delirdik ama güzel delirdik

11.3K 861 1.1K
                                    

I want you to love me now
I don't know who's gonna kiss you when I'm gone
So I'm gonna love you now, like it's all I have

---

Derler ki aşık olduğunda ne kadar çok kaçarsan, o kadar çok yakalanırmışsın. Derler ki birini düşünmemeye çalışmak bile onu düşünmekten ibarettir. Harry Potter Draco Malfoy'a fena vurulduğunu kabullendiğinde revirin penceresinin önünde dikiliyordu.

Draco üzerindeki revir pijamalarıyla Pansy ve Blaise'le konuşuyor, belki de iyi olduğuna ikna ediyordu. Kendisinin yanında ise Herm ve Ron vardı. Herm mutlu mutlu sırıyor olsa da Ron tam bir şaşkındı ve neden suratının kıpkırmızı olduğunu, neden Blaise'in ona bakıp bakıp sırıttığını söylememe konusunda ısrarcıydı. Herm muhtemelen onların kavga ettiklerini veya belki de seviştiklerini iddia ettiği için bir ara birbirlerine girseler de şimdi ortalık durgundu.

"Onu seviyorsun." dedi Herm. Gözleri parıldıyordu. Ron da ilginin kendisinin üzerinden gitmesiyle rahat bir nefes vermiş ve Harry'e dikkatini vermişti.

"Kesin seviyorsun." diye tasdikledi Herm'i.

Harry tekrar bakışlarını Draco'ya çevirdi. Ona baktığında gri gözleri kendi üzerinde yakalamayı beklemiyordu, yakaladığında kalbinin hızlanmasını beklemediği gibi. Draco yakalanmanın şaşkınlığıyla bakışlarını kaçırdı ancak bu Harry'i gülümsetmişti.

"Onu... Seviyor olamam."

Yutkundu. Olamazdı, onu seviyor olamazdı değil mi? Bunca yaşanan şeyden sonra öylece onu sevmek beklenmedikti ve beklenmedik olan şeyler korkutucu olabilirdi.

Herm elini Harry'nin omzuna yasladı. "Bu senin karar verebileceğin bir şey değil Harry. Aşık olmayı kendin seçemezsin."

Ron da kafasıyla onaylarken bakışlarını pencereden dışarıya yöneltti. "Sadece bir bakmışsın, aşık olmuşsun."

Harry kabullenmişlikle kafasını eğdi. Kalbi sancıyordu, neden öylece kendisine izin veremiyordu? Neden söylemek bu kadar zordu? Kafasını kaldırdı, tam konuşacakken içeri Pomfrey'in girmesiyle hepsi bakışlarını ona çevirdi.

"Hasta olanlar dışında herkes DIŞARI!"

---

Aslında revirde ilk kez yalnız kalmıyorlardı ama bu seferkinin hepsinden farklı olduğunun ikiside bilincindeydi. Herkes dışarı çıktığından beri ikisinden de çıt çıkmamıştı ve daha ne kadar susacaklarına dair karar dahi veremiyorlardı. Dışarıda aydınlık yerini karanlığa bırakmıştı ve revirin içerisi loştu. Yatakları yan yana pencerenin yanındaydı ve ikiside öylece uzanıyordu.

En sonunda Harry dayanamadı.

"Neden kendimi bir şekilde hep senin yanında revirde buluyorum?"

Draco sonunda Harry'nin dayanamayıp konuşmaya başlamasıyla sırıttı.

"Senin yerinde olmak isteyen kaç kız ve erkek var, haberin var mı?"

Harry yatağında doğrulurken gözlerini devirdi. Draco da onu takip edip yatağında doğrulurken suratını Harry'e çevirdi. Şimdi gözleri tekrar buluşmuştu.

HIMWhere stories live. Discover now