ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ]

ELİMDEN TUT

"Çok güzel görünüyorsun. Beni katil edeceksin."

Zor da olsa kararımı vermiştim. Mürdüm göğüs ve sırt dekoltesi olan elbiseyi almıştım. Azad da üzerine siyah bir takım elbise giymişti. Vücuduna yapışan takım elbise kaslarını belli ediyordu. Ve inanılmaz yakışıklı olmuştu. İster istemez onu kıskanmıştım.

"Sen de çok yakışıklı olmuşsun Ağam."  diyerek güldüm. Ona Ağam dememe bayılıyordu. Davar Ağam benim.

Organizasyon'un yapılacağı yere geldiğimizde Azad ellerini ellerime kenetlemişti. Bu hareketi beni mest ediyordu. İçeri girer girmez bir kaç göz bizi bulmuştu. Oldukça yakışan bir çifttik. Azad'ın Zehrası. Zehra'nın Azad'ı.

Azad birkaç kişiyle selamlaştı. İlerideki büyük masaya ilerleyip,  bizim için ayrılan yere oturduk. Azad beni de masadakilerle tanıştırmıştı. Çalan şarkıyla ellerini bana uzattı. Hiç tereddüt etmeden ellerimi ona verdim.

Azad elini belime yerleştirirken ben kollarımı boynuna sarmıştım. Şarkı ilerlerken alnımı Azad'ın alnına yaslamıştım. Azad şarkıyı mırıldanırken mutluluktan ölecektim.

Yarımmış bir yanım
Bir yanım yaralı 
Nasıl tamam yaptın
İyileştirdin

Yarımmış ertesi bugün yaşamamın
Aşk gerçekten varmış hissettirdin 
Bilsen nasıl hoş geldin

İyi günde kötü günde
Söz verelim ikimiz de 
Aldığım en son nefeste
Sen elimden tut 

Her ne yaşandıysa bitti
Senle benden önce unut
Bir ömür o güzel başını
Ğöğsümde uyut.

Şarkı bittiğinde büyük bir alkış tufanı olmuştu salonda. Gözlerimi açtığımda Azad'ın gözleri üzerimdeydi. Elimden tutarak tekrar masaya oturttu. Saatler bir birini kovalarken gözüm Azad'daydı. İnsanlarla konuşması, mimikleri, hareketleri, ses tonu her şeyi mükemmeldi.

Benim mümkünüm oymuş meğer...

.....

Eve geldiğimizde ikimizde çok yorulmuştuk. Üzerimize geceliklerimizi giyip yatağa uzandık. Azad beni göğsünün üzerine çekerken şarkının sözleri aklıma gelmişti.

Bir ömür o güzel başını göğsümde uyut.

"Azad.?"

"Efendim güzelim."

"Seni çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum deniz gözlüm."

Gözlerimi huzurla kapattım.

Ne çabuk sabah olmuştu böyle? Azad işe gideceği için erkenden kalktım. Ona güzel bir kahvaltı hazırladım. Ben çayları doldururken mutfağa gitmişti.

"Günaydın."

"Günaydın."

Masaya oturdu. Kahvaltısını yaparken gözüm üzerindeydi.

"Sen ne yapacaksın güzelim.? Tüm gün şirkette olacağım."

"Benimde bir Mehmet amcayı görmem gerekiyor. Uzun zamandır burada değildim. Hem babamdan kalan bir kaç yer var onlarla ilgilenmem lazım. "

"Tamam. Bana haber verirsin."

"Tamam."

Azad'ı kapıya kadar uğurladım.

"Hayırlı işler Ağam." diyerek dudağından öptüm.

Belimden kavrayarak bedenimi vücuduna yasladı.

"Şimdi vazgeçeceğim işe gitmekten."

"Saçmalama Azad. Hadi git."

Alnımdan öpüp, geri çekildi.

"Bana ait olmanı seviyorum"