13. Bölüm: Yavru Kuşum

2.3K 177 56
                                    

Dönüşüp leydimi aradım ama dönüşmemişti. Acaba şimdi ne yapıyordu...

Marinette

Makarnam önümde, filmim karşımdaydı. Tabi ki de Inception izliyordum. Ama ne zaman insepşın izlesem aklıma Adrien ile lahmacun yiyip film izlediğimiz akşam geliyordu.

Büyük bir anı depreşmesi ile Ellen Page'in atlama sahnesinde filmi bıraktım.

Buzdolabından yüzlü binli stok yaptığım dondurmalardan bir paket çıkardım, kutu peçetelerimi de alıp yorganın altına girdim.

Ve sonra ne oldu biliyor musunuz? Kaşık almadığımın fark ettim.

Siz depresyondayken oturduğunuz yerden kalkmak ne kadar zordur bilir misiniz?

Yine de kalkıp kaşık aldım.

Adrien

Saat dokuz oldu. Acaba beni unutmuş muydu? Hayır, beni bırakmayacağına söz verdi. Ben de ona verdim.

Kravatımı gevşettim, mutsuzluk içinde masaya kafamı koydum.

Evde depresyon evresine girmek için Plagg'i alıp söylediğim suyu ödedim.

Çıkıp eve gittim.

Babam öleli bir ay olmuştu, ben hala uyuyamıyordum.

Annem ve o gelip rüyalarımı mahfediyorlardı. Belki de bir mesaj vermeye çalışıyorlardı.

Ben yine de her gece yatağıma giriyor, iki üç saat anı depreştiriyor, en sonunda uyumaya çalışıyordum.

Ama olmuyordu.

                           ***

'Anne?'

'Oğlum... Babanın ofisinde bir kasa var.'

'Ne kasası?'

'Bir kasa işte. Onu açmalısın...'

'Şifre ne?'

'Şifreyi sen bulacaksın oğlum. Ama uzaklarda aramana gerek yok. Şifre çok yakınında. Önemli olan ondan vazgeçmemen.'

'Kimden?'

'Şifreyi bulunca ve girince artık çok mutlu olacaksın oğlum. Ölüm bir gün herkesin başına gelecektir. Baban bunu engellemek istedi ama yapmamalıydı. Mutluluğunu engelledi. Özür dilerim.'

'Anne?! Anne?! Nereye gidiyorsun?!'

'Ait olduğum yere...'

*uyanma efekti sesi=şşşssstttpppooofff*

Şşşssstttpppooofff

'ANNE!'

*derin nefesler

'Adrien, iyi misin?'

'M-Marinette? Burada ne yapıyorsun? Beni bırakmayacağını biliyordum... Çünkü söz verdin...'

'Ne Marinette'i olum ben Nino.' deyip suratuma iki taraflı mini tokatlar atmaya başladı.

'Ninoğğğ her yerim ağırıyor!'

'Geçer geçer.'

'Sahi sen ne ara geldin?'

'Onu bunu boşver benim yavru kuşum kabus mu görmüş?'

'Hassssssssstroloji Nino, ne gördüm inanamayacaksın. Annem bana babamın ofisinde bir kasa olduğunu şifresini benim bulacağımı, bulunca çok mutlu olacağımı ve ölümün er geç geleceğini babamın bunu engellemeye çalıştığını söyledi! Bu arada yavru kuşum ne la?'

'Oha! Dur dur, hele şu rüyayı unutmadan bir kağıda yaz da, sonra wth olmayalım.'

Koşarak bir kağıt buldum, hemen rüyamı yazdım.

Babamın bir aydır gitmediğim eski evimizdeki ofisine gittik, bir kasa aramaya başladık.

O sırada Marinette

Bir aydır ne haberlere bakıyor, ne gazete dergi okuyordum.

En sonunda bir fırsat bulup haberlere göz atınca her şeyi yerlebir eden bir haber gördüm:

'ÜNLÜ MODA TASARIMCISI GABRIEL AGRESTE ARAMIZDAN AYRILDI'

'Babası ölmüş mü?'

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
¡Hola!

Son zamanlarda translate açasım yok ama büyük ihtimalle bir sonrakine açmak zorunda kalırım.

Çünkü İngilizce dışında başka dil bilmiom.

Neyse bu bölüm nasıl? Gabriel'i öldürdüm. Hehehhehe. (Hawkmoth da öldü çakal)

Nise nise.

Bu da size kıyak olsun bir günde iki bölüm.

430 kelime 😁

Bilmiyorum (Marichat) ✔️Место, где живут истории. Откройте их для себя