BEBEK

33.4K 1K 85
                                    

Azad yerde kanlar içindeki Zehra'yı görmesiyle hemen yanına koşmuştu. Saldıran adamlar geri çekilirken Azad'ın adamları da peşinden gidiyordu.

"Zehra."

Zehra gözleri kapanmış haraketsizce yerde yatıyordu. Kanı yere akmıştı. Azad Zehra'nın karnından vurulduğunu anlayınca ceketini çıkarıp karnına bastırmaya başladı. Bir yandan da adamlarına bağırıyordu.

Yanındaki arabaya bakmıştı çatışmada tekerlerleri patlamıştı.

"Çabuk olun arabayı getirin hemen.! "

"Hadi.!"

Azad Zehra'yı kucağına aldıktan sonra hemen arabaya bindirdi.

"Zehra aç gözünü güzelim."

"Zehra.!"

"Zehram.!"

Azad bilinçsiz bir şekilde yatan Zehra dan gözlerini ayırmadan tekrar bağırdı öndeki adama.

"Hızlı sür lan şu arabayı.!!"

"Hızlı.!"

Hastanenin girişine geldiklerinde Azad Zehra'yı kucaklamış içeri koşuşturmuştu.

"Doktor.!!"

"Doktor yok mu ulan.!!??"

Azad'ın sesiyle ellerinde sedyeyle iki tane sağlık çalışanı geldi. Zehra'yı sedyeyle beraber hemen acile aldılar.

Kaç saat geçmişti üzerinden bilmiyordu Azad. Ellerini başının üzerine koymuş yere çömelmişti. Zehra'yı ameliyata almışlardı. Çok kan kaybetmişti. Hemen Zehranın ailesini alması için bir kaç adamını gönderdi.

Baran'ın kanı alınıp Zehra'ya verilmişti. Gece iki buçuk olmuştu ama Zehra hala ameliyattan çıkmamış tı. Azize ağlamaktan bitkin düşmüş bayılmıştı. Fırat Azize'yi kucaklamış ve aşağı indirmişti.

Ameliyathanenin kapısı açıldığında Azad hızla yerinden kalktı. Ağzındaki maskeyi çıkaran doktora yöneldi.

"Zehra hanımın yakınları.?" dedi.

Azad "Benim." dedi.

"Nesi oluyorsunuz.?" dedi.

"Kocasıyım."

"Zehra hanımın durumu iyi. Fakat kurşun bebeğe denk geldiği için bebeğinizi kaybettik."

Ne saçmalıyordu bu doktor ne bebeği  Zehra hamile miydi.?

"Ne bebeği.?" diyebildi sadece Azad.

"Bilmiyor muydunuz.? Zehra hanım 1 aylık hamileymis."

Azad duyduklarıyla yıkılmıştı. Bebeğini düşürmüştü Zehra. Ne yapacağını bilmeden etrafına bakındı Azad. Bunu kaldıramazdı Zehra. Bu kadarı fazlaydı.

Herkes duyduklarının şokunu atlatmaya çalışıyordu. Azad sadece evlendikleri gece Zehra'yla beraber olmuştu. 

Zehra sedyeyle önünden geçerken yogun bakım servisine doğru götürülüyordu.

"Kimse burada duyduklarını Zehra'ya söylemeyecek.!Anladınız mı.?! Kimse bu bebek hakkında konuşmayacak."

Eğer Zehra bebeği öğrenirse Azad'ı asla kabul etmeyecekti. Ona o kadar şey yasattıktan sonra bir de bunu yaşatamazdı. Buna hakkı yoktu.

Zehra iki gündür yogun bakımdaydı. Azad üzerindeki kurumuş kanlı gömleğe baktı. Sevdiği kadınının ve çocuğunun kanı vardı. Fırat'ın omzuna dokunmasıyla geriye döndü.

"Abi hadi eve git biz burdayız."diyerek Azize ile kendisini gösterdi.

"Hiç bir yere gitmiyorum ben Fırat. Zehra uyanana kadar burada kalacağım."

"Abi git üzerini falan değiştir. Yengem seni böyle görmesin."

Haklıydı. Zehra'nın onu böyle görmesini istemiyordu.

"Yarım saat içinde tekrar döneceğim. Bir şey olursa hemen arıyorsun."

"Tamam abi."

Fırat gözleri yaşlı Azize ye baktı. İki gündür harap etmişti kendisini.

"Tamam artık sulugöz. Ağlamayı bırak."

"Nasıl ağlamam Fırat. O benim ablam."

"Aglayacağına dua et Azize. Şu an yengemin tek ihtiyacı dua."

"Ablama bir şey olmaz demi Fırat.?onu daha yeni bulmuşken kaybedemem." diyerek daha çok ağlamıştı.

Fırat elinde olmadan Azize'nin başını göğsüne bastırmıştı.

"Ağlama kara gözlüm yengem iyileşecek..."

.......

Azad konağa geldiginde hemen odasına çıkmıştı. En son buradan Zehra'yla beraber çıkmışlardı.  Kendine bile itiraf edememişti onu sevdiğini ama şimdi kalbi acıyordu. Zehra'ya yaşattıklarını düşündükçe daha da kötü hissediyordu kendini. İt gibi pişmandı yaptıklarından söylediklerinden. Duş alıp üzerini değiştirdikten sonra sağ kolu İsmail'i çağırmıştı yanına.

"Hala bulamadınız mı lan o şerefsizleri.!?"

"Bulduk Ağam. Ben de onu söylemek için yanına geliyordum şimdi.Hepsini eski depoya götürdük."

"Hepsinin cezasını kendi ellerimle vereceğim." diyerek kükredi

Ama şimdi Zehranın yanında olmalıydı.

"Hepsini aç susuz bırakın.!"  diyerek konaktan ayrıldı.

Hastaneye girdiğinde doktordan izin alıp, sevdiğinin yanına girdi. Zehra'nın elini tutarak şimdiye kadar içinde sakladığı her şeyi anlatmaya başladı.

"Affet beni deniz gözlüm.Sana yaşattığım her acı için binlerce kez özür dilerim."

"Uyan artık güzelim. Uyan ki son bulsun bu hasretim. Uyan ki bitsin bu kabus."

İstemsizce bir damla yaş aktı gözünden.

"Aç gözlerini artık hırçın karım. Yine senin o maviliklerinde kaybolayım. "

Sesini duymak istiyor bu yüreğim, gecenin kor bir vaktinde. Sanki yüreğim aç, sanki yüreğim susuz, sanki yüreğim elden ayaktan düşmüş ihtiyar. Gülüşlerin koltuk değneklerim. Ve bir sesin değneklerimi atıp, gökyüzüne doğru tavşan gibi, tazı gibi koşturabilir beni. Kanat takmış bir melek gibi duruyorsun maviliklerinde. Al beni bu kara gecelerden, yüreğinin kıyısında bir yer ver. Ört üstümü göz kapaklarınla. Ve kirpiklerinle okşa başımı.. 

 ZEHRAZAD [ TAMAMLANDI ] Where stories live. Discover now