Onuncu Bölüm☎

765 73 49
                                    

Karneleriniz nasıl bakayım canım okuyucularım. Tam şuraya belirtin hangi belgeyi aldıklarınızı. Sizi seviyorum. 💜💜

Multimedya, bölümde yeni karşımıza çıkacak olan Özgür'ün kardeşi Elisa.

İyi okumalar...



...



 Annem hamileydi, evet belki de fazla büyütülecek şey yoktu ama ben tek çocuk olmaya alışmıştım. En azından normal bir hayatım vardı. Ödevlerime karışacak, telefonumu kurcalayacak, odamı karıştıracak, etrafı dağıtacak bir kardeşim yoktu. Saydıklarım, gözümün önünden birer film şeridi gibi geçerken aradığım tek şey samanyolu fon müziğiydi.

"Anne, anneciğim. Şaka yapıyorsun değil mi?" dedim anneme aramızda masa olmasına rağmen yaklaşarak. "Hayır kuzum, ne şakası? Bence hiç komik olan bir şey değil. Hamileyim, hem de 4 haftalık. "Bir dakika 4 hafta yaklaşık 1 ay ediyor. Eyvah Almila eyvah kaldı 8 ayın. Ulan ben niye bunları yaşıyorum? Neden Ezgi'nin de bir kardeşi yok!

 Barış abim gülümseyerek "Allah analı babalı büyütsün. " dedi. Gözlerimi babama çevirdim. O da gülümsüyordu. Ama kısa sürmüştü gülümsemesi. Sanırım artık biricik kızı olamayacaktı. Belki de bir oğlu olup kızını unutacaktı. O yüzden hüzünlüydü biraz da. Ya da bana öyle gelmişti bilmiyorum.

 Kahvaltımız bittikten sonra anneme yardım edip boş tabakları mutfağa taşıdım. Sanırım artık yan gelip yatamayacağım. Annem hamile olduğu için kendini yormaması gerekiyordu. Ah Almila şuan sana çok acıdım. Bunları düşünürken salaklık yapıp kaşıkları az kalsın çöpe atıyordum. "Almila, kızım iyi misin? Kardeşinin olacağını söylediğimden beri bitkisel hayatta gibisin. Bak ağlayacağım şimdi." Dedi annem.

 "Anne tamam bir şeyim yok, ben odama gidiyorum. "Biraz bekleyerek "Kitap okuyacağım." Annem bana şaşkın şaşkın bakarken umursamadım. Evet kitap okumazdım. Nedeni de sanırım boş vaktim olmadığı için. Ama şuanda boş vaktim olduğu için ve sıkıldığım için okumak istiyordum.

 Yukarı çıktığımda alt kata göre daha soğuk olduğunu anladım burasının. Umursamayarak odama gidip yorganımın altına girdim. Sonradan kitabımı almadığımı anlayarak yorganı üstümden fırlattım. Daha olmayan kütüphaneme giderek Ezgi'nin geçen verdiği kitabını elime aldım. Yatağıma tekrardan oturarak kitabı okumaya başladım. Bazıları kitabı müzik dinleyerek okuyor. Nasıl olduğunu anlamıyordum ve ben öyle yapmıyordum da. Kitap dediğin sessiz ortamda okunur.

☎☎☎☎

 Kitabın son sayfasını da okuduktan sonra gözlerimi silerek kitabı komodine bıraktım. Sonu böyle olmamalıydı. Sonunun mutlu bitme ihtimaliyle okurken çocuk öldü işte. Ben bir daha kitap falan okumam arkadaş! Sinirlendim.

 Odamın havalanmadığını hatırlayarak ayağa kalktım. Pencereme doğru giderken camın önünden birisinin geçtiğini gördüm. Kafasında bir şapka vardı. Sanırım erkekti. Korkarak ama mecbur da kalarak camlarımı açtım. Temiz havayı içime çekerken rahatlamıştım. O kadar geçen zamandan beri babamın bana sarılmadığını fark ettim. Neden böyle yaptığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hayatımın bir anda alt üst olmasına bir de kardeşimin gelmesi eklenmişti. Bu kadar kavgadan sonra o çocuk nasıl oldu onu da anlamıyordum. Sanırım bu gerginlik annemle babam arasında değildi. Benim ve babamın.

Yanlış Numara?Where stories live. Discover now