Romantik Komedi [ChanBaek]

Bölüm 4:Sürgün gibi masalımızın ilk klişesi ...

Baekhyun eli hala havadayken karşısındaki aptalın yüzü dışında her yere bakıyordu.

"Demek oda bu politik birleşmeyi istemiyor.'' diye düşünüp  bir çıkar yol bulmayı umut edecekken ellerinin hızla yukarı çekilip  üzerine sıcak bir şeyin temas   edilmesiyle refleks olarak elini çekmiş karşısındakine  yumruğu geçirecekken kulağına gelen klasik müzikle nerede olduğunu hatırlamış,  yumruğunu ve gözlerini sıkıca kapatarak  garsonun ona gösterdiği yere doğru yürümeye başlamıştı.

Chanyeol kendisinden biraz daha kısa olan adamın arkasında salyalarını akıtarak bakarken  ne içinde bulunduğu kalabalığın  yargılayıcı bakışları ne de yemekten sonra annesinin nutukları hiç birini  şuan önemsemiyordu.

İçinde disko müziğiyle küçük  adamın altında inleyişi şimdiden gözlerinin önünde onbir  dalda oscar almış porno gibi geçiyordu.

Ee haksız da sayılmazdı. Baekhyun Güney'in beklediğimin aksine oldukça naif ve takım elbise içinde sert bir profil çizse  bile  ender bulunan kristal vazolar gibi görünüyordu..

Ama bunu Baekhyun'a ima ederek  en son söyleyen kişi  büyük ihtimalle nefes almayı  bırakmış  lisedeki sıra arkadaşıydı.

Kısa olan altın sarısı ve kraliyet motifleriyle süslü rahatsız sandalyede oturduğunda üzerindeki bakışlar azalmış sayılmazdı aksine Young  kollarını kucağına almış  ona gözlerini kısarak onunla dalga geçen ikinci ve bu törenden sonra o bacakları eline verilecek ikinci kişi olma hakkını kazanmıştı.

"Böyle bir şey beklemiyordum. "

Baekhyun yan tarafında ki aynı motiflerle işlenmiş  sandalyeye kurulan kişiyi umursamadan masada dönen konuşmalara kulak kabartmaya  devam ettiğinde Chanyeol kulağına eğilmiş "Evlenmek pekte kötü bir fikir değilmiş. "Dediğinde Baekhyun ölüm saçan bakışları saniyesinde  onu bulmuş sertçe yutkunmasına neden olmuştu.

Kesinlikle azmak üzereydi belkide çoktan azmıştı...

Bir kaç saniye sonra küçümseyici bir gülüş  ölüm saçan bakışların yerini aldığın da  Chanyeol ensesinden omurgasına doğru yol alan ter damlasıyla geri çekilecekken Baekhyun elini baldırına koyup öyle bir sıkmıştı ki nefes aldığını bile düşünmüyordu şuan.

"Kötü olan ne biliyor musun?  Seni gece öldürmeyi düşünüyordum ama böyle dibime girip elini kolunu bana sürtmeye devam edersen düğün töreninden hemen sonra başını gövdenden ayırırım Prens Park. "Diyerek hala gülümserken Kraliçe ikiliye kalp saçan bakışlarla bakıyordu.

Tamam bir gelini olmayacağı için  kocasına çok yakınmıştı. Torun sevmeyeceği içinde ama şuan Chan-ie'sine, küçük bebeğine gülümseyen adam tüm gelin profillerini saf dışı bırakmış baş köşeye oturmuştu.

"Kocacım ne kadar da yakıştılar değil mi? Aowwww benim bebeğime bak nasıl da gözlerini gelinimizden alamıyor. "Dediğinde Kral bir kaç saniyeliğine bakmış olsa da Baekhyun'nun Chanyeol'u öldürecek gibi baktığına emin olmuştu. 

"Ah şu kadınlar... "Diye önüne dönmüş karısının büyülenmiş haline yakınmıştı ki Başkanın ayağa kalkarak elindeki bardağa demir bir çubukla vurmasıyla dikkatini oraya vermişti. Baekhyun da  sesle birlikte sıktığı bacağı bırakarak  yüzünü ifadesiz tutup ayaktaki  Başkana dönmüştü.

"Bildiğiniz üzere Kuzey'in ve Güney'in önümüzdeki zorlu yol için birleşmesi adına burada iki farklı insanın birleşmesine şahitlik ediyoruz. "Diyerek kısa bir süreliğine bakışları Baekhyun'a kaysa da dikkatini çabuk toplayıp kalabalığa odaklanmıştı tekrar.