Bilmiyorum (Marichat) ✔️

4. Bölüm: Tavanımdaki Fotoğraf

'Şey, ım... disko topunu da indirdiğimize göre odamı toplamaya başlayalım, sonra da gidersin.'

'...'

Kara Kedi ben yerdeki eşyalarımı toplarken listedeki disko topu maddesini de karaladı.

Sonra masamda dağınık halde duran kağıtları üst üste koydu ve masaya bıraktı.

'Odam da artık muhteşem düzenli olduğuna göre gitsen iyi olacak.'

'...'

Balkon kapıma yöneldi, kapıyı açtı, kafasını çevirip gülümsedi, iki parmağıyla selam çekti ve gitti.

Kendimi yatağıma attım ve tavana yapıştırdığım Kara Kedi ve benim (Uğur Böceği olarak) resmimize baktım.

Gülümsüyor, gazetecinin kamerasına bakıyorduk. Kara Kedi kolunu omzuma koymuş, diğer eliyle el sallıyor, ben de huzur işareti yapıyordum. (peace ✌)

Harika bir takımdık. Ancak aklıma sürekli Alya'nın  bize ilişkimiz ile ilgili sorduğu sorular geliyordu.

Bir çift gibi mi duruyorduk? Belki de Uğur Böceğini seviyordur... Ama niye sürekli evime geliyordu ve bana çok yakın davranıyordu?

Yani iki defa geldi ama bu bir şey değiştirmez...

Aklımdaki bunca düşünceyle pijamalarımı giydim ve su içmek için aşağı indim.

İndiğimde ise annem ve babam koltukta oturmuş beni bekliyordu.

'Bir gelsene Marinette.' dedi annem gülümseyerek.

'Bir şey mi oldu?' dedim endişelice.

'Hayır, hayır sadece Alya bize sınıf başkanlığına aday olduğunu söyledi biz de yanında olduğumuzu söylemek istedik.'

'... Teşekkürler... Ama kazanabikir miyim emin değilim. Bizim sınıftaki şu kız var ya, Chloe. Hani başkanın kızı olan... O da aday ve herkese rüşvet veriyor.'

'Sen ondan bin kat daha iyisin, kaplanım benim.'

'... Peki... sağolun.'

Su içtim ve annem ve babamı öptüm.

'İyi geceler...'

'İyi geceler...'

Odama çıktım, ışığı söndürdüm. Geceleri iyi görürdüm. Yatağıma uzandım, tavandaki resme bakmaya devam ettim.

Resme bakarken uyuya kalmışım.

Ertesi gün uyandığımda saat 08.15'ti ve okulun başlamasına on beş dakika kalmıştı.

Hemen hazırlanmaya başladım. Seçim günü geç kalamazdım!

Saçımı yaparken konuşmamı gözden geçirdim ve okula koşmaya başladım.

Sınıfa kendimi attığımda zil çalmaya başladı.

Öğretmenimiz geldi, ben de yerime geçtim.

'Evet çocuklar, bugün seçim günü ancak iki aday olduğu için çabuk karar verin, oylamayı hızlıca yapıp derse geçelim. Şimdi... Chloe, gel ve konuşmanı yap.'

'Tabi hocam.'

Chloe konuşmasını bitirdiğinde sıra bana gelmişti. Korkuyordum ama kendime güvenim tamdı.

'Marinette, konuşmanı yapabilirsin.'

Yavaşça kalktım ve tahtaya geçtim. Konuşmamı planladığım gibi yapmaya başladım.

'Biliyorsunuz ki sınıf başkanlığına adayım...'

'... sınıf içi adeleti ım alati... ADALETİ korumak... sağlamak için elimden geleni yapacağım. Oylar Marinette'e.'

Yerime kafam yerde geçtim. Alya sırtımı sıvazladı.

'Nasıl da her şeyi batırdım Alya! Cidden adım Dr. Batıran olmalıymış.'

'Hayır, gayet iyiydin. Sınıfın yarısının oyu sana. Eminim başkan olacaksın. Yardımcın olarak kimi seçeceksin? Beni seç derdim ama gönüllü olmayacağım.'

'Ben de seni zorlamayacağım. Gönüllü olursa Adrien'ı seçebilirim.' dedim.

Adrien dönüp bana gülümsedi. Öğretmenimiz de sınıf listesine göre sırayla bizi çağırmaya başladı.

Herkes oylarını verdikten sonra öğretmenimiz oyları saydı ve başkanı açıklamak için uzun ve heyecanlandırıcı bir konuşmaya başladı.

'Bakın, kaçar oy aldığınızı söyleyip sizi üzmeyeceğim. Burada kazanan hepiniz. Ancak kazanan olarak tahtaya alacağım kişinin adının son harfi e! Ah dur bi dakika, ikinizin de adı e ile bitiyormuş... Emm... Kazanan Marinette! Hadi tahtaya gel.'

'Hayır! Hayır ben kazanmalıydım o değil. Seni sür-'

'Ben, ben... Ben ne diyeceğimi bilemiyorum... Şu an aklımda bir sürü şey var ve açıkçası bu tür konuşmalarda iyi değilim o yüzden sizi sıkmak istemiyorum yani... Yardımcım olmak isteyen?'

Sınıfta tek bir kişi parmak kaldırıyordu...

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Merhaba... Karşınızda 4. bölüm! İki üç bölümdür aynı günde yazıyormuşum... Ben de en sonunda bir gün ileri atlayabildim. Oh... Neyse tam 550 kelime olan bu bölüm bence gayet güzeldi...

❤💗💓💖💙💚💛💜