MİNİK CİVCİV?

461 33 5
                                    


Bana bu cesaret nereden
gelmişti bilmiyorum. Gecenin sonuna doğru herkes içkili olduğu için onları burada kalmaları için ikna etmiştim ve şuan pek çok kızın hayalini kurduğu şeyi yaşıyordum. Ev zaten kai'nin olduğundan herkes alışık olduğu odalara çekilirken bende odama geçip üstüme siyah pijamalarımı geçirdim. Kısa bir süre kitap okuduktan sonra gece lambasını kapatarak yastığa başımı henüz yeni koymuştum. Fakat oda kapısı büyük bir gürültüyle açıldı. Hangi dangalak olduğunu anlamak için yatakta kapı tarafa dönmeye çalıştığımda yanımda oluşan ağırlık bunu engellemişti. Burnuma dolan kokusuyla mayışırken iç sesimin beni anlık aydınlatmasıyla yerimden fırladım. Bu rüya değildi değil mi?"Sen napıyosun burda?" Yatakta hızla oturur duruma geçtiğimde kolumdan asılınmasıyla kendimi kolları arasında bulmuştum."Dileğimi gerçekleştiriyorum. Bakalım benimle yatıcak kadar cesaretli misin:)" Öksürük krizi tutarken gözlerim yerinden fırlamıştı adeta. Burnuma gelen kokusu zaten yeterince zorlarken tenime çarpan nefesi daha çok kızarmama neden olmuştu. "Yatmak?Sen ne saçmalıyosun yine, odana git hadi." Kollarının arasından ayrılmaya çalışmam büyük bir hüsranla sonuçlanmıştı. Aksine koala gibi daha çok yapışmıştı. "Kıpırdama. Uyuyamıyorum." Allahım ben nasıl büyük bir günah işlemiştim de başıma bunu verdin diye kendimi sorgularken aklıma günah listem gelince yakınmaktan vazgeçmiştim. Aynı zamanda da bi ateş basmıştı. Abi bunu da Allah yarattı beni de ama aramızdaki fark dağlarca. Sen neden bu kadar tatlı olmak zorundasın yaa. Yüzündeki benler bile belirli bir düzene göre sıralıydı sanki. Yüzünü incelemeye devam ettiğimde kapalı gözleri açılıp gözlerimle birleşmişti. Ben ise gözlerimi kaçırarak tavanı izlemeye başlamıştım. Benim yerimde başka biri olsa bunu yapmayacağına yemin edebilirdim. Kim onun yüzü varken tavanı seyrederdi ki?Çenemden tutarak yüzümü yavaşça kendine doğru çevirdi. "Beni izlemeye devam et." dedikleriyle far görmüş bir tavşan gibi kalmıştım. "H-hiçte bile ben seni neden izliyim ki"
Son zamanlarda onun yüzünden tek ayak üstünde kırk yalan söyler olmuştum.
"E inanmış gibi yapıyım madem." Tatlı gülümsemesini sunup beni yanına çekerek beni göğsüne yaslarken kokusunu bir kez daha içime çekerek bir an olsun bu kokuyu hafızama kazımak istedim. "Kokunu özlemişim güzellik. Keşke her zaman sana yakın olabilsem." Benimle aynı düşüncede olması güzeldi fakat susmak bilmeyen kalbimi daha hızlı atmaya başlıyordu. Yüzümün kızardığını farketmemesi için göğsüne daha çok sinerek sarhoş edici kokusunu bir kez daha soludum. O kadar huzurlu hissediyordum ki burada ölsem umrumda olmazdı.

♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢

Gülüşme sesleri beynimde yankılanırken gözlerimi aralayarak kısa bir süre beyaz tavan ile bakıştım. Bır dakika bu sesler neden hala susmamıştı. Başımı kapıya doğru çevirdiğimde bütün Exo üyeleri bana doğru bakıp gülerek birşeyler fısıldaşıyorlardı. Kafamı yana çevirmemle ayağını üstüme atmış uyuyan bir Baekhyun gördüm. Hadi ama lütfen bu kabus filan olmalıydı. Kendimi çimdirerek gerçek olduğunu farkettiğimde tüm gücümle  Baekhyun'u dürtekledim. Minik gözlerini kırpıştırarak dağılmış saçları ve sapşal bakışlarıyla bana baktığında sinirimden tatlılığını umursamamayı tercih ettim.

 Minik gözlerini kırpıştırarak dağılmış saçları ve sapşal bakışlarıyla bana baktığında sinirimden tatlılığını umursamamayı tercih ettim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Gökkuşağım|BBH|Where stories live. Discover now