KALP VURGUNU ( TAMAMLANDI)

13. BÖLÜM " SALİH HATA YAPIYOR "

1970 Ağustos ayıydı ;
havalar çok güzeldi. Hala dışarısı ılıman,yeşil ortam ve kuşlar, böcekler...... Salih doğaya aşıktı . Artık daha mutluydu ve eskisi kadar sevinçliydi ! Bu mutluluk, doğanın verdiği huzurla birleşince ......içi içine sığmıyordu ! Yüreğinde 'Aşk Şelalesi 'oluşmuştu; seviyor... sevildiğini hissediyordu !

Gurbetçi Salih,parkta oturmuş, etrafı seyrediyordu ki ,Almanya macerası ile bir kaç yıllık geçmişi aklına geldi :

1967
Temmuz ayında bu bilmediği Gavur memlekete ayak basmıştı .Borç harç içinde binbir sıkıntı ile hayata tutunmuştu . Aradan geçen 3 yıl hayatındaki değişikliğin , muhasebesini yapıyordu.
* Türkiye'deki borcunu kapanmış ,köyde saygın biri olmuştu .
* İki kız evladı dünyaya gelmiş ,mutluluğuna mutluluk katmıştı . Artık 4 çocuk babasıydı.
*Cevher'in tutumu onu şaşırtmıştı! Fedakarlık edip ,altınlarından vazgeçmesi ve bir ev inşaatı için Salih'e destek çıkması Salih' i sevindirik yapmıştı.
Aylardır aşk ,sevgi acısı çekiyordu . Kafası günden güne karışmıştı.Salih bir an durup sesli düşündü ;

" Benden daha mutlu olan biri var mı? Çok şanslıyım ki Allah'ın sevgili kuluyum. Nereden nereye gelebilmişim çok şükür Rabb'im sana "diye el açıp göğe baktı, şükretti.

Bütün bunları hayal dünyasından, geçmişten- bugüne bir yaşam kronolojisinden geçmiş gibi oldu.

Salih Efendi son aldığı telexde eski evin yıkıldığını, Cevher'in geçici olarak ablası Cavidan'a yerleştiğini öğrendi . Zaten başka türlüsü mümkün değildi .

Ahmet Ağa inşaatı başlatmış, temeli çoktan döktürmüştü.
Salih köyde görülmemiş bir bina yaptırıyordu.Haşim Ağanın bile böyle bir ev mimarisi yoktu.
Cevher kocasına hayrandı ve takdir ediyordu. Çünkü Cevher, köyde parmakla gösterilecekti... bunun havasını yaşıyordu. Burnu biraz daha Kaf Dağı'na varacaktı .
Cevher hava atmayı çok seviyordu bu karakterde biri, kalbinde sevgi barındıramazdı .
Salih'e karşı tutum değişikliğinin tek sebebi maddiyat ve daha iyi koşullarda yaşama arzusuyudu .
Bir çeşit Salih'i de kullanıyordu! Çok iyi oynuyordu ve Salih efendi bunu görememişti.

Sadece görmek istediğini görüyordu... Cevher' e bağladığı aşkının erimesini istemiyordu .

Ömer'in de ailesi gelmişti Almanya'ya. Ömer fabrikaya giderken yolda söyledi. Salih onların gelişlerine şaşırdı !Çünkü hiç duymadı gelişlerini. Bir de sevindi ,çok çabuk vize ve pasaport işlemleri sonuçlanmıştı.
Halbuki daha erkendi, düğüne bir ay daha vardı .
Ama tabi bu durum onu ilgilendirmezdi.
"Gözün aydın Ömer'im "demekle yetindi.
"Sağ ol abim ! Darısı senin de ailenin buraya gelmesi "dedi içtenlikle.

Roland sürekli kendilerindeydi....hınzır herif ,sempatik davranıyor, hediyeler alıyor, kendini sevdiriyordu. Az buçuk kırık dökük Türkçesi ile cezbediyor ve hediyelere boğuyordu.
Görünürde ya da Salih'in bildiği bir kusuru yoktu .Sadece gavurdu!
Salih' in aklı hâlâ dini törelerde, ahlak kurallarınındaydı. Tabii bu durum onun verebileceği bir karar değildi, ilgilendirmezdi kendisini.
İnci çok mutluydu.Müstakbel damat adayı ile mutlu görünüyordu. Roland kıza aşıktı bu her şekilde farkedilebiliyordu. Salih'in de şahit olduğu bir ortamda görmüştü; İnci konuşurken kızın ağzına düşecek gibi bakıyor, gözlerini gözlerinden ayırmıyordu. Roland ile İnci neredeyse tek beden olmuş sarmaş dolaş dolaşıyorlardı.

"Daha ne olsun yani "dedi Salih içsel düşüncesiyle.

" Beni de öyle seven biri olsa herhalde ben de dil, din ırk ,mezhep ayrımı yapmazdım. Kör şeytana Lanet olsun !"deyip mevzuyu kapadı kendince .

Eylül ayıydı;
Düğün hazırlığı son sürat devam ediyordu. Aile heyecanlıydı ,kızı evlenecekti.... onu mutlu edecek bir eş adayı vardı karşısında. Ayrıca maddiyatı yerindeydi daha ne istesinler ki ? Onlara göre bu faktörler yeterliydi !