her şey oyun muydu?

7.8K 565 615
                                    

Okyanusta yüzdüğümüzü hatırlıyor musun?
Şimdi dipte ne var biliyoruz
Açıklıkta koştuğumuzu hatırlıyor musun?
Şimdi yabanda ne var biliyoruz
Bu aşkın cennetten gönderildiğini düşünürdüm
Nasıl kaybolduk?
---

Hermione o akşam Pansy'le ortak salonda buluşmadı. Kendisine defalarca o kızlara inanmaması gerektiğini söylüyor olmasına rağmen yüreğinde kocaman bir boşluk açılmış, düşüncelerinin hepsi oradan birer birer intihar etmiş gibi hissediyordu. Bunu öğrenmenin tek yolu onu gizlice izlemekti ancak bunu istemiyordu esasen.

Sadece yüzüne doğru açık açık sormak ve öğrenmek istiyordu. Ancak oyun olamazdı değil mi? Tüm o sarılmaları, noel tatili boyunca çiçek kokulu mektupları ve öpüşürken dudaklarının kıvrılması...

Nasıl olurdu da bunları oyun olarak düşünebilirdi ki? Gözleri dolu dolu Gryffindor ortak salonunda öylece oturdu. Gözüne gram uyku girmeden, nefes almaya korkarak.

"Neden hala ayaktasın Herm?"

Çaktırmamaya çalışarak gözyaşlarını koluna sildi ve şimdi ortak salona yanına gelmiş ikizlere baktı. Saat gecenin dördü falan olmalıydı ancak onların suratı hala uykudan yoksun ve muzipti. İkizler onun gözlerinin dolu dolu olduğunu görünce ciddileşmişlerdi.

"Seni üzen biri varsa onu sülüğe çevirebiliriz, biliyorsun." dedi Fred.

"Biçim değiştirmede o kadar iyi misiniz gerçekten?" dedi Herm kıkırdayarak. İkizler aynı anda gözlerini devirdiler. Aslında onların bu sekronize hareketleri büyüleyiciydi.

"Kalbimizi kırdın kıvırcık kafa." dedi George gülümserken.

Her ne kadar şakadan yapılmış olsalarda kalplerinde kötülük barındırmazdı Weasley ikizleri. "Siz neden uyumadınız?"

Yine sekronize bir şekilde sırıttılar.

"Ron'u yorganına yapıştırdık. Tanrım! Sabah kalktığındaki suratını görmek için ölüyorum!"

Hermione normalde bunun çok yanlış olduğuyla ilgili bir vaaz vermeye başlardı ancak kalbi öyle kırıktı ki, derin bir iç çekmekten başka bir şey yapmadı. Ve eh, Ron'un sabah suratını görmek eğlenceli olabilirdi.

---

"BIKTIM SİZDEN!"

Kahkahalar ve koşma seslerinin nereden geldiğini görmek isterseniz Gryffindor erkek yatakhanesi kısmına bakmanız yeterli olacaktır. Gerçi siz görüntüyü görmeden bile sesin sahiplerini ve sebebini çoktan anladınız değil mi? Aman yahu! Normal böyle şeyler. Hem ne olmuş Ron sırtından bacaklarına varana kadar yapışmış bir yorganla yürümek zorunda kaldıysa?

"SİZİ ANNEME ŞİKAYET EDECEĞİM!" diye bağırdı düşen pijamasının belini tutarken Ron. Saçları koştuğu için uçuşuyor, yorgan ayaklarına dolanıyordu.

"AMAN NE OLGUNCA BİR DAVRANIŞ!" diye karşılık verdi Fred ve George aynı zamanda kahkaha atarken.

Daha sonra Hermione iki saatlik uykuyla beraber suratındaki yorulmuş ifadeyle Ron'u yorgandan kurtardı. Biraz zorlanmıştı ancak Harry, Seamus, Dean ve Neville gülme krizine girdiği için iş sadece kendisine kalmıştı.

Üf, erkekler.

"Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum Herm." dedi Ron dudaklarını büzerken. Tüm dünyadan nefret etmekle meşguldu aslında şuan. Herm gülümsedi ve saçlarını savurdu. Bu cümleyi duymayı seviyordu. Daha sonra Harry sabahtan beri daha yeni onun suratını fark etti.

HIMDove le storie prendono vita. Scoprilo ora