İSTANBUL

22.3K 573 39
                                    

İstanbul'a geldiğimizde gece yarısıydı. Azad gelmeden önce kalacağımız evi hazırlamıştı. Eve girdiğimizde bavulları bir kenara bırakıp yatak odasına çıkmıştık. Yolculuk oldukça yormuştu bizi...

Azad üzerini değiştirmeden kendini öylece yatağa bırakmıştı. Ben de  yanına uzandım. Kollarıyla beni sardıktan sonra alnıma bir öpücük kondurdu.

"İyi geceler güzelim."

"İyi geceler davar Ağam." diyerek kıkırdadım. Bu benim ona taktığım lakaptı. Kollarını biraz gevşetti.

"Davar Ağam.?" dedi. Ve devam etti.

"Bunun acısını sonra çıkaracağım." diyerek gözlerini kapattı. Saatlerdir araba kullanıyordu. Bende gözlerimi kapatırken içimde kocaman bir mutluluk vardı.

Artık her şeyden, herkesten uzaktık. Davar Ağam ile mutluyduk. Ve öyle kalacaktık. Bizi ne Zöhreler ne kurşunlar ayırmaya kalktı da biz izin vermedik. Bu saatten sonra da vermezdik.

Sabah suratımdaki öpücüklerle uyanmıştım. Gülümseyerek gözlerimi açtım.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Bir hesaplaşmamız vardı sanki.?" diyerek boynumdan öptü.

"Evet ama şimdi ödeşemeyiz. Çünkü ben çok açım. "

"Bende sana açım. "

"Sapık adam." diyerek kızdım.

"Ne dedim sanki.? Sana açım dedim. Sevgine açım belki. Ne kadar fesat oldun sen Zehra." dedi ve güldü.

"Ben senin ne amaçla söylediğini biliyorum."

"Hmm. Demek öyle. O zaman ben de mi biraz fesat olsam acaba.?"

"Sen fesat olma Azad. Gözünü seveyim. Sen olma."

"Kalk hadi kalk. Kahvaltı yapalım. Hem sen işe gitmeyecek misin.?"

"Akşam şirkete ortak olduğum için bir organizasyon var.Bir nevi ön tanışma.Yarın başlayacağım. "

"Ne yatıyorsun o zaman Azad Bey. Kalk hazırlan."

"Hazırlanalım. Çünkü eşim olarak sen de geleceksin."

"O zaman alışverişe gidiyoruz."

"Ben hayatta gelmem. Sen git istediğini al ve gel."

"Olmaz. Sen de geleceksin. Bana fikir vermen lazım."

"Ben gelmesem olmuyor mu.? Sevmiyorum alışveriş falan."

"İyi sen bilirsin. En son beni alışverişe gönderdiğinde ne olduğunu biliyorsun." diyerek güldüm. Azad gözlerini açarken hemen yataktan kalkmıştı.

"Sakın Zehra."

"Yani bilemiyorum kocacım. Sonuçta bir ton elbise var. Artık hangisini tercih edersem. "

"Tamam git hazırlan bende geliyorum."

.....

Sabahtan beri Azad nerde saçma nerde gereksiz bir elbise var onu göstermişti.

"Azad elbise seçimin çok kötü. Sen seçme ne olur."

"İyi. Al şunları da bir dene."

Birkaç parça seçtiğim elbiseyle kabine girdim. İçlerinden birini giyip çıktım. Daha doğrusu çıkmaya çalıştım. Çünkü Azad kabinin kapısını milim milim açmış oradan bakıyordu.

"Yok bu olmaz."

"Niye ya güzelim elbise."

" Neresini beğendin Zehra.? İki karış kumaş var burda. Bunu çıkar başka."

 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ] Where stories live. Discover now