gerçek aşk zaman kaybı değildir

9.6K 598 655
                                    

Should I give up,
Or should I just keep chasing pavements?
Even if it leads nowhere,
Or would it be a waste?
medyaya şarkı ekledim, isterseniz beraber okuyabilirsiniz :")
---

Yıldızlar her zaman yukarıda değillerdir, bazen hemen yanımızdadırlar ama biz onların bize verilmiş bir yıldız olduğunu bilmeyiz. Belki öğrenecek kadar şanslıyızdır, belki de ölünceye dek öğrenemeyecek kadar bahtsız. Hayatımızda çoğu kez sadece zaman geçsin diye yaşarız, öylece, tat almadan. Yarının güzel olacağına inanmadan veya tam tersi başımıza hiçbir kötülük gelmeyecekmiş gibi. Belki de bu yüzden yıldızlara ihtiyaç vardır diye düşünmüştü Draco. Bunu annesi ona anlattığında sadece on yaşındaydı, bir yıl sonra Hogwarts'a başlayacak olmanın heyecanı şimdiden onu sarıp sarmalamıştı bile.

Draco Malfoy yıldızının Harry Potter olduğunu anlayana kadar safkan olmayanları eziklemeyi seven, elmayla aşk yaşayan ve alaycı dudaklarından çıkan kibirli kelimeleriyle insanları delirtmeye bayılan normal biriydi. Evet, tabii. Oldukça normal.

"Asla tahmin edemezdim." diye fısıldadı. Gün çoktan doğmuş, yatağında öylece uyuyan Harry'i izlerken. Dün gece Harry'le sadece bir kereyle kalmamışlardı ve Harry oldukça yorgun olmalıydı. Siyah kömür karası saçları yastığa dağılmış, Draco'nun hoşuna giden bir zıtlığa sahipti. Gözlükleri komidinin üzerinde öylece bırakılmış, elleri ise... elleri ise Draco'nun ellerine kenetli bir halde yorganın altındaydı.

"Seninle aynı yatakta yatmayı bırak, normal konuşabileceğimize dahi inanmıyordum." diye devam etti. Sesi hala uykunun kırıntılarını taşıyordu ve dışarıda yağmaya devam eden kar onu daha da mayıştırıyordu.

İnanmaması normaldi, Ne Harry, ne de O pek normal bir ilişkiye sahip değillerdi.

"Seni o kıyafet ölçülerimizin alındığı dükkanda gördüğümde uyuz olmuştum." diye mırıldandı Harry, hala gözleri kapalıydı.

Draco gülümsedi. "Tahmin etmek zor değil, suratıma garip bakıyordun."

Harry gözlerini araladı, zümrüt yeşili her seferinde nefes kesici olmak zorunda mıydı? Bir an sadece birbirlerine baktılar, sessiz ama huzur verici bir an.

"Uyuzun tekiydin çünkü." dedi Harry yarım gülümserken. Sonra eli tekrar Draco'nun çatlamış dudağında gezindi. Sanki her dokunduğunda biraz daha iyileşiyormuş gibi gülümsedi Draco. Sanki her dokunduğunda biraz daha iyi oluyordu.

"Gayet naziktim." dedi alayla Draco. Muzip bakışlarından, bu konuşmadan ne kadar keyif aldığını anlamak zor değildi.

"Yine de seni gördüğüm için mutluyum. O küçük cübbe dükkanında." diye devam etti Draco. "Karışık saçların, yuvarlak gözlüklerin ve bakışların adeta büyücü dünyasına yabancı olduğunu haykırır gibiydi ve eh, hoşuma giden bir tarafı vardı."

Harry biraz daha kayıp Draco'nun kolları arasına girdi ve kafasını göğsüne yasladı. "Uyuz olmadın mı bana?" diye sordu.

"Uyuz olsam trende tanışmak için yanına gelir miydim?"

Harry anılarla sırıttı, Draco onu sırıttığı dudaklarından öptü. Gülüşünden öpmek terimi tam olarak böyle bir şeydir belki diye düşündü Harry.

"Seninle daha fazla zamanımın olmasını isterdim. Tüm o anlar, zaman kaybı mıydı?" diye fısıldayarak sordu Draco'nun kulağına. Aralarında geçen tüm o itişip, kakışmayı sorduğunun bilincinde ciddi bir şekilde Harry'e baktı Draco. Sonra bir eli yanağını sardı, diğer eli beline sarılıydı.

"Gerçek aşk asla zaman kaybı değildir Potter."

Dedik ya, yıldızlar her zaman gökyüzünde olmazlar ama bazen hissettirdikleriyle sizi gökyüzüne çıkarabilecek güçleri vardır. Yıldızlar her zaman parlar ama bazen sizin karanlığınızda size eşlik ederler.

HIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin