Bölüm 14 ☆ FİNAL

3.6K 149 74
                                    

Sanırım bitiş konuşması yapmam gerekiyor ama ben hazır mıyım emin değilim. Güzel bir hikaye olduğu kanısındayım, sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. 😍

O zaman bölüme başlama zamanını kaydedelim, tarih bırakın. ✌🏻

 ✌🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dıt... Dıt... Dıt...

Sesler derinlerden geliyordu fakat tiz ses Serva’nın beynini kemiriyordu. Duyabiliyor ve hissedebiliyordu. Bir şeyler ters gidiyordu. Bedeni buz kesmiş ve üşüyordu. Bilinçsizce kolunu kaldırdı, parmakları yüzünde gezinirken göz kapaklarını açtı.

Dıt... Dıt... Dıt...

Sesler hiç kesilmiyordu. Yattığı yerden doğrularak etrafına bakındı. Şeffaf naylonların sarındığı yatak gözüne ilişti. Sebepsiz yere irkildi, gözlerini kocaman açarak baktı yatağa. Nerede olduğunu merak ediyordu, en son ne olmuştu? Düşündü Serva, nerede olabileceğini düşündü. Aklına bir şey gelmiyordu. En son bir çatışmanın orta yerindeydi ve vurulmuştu.

Ah! Tabi…

Vurulmuştu, belki de ölmüştü. Ne olduğunu bilmiyordu. Etrafına bakındı. Belki de bir rüya görüyordu. Yine o, gerçekten farksız gelen tüm duyguları bütün çıplaklığıyla hissettiren rüyaların içinde bir yerdeydi. Doruk’u düşündü, onun sesini duyduğundan emindi. Kulağının dibinden söylenmiş gibi kelimeler içine işlemişti, onu bırakmayacağına dair kendine verdiği sözleri hatırları. Bir başka ses daha zihnine sizdi, kendini hatırlattı. “Eray,” çatlamış dudaklarından dökülen ilk kelime oldu. Kendine kızdı, oğlunu ya da annesini anmak onlara seslenmek varken onu çağırmak siniriyle oynadı. Gözleri yaşlarla dolup yanaklarını ıslattı.

Gözlerini kapatıp açtığı o kısacık anda bir görüntü önünde belirdi. Büyüyen ve kocaman bir delikanlı olan Doruk, Eray’ın küçük bir minyatürü olan tatlı bir kız... Titrek bir nefes alırken gördüğü rüyanın etkisi altında kaldığını kendine itiraf etti. Gerçek olmasını deli gibi istediği mutlu aile tablosunun gerçek olmayacağına emindi. Rüya diye düşündü, sonrasında okuduğu bir cümle gözünün önünde dans etti. Ölüme yakınlaştığında insan, yaşanmış anılarıyla ve yaşamayı arzu ettiği anları görürdü. Hak gererek yutkundu. Dili damağı boğazı kuruyup çöle dönmüştü. Başını oynatıp etrafına bir kez daha baktı, bağlı bulunduğu makinadaki çizgiler zikzaklar çizerek hareket halindeydi.

Derin bir nefes aldı, kulağı makineden çıkan sesteydi.

💫💫💫

Poyraz ne yapacağını bilmez şekilde kollarında hıçkırıklarla ağlayan çocuğa bakarken imdadına Dilan yetişti. Güzel karısı gözleri yaşlı yanakları ıslak şekilde koşup gelmiş kollarını uzatmıştı. Doruk ise nefesi kesilene kadar göz yaşı döküyordu. O adamla bir bağlantısı olduğunu biliyordu, yoksa anneannesi asla o şekilde davranmaz kimseye el kaldırmazdı. Birine şiddet uygulamanın çok kötü bir şey olduğunu ona öğreten kendisiyken gidip de hiçbir şey yapmamış birine vurmazdı.

Gecenin UğultusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin