babam bunu duymayacak Potter

10.5K 880 976
                                    

Dünya ateş içindeydi ve sen hariç kimse beni kurtaramazdı
Arzunun aptal insanlara yaptırabilecekleri çok yabancı
Senin gibi birisiyle tanışacağımı asla hayal edemezdim
Senin gibi birisini kaybedeceğimi asla hayal edemezdim
wicked game

---

Draco Malfoy hafızasını kaybetmeden bir hafta önce-

Hogwarts'ta tatil günlerinden biriydi. Henüz aralığa yeni giriyor olmalarına rağmen havalar çoktan soğumuş, dışarıda uzun süre durmayı imkansız hale getirmeye başlamıştı. Genç büyücüler dükkanlarda dolanıyor, neşeli ve sesli bir şekilde konuşup duruyorlardı.

Draco hiçbir zaman onların neden her zaman neşeli olduklarını anlayamamıştı. Anlam veremiyordu, hayat bu kadar eğlenceliydi de, kendi mi göremiyordu? Onların güldüğü şeyler neden kendisine komik dahi gelmiyordu?

Derin bir nefes verdi. Yağmur geliyordu, bulutlar toplanmıştı. Bugün yapmayı amaçladığı şey aklına geldi yine, gerçi onu görmesi bu düşünceyi tekrar tetiklemiş olmalıydı. Altın üçlü yine dikkatli bir şekilde konuşuyor ve oldukça ciddi duruyorlardı. Draco önünde durduğu eski binanın tarih kokan duvarına yaslandı.

Saçları karışmış, zümrütleri yorgun duruyordu. Gözlüğü biraz yamuktu, ama hala aklını yerinden alacak kadar güzeldi.

Güzeldi işte. Elleri güzeldi. Gülümsemesi... asla kendisine gülümsemese de güzeldi.

Yutkundu ve bir kez daha ona baktı. Uzun uzun baktı. Ne de olsa ona dair her şeyi unutmaya yemin etmişti değil mi?

Adımlarını uzun araştırmalar sonucu bulduğu iksir dükkanına yöneltti. Ara ama tehlikeli bir sokaktaydı. O bir Malfoy'du, o sokakta ona bir şey yapmaya kimse cesaret edemezdi. O yüzden korkmuyordu. Ne garipti, hislerden korkup insanlardan korkmamak.

Rüzgar suratını okşadı, yararı yoktu.

İksir dükkanı oldukça küçük görünüyor olsa da büyülüydü. İçerisine girdiğinizde kocaman bir salon karşılıyordu sizi. Dışarıdan küçük görünen yerin içerisi oldukça büyüktü. Tavandan büyük ışıltılı avizeler sarkıyordu ve iksirler renklerine göre sıralanmıştı. Bazılarının içinde dumanlar geziniyordu. İçeride kırmızı bir halının üzerinde oldukça tüylü bir kedi uyuyordu.

"Kimse var mı?"

Sonra aniden bir el kondu omzuna. Ürkmedi bile Malfoy.

Sakince kafasını elin sahibine çevirdi. Suratı ne kadar da genç dursa da saçları ve gözlerinin derinliği ne kadar yaşlı olduğunu bağırır gibiydi. Onun methini çok duymuştu. İksir ustası derlerdi. Snape'ten daha iyi olduğunu sanmıyordu ama oldukça iyi olduğunu duymuştu.

"Burada bir Malfoy görmeyeli uzun zaman oldu." diye mırıldandı büyücü kadın. Dışarısının soğuğu kalbindeydi ama elleri sıcacıktı hala.

"Bir iksir hazırladım ama istediğim gibi olmuyor." diye açıkladı Draco. Gözleri düşünceliydi.

Yaşlı kadın gülümsedi. "İlk önce sana çay ikram etmeme izin ver."

HIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin