Bölüm 6 : Heh Bakıyorum Güzel Olduğunuz Kadar Atletiksinizde.

417 42 5
                                    

Sans: SANA CEVAP VER DEDIM!
Sans uzun zamandan beri ilk defa Papyrus' a bu kadar sinirlenmişti.
Papyrus: H-hey ağabeyciğim lütfen biraz sakin olur musun?
UF!Sans: BAĞIRMA LAN ÇOCUĞA!
Sans: Sanane lan dal*****
(-Düzgün konuş Sans okuyucularım rahatsız olabilir
-Ok özür)
Sans: SANANE LAN YALAK
(-Sans milleti cancer etme
-Ne yapsak yaranamıyoz sanada git sinirliyim şu an
-ok
-yay
-K
-O
-potasyum
-Hile yapma
-POTALANDIN şimdi adam ol bakim
-Benim lafımı bana karşı kullanamassin sana telif aticam
- A Ğ L A ,K U D U R , Ç I L D I R )
Sans: SENI SAYGI CERCEVESINDE SUSMAYA DAVET EDIYORUM.
EGER SUSARSAN COK SAYGI DEGER SIZLERIN BURAYA NASIL GELDIGINI OGRENEBILECEGIM TESEKKURLER SAYIN ZEVKINE ETTIGIM VE DIGERLERI
ARZ EDERIM EFENDIM !
(-mükemmel :D
-eyw bidaha karışma lutfen
- çok sıkıntı çıkarmssan karışmam.
- *sigh* tamam susar mısın artık. Boş yapıyosun yapma. DAHA FRISKIME KAVUSUCAM!
-peki sustum... BELKIDE CHARA KAVUSUR BILEMEM YANI YADA UF! SANS
-Vay oç)
UF!Sans: ....
Sans: Başla
~5 SAAT ONCE~
-UF! Sans gözünden-
Aggghhh
Ufff ayağım noldu amk.
Olamayan göz kapaklarımı açtığımda
Karşımda Undyne' ı gördüm.
Neden bilmem ama gayet şık ve tatlı gözüküyordu.
"Heh ,selam"
Undyne normalden daha sakin gözüküyordu.
Bana tatlı bir gülücük attı.
Ahhhhhhgggg galbim.
Taaaakiiii
En az kendisi kadar güzel bir Mızrak
Çıkarıp beni kovalamaya başlayana kadar...
Yerimden rüzgar kadar hızlı bir şekilde ayrılıp hemen koşmaya başladım.
Dostum nalet girsin ki ışınlanamıyorum.
Gerçi bu kadar tuhaflığin icinde bunun tuhaf gelmesi ne kadar tuhaf onu bile bilmiyorum.
Undyne peşimden bir taraftan koşuyo bir taraftan mızrak atıyordu.
Biraz tuhaf mı giyinmişti sanki bugün.
Koşmaya çalışıyordum ama çok yorulmuştum.
Nereye kadar sürecekti bu iş.
Heh işte buldum
Agabeyim ne kadarda benden nefret etse de ölmeme izin vermezdi.
Galiba...
Kuş yardımıyla karşıya gectim ve
Sağa sapıp eve doğru koşmaya başladım.
Undyne arkamdan koşarken
" SENI NALET TAKLITCI BI ELIME GECRSEN VARYA"
Ne taklitinden bahsediyor bu ?
-Undyne ın gözünden-
Salak herif hiçbir seyi bilmedigimi saniyor.
Oysaki Alphys beni aradı ve bana olayları anlattı.
~telefon konuşması~
- U-undyne lütfen çabuk g-gel
- Duştan yeni çıktim alphys ne oluyor?
Alphys sebebini bilmedigi halde kizarmisti.
- R-rahatsız ettiysem ö-özur dilerim fakat durum c-cok acil
-Ne oldu ?
-Papyrus cok hasatalanmisti Sans onu labaratuara getirdi ve benden onu iyilestirmemi istedi.
-eee
-Bende Sanstan sarı tuşa basmasıni istedim.
-eee
-Sans da yalnis tusa basti ve bi anda Sanstan iki tane daha geldi.
-Yoggaaminnaaa DALGA MI GECIYOSUN SEN BENIMLE!
- H-hayır dolga gecmiyorum. Sans tuşlara yetişemedigi icin kendini gucleriyle havaya kaldirdi, ben iceri girince konsantrasyonu bozuldu ve tuslara s-sert bir sekilde dustu.
-Ne alakasi var bununla bunun.
- şu an eski royal scienist in eski labaratuarindayim sans da burda kafasini vurdugu icin baygin yatiyor burda buldugum espiri kitabin icinden cikan bilim kitabinda
bircok frakli frekanstaki farkli tusa ayni anda ayni yerde basmasi.
Farkli Boyutsal donguler yaratabiliyor, ustelik timeline lara zarar verebiliyormus. Statusel bozukluklara yol acabiliyormus.
-Sans' a NE OLDU, SEN NEDEN ORDASIN?!
-B-burdayim cunku yeni gelen Sanslar
labaratuarımı yok etti.
Bütün e(k)meklerim çöpe gitti.
Yillar boyunca butun ugraslarim
Ve ben sans' ı suçladim
Buna ragmen bana yardima geldi.
Ve bana yardim etmeye calisirken kafasini metaton sayesinde tas a carpti.
