları ile sardı.

"Yeliz "
"Efendim bir şey mi oldu ?"
"Ben size gittim annenle konuştuk güzelim "
"Şist ağla diye anlatmıyorum "
"Ne dedi annem ?"
"Seni çok özlediğini ama benim gibi yakışıklı boylu poslu adamı hayatta bulamayacağını o yüzden bırakma kızımı falan dedi  ."
"Yalancı "

"Dalga geçme bir kere annem öyle şeyler demez ?"
Ekrem gözyaşları duran kızın saçlarını koklayarak öptü.
"Neyse annenin neler dediğini gidince ona sorarsın "
"Hadi bakalım düş önüme "deyip arabaya bindiler.

Nikah için gerekli işlemleri halledip hafta sonuna gün aldılar.
Rüstem ağanın konağının önüne gelince adam yanındaki kızı inceledi .
Bu konak da gülmek yasaktı neşe yoktu sevinç yaşanmazdı.
Yeliz'in burada nefes alması imkansızdı ama içinden bir ses kaçmaması gerektiğini düşünüyordu.
Derin bir nefes alıp Yeliz'e baktı.
"Mecbur değilsin istemezsen girmeyiz"
"Bu da nerden çıktı ?"
"Üzülmeni istemiyorum güzelim "
"Sen varsın bana bir şey olmaz "deyip arabadan indi .
Konağın kapısından içeri girince derin bir nefes aldı.
   "Çok güzelmiş eviniz ilk gelişimde inceleyemedim gittin sanmıştım"
"Bana geldiğini Zelal sesli mesaj olarak atmıştı dinlediğimde ki  hissettiğim mutluluğu sana anlatamam"

Yeliz adama dönüp elini tuttu.
"Ben çocuklarımızın senin doğduğun büyüdüğün evde büyümesini isterim"

"Ben bu evde güzel günler yaşamadım güzelim"
"Bak işte çok daha iyi bir sebep biz de güzel günler yaşayalım"
"Bu konak neşeli çocuk sesleri ile cıvıl cıvıl olsun"
"Artık daha da emin oldum kesinlikle burada yaşamalıyız Ekrem çok güzel bu ev "deyip evin avlusuna hayran kalmıştı .
Fatma hanım etrafı inceleyen kıza sinirle bakıyordu.
Dünyada başka kız yokmuş gibi neden bu kız diye söylenirken Cemal kadını iterek aşağıya koştu.
"Sana ayak altında dolaşma dedim fare"diye sinirle o da oğlu ve Yeliz'in yanına yavaş adımlarla indi.

Cemal koşup amcasına sarılınca Yeliz derin düşlere daldı.
Baba olmak kara kulesine çok yakışacaktı.
Bu ev bu adam artık güneşli neşeli günlere kavuşacaktı.
Cemal Yeliz'e bakıp gülümsedi .
"Sende artık bizimle mi yaşayacaksın Yeliz ?"
"Evet ister misin küçük arkadaşım "deyip çocukla sarıldılar.
Ekrem ne zaman tanışıp arkadaş olduklarını merak etti.
Cemal pek arkadaş canlısı bir çocuk değildi .
İçine kapanık sessiz bir çocuktu ama şuan karısı ile çok iyi anlaşıyordu.
Karısının çocukla gülüşüp konuşmasına bakıp iç çekti .
Kendi düşündüğüne gülerek kızın elini tekrar tuttu.
"Sana benzeyen bir kızımız olsa ne güzel olur değil mi ?"
"Ne ?"
"+1 kesinlikle sana benzemeli" dedi .
Kızaran kıza göz kırptı.
"Göstereğim sana ben 4+1'i "deyip  elini adamın elinden çekti.

Fatma hanım yanlarına gelince Yeliz bakışlarını kadına kaldırıp baktı.
Kadının yalandan  gülümsemesine o da en sahte gülümsemesi ile karşılık verdi.
"Hoşgeldin madem gelinim oldun öp bari elimi ?"deyip elini kızın burnuna kadar soktu.
Yeliz kadına gülümseyerek elini öptü .

"Hoşbuldum anne " dediği an kadın elektrik çarpmış gibi elini kızdan çekti.
Yeliz ise kadının bembeyaz olmuş suratına eğlenerek bakıyordu.
Gelin kaynana aralarında başlayan sessiz savaşın ilk rauntuna çıkmış boksör gibiydi.
Ekrem ise kadınların arasındaki sessiz savaştan habersiz  annesinin elini öptürmesine karısınında anne deyişiyle çok mutlu olmuştu.

Rüstem ağa odasından çıkınca avludaki  gördüğü çifte sinirle bakıp  güldü.
'Hoşgeldin cehennemine  'diye içinden söylense de kıza ve oğluna yumuşak bir sesle seslendi .
"Hoşgeldiniz  evinize  hadi buyrun kızlar oğluma gelinime sofra kurun"diye kükredi.
Ekrem adamın sahte haline hayretle baktı .
Ne işler karıştırdığını merak etti ne olmuştu da bir anda değişmişti anlamak için elinden şuan hiç bir şey gelmiyordu .
Babasının gerçek yüzü ve planının ortaya çıkması için zamana ihtiyaçları vardı .

Zaman bu konağı ya cennet bahçesine ya da cehennem ateşine  çevirecekti.

🌿🌿🌿🌿
Kadir geldiği toprakların sıcaklığı ile akan terini sildi.
Karadeniz'in serin havasından Adana sıcağına alışmak zor olacak diye düşündü.
Elinde küçük çantası ile otostop çekiyor kimse durmuyordu.
"Bugünü nasıl hayal ettin Kadir efendi yaşadıklarına bak "
"Ana duası almazsan ha işte böyle işin rast gitmez "diye söylenerek yürüyordu.
Kadir yine de gülümsemeye devam etti sonuçta yıllarca  hayalini kurduğu mesleği yapacaktı.
Öğrencileri olacak sonsuz sevgi verecek küçük çocukların yolunu aydınlatmak için elinden gelen her şeyi yapacaktı bu gücü kendinde hissediyordu.
Ailesi Rize'nin tanınmış varlıklı ailelerindendi  fakat adam  annesinin istediği kızla evlenip çay fabrikasında patron olmak yerine küçük bir köyde öğretmen olmayı tercih etti.

Başını yakıp kavuran güneşe kaldırıp konuştu .
"Kim bilir  Adana belki uğurlu gelirsin bereketli topraklarında aşkı da buluruz" deyip gülümsedi.

Sonunda haline acıyarak  duran bir arabaya koşarak bindi.

Bahtımın Karası ♣️Where stories live. Discover now