-Ne yaptı ki metaton?
-S-seninle oturup s-sabaha kadar soluksuz konuşurum fakat zaman dar,
Papyrus' a daha fazla endiselenmeden Sans' ın burda olduğunu soyleyerek cagirabilir misin?
-Tab2
-Ve bir sey daha soyliycektim
-Evet dinliyorum.
- O or**pu çocuklarını görürsen onlar ortaliga daha fazla zarar vermeden lutfen labaratuara getirir misin?
Alphys i ilk defa kufur ederken gören Undyne saskinligini gizlemeye calisarak sadece
-Olmus bil.
Dedi ve telfonu kapatti.
Sinirden kendine hakim olamayan Undyne , saci dahi kurumadan,
Ustunu giyindi, yanina birkac domates alarak kendini evden disari atti.
Bir taraftan sinirini domatesleri taciz edrrek çıkarıyor, bir taraftan da Alphys' i düşünüyordu
" O NALET ISKELET BOZUNTULARI CEZASINI CEKICEK NGAAAAAAAAAA"
Undyne gitmeden önce şelaleye uğremanın iyi bir fikir olabilecegini dusundu.
Eski en iyi arkadaşının tütü sü oradaydı neredeyse hergün oraya uğrar, ne yaşandıysa ona anlatırdı.
Ruhunun hala oralarda bir yerde olduğunu düsünüyordu.
(Ruhu Asgore' da amk)
Hala kendini onu koruyamadıgı ucin cok suclu hissediyordu.
Ama bu birdaha olmayacaktı
Birdaha asla kimsenin arkadaşlarına zarar vermesine izin vermiyecekti.
Onları korumaya çok KARARLIYDI.
Bu içindeki CESARET i biraz daha arttirmişti.
Yolda giderken ayağına bişey takildi.
Aghh ağır bir şekilde yere düştü yerden kalktıktan sonra bunun Sans olduğunu düşündü.
Tatlı bir gülücük atti.
Sans da ayni sekilde gülümsedi.
O anda jeton düştü işte.
Alphys Sans'in labaratuarda yattığini soylemisti.
Hem bu sans da tuhaf giyinmişti.
Mızrağini aldıği gibi onu kovalamaya başladı.
Kovaladi, kovaladi , kovaladi
Taklitci klonun yorulduğunu fark etmişti.
"Heh sen de Sans kadar tembel olmalısın "
Demisti ki kuşu kullanarak karşıya gectigini gördü.
Eger Undyne da kuşu kullanirsa cok yavas kalacakti.
Derin bir nefes aldi.
1
2
3
Dedi ve daha hizli koştu uzun bir mizrak hazirlayan undyne, mizragindan guc alarak karsiya atladi.
Bu haraketi gören Fell Sans şok yaşıyordu.
"Heh güzel olduğunuz kadar da atlatiksiniz hanimefendi "
"S*krit lan taklitçi puşt"
Dedi ve mizragini tam felin omzuna atti. Ceketinden bir parca kaybeden fell, daha hizli kosmaya basladi.
Gittikçe yoruluyordu şelalenin onune geldiginde bir umut belki orayi bilmiyordur diye umarak kendini selalenin arkasına atti.
Undyne Fell in oraya girdigini gordugu an dahada sinirlendi.
Tütü ye zarar verirse ne olucaktı.
Arkadasindan ona kalan tek hatiraya dokunursa ne olacakti.
Undyne hemen şelalenin arkasına atladı.
Gözü donen undyne fell in ustune gelmeye baslamisti.
Fell gittikce arkaya adim atiyordu
En sonunda duvara yaslanan fell
Terlemeye baslamisti.
Undyne mizraklarini fell e atti ve fell i hirkasinda duvara yapistirdi.
Fell hareker edemiyor, kurtulamiyordu. Fell isinlanmasi olmadigi icin baska hareketlerinde etkisini kaybettigini dusunuyordu.
Undyne onu yakasindan tuttu ve biraz havaya kaldirdi.
Undyne artik hibirsey dusunemiyordu.
Tdk hissettigi sey.
Pismanlik ve koruma duygusuydu.
Birdaha bir arkadasina zarar gelmesine izin veremezdi.
Eline mavi mizragini aldi
Fell hicbir sekilde hareket edemiyordu. Sadece sessiz bir sekilde ölmeyi bekliyordu. Çaresizdi, silahsızdı tamamen savunmasizdı
O an birkaç kelime edebildi sadece

"Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak."
"Heh en azından senin gibi bir güzellikten gelicek ölümum belki o zaman ziyan olmaz bana ;)"
Undyne o zaman ne kadar yavşak bir gereksiz diye düsündu.
Ama yalakaliklari sonucu degistiremiycekti.
"NGAAAAAAAAA"
"AAAAAAGGGGHH"

Undertale-Boyutlar Arasi[ASKIDA]Where stories live. Discover now