"Ne bakıyorsun süt çocuğu?!"

Barın girişinde duran iri adamın ona seslenmesiyle bakışlarını ona çevirdi. Sinirle kaşları çatılmış, çenesi gerilmişti.

"Ne dediğini sanıyorsun?"

Adam barın güvenliğinden sorumlu gibi görünüyordu fakat aynı zamanda sarhoşun teki olma ihtimali de vardı. Onun üzerine doğru yürümeye başladığını farkedince, inatla sırtını dikleştirdi. Sinirden çenesi kasılıyordu.

Tahmin ettiği gibi adam yakalarını kavramak için yeltendiğinde güçlü elleri hızla ittirip suratına sert bir yumruk geçirdi. Yapılı beden kendini geri atmış, tek eliyle acıyan yanağını tutmaya başlamıştı.

"Piç herif!"

Tekrar yaklaşıp bu sefer Jungkook'un karnına dirseğini geçirmeye çalıştı. Jungkook refleksleri sayesinde darbeyi yavaşlatsa da boşluğuna geldiği için nefesi kesilmişti. Eğilip derin nefesler almaya çalıştı. Barın içinden bir kaç kişi başlarına toplanmıştı. Yediği darbe yüzünden acıyan karnını umursamadan derin nefesler alarak doğruldu. Aldığı her nefes, resmen ciğerlerine işkence ediyordu.

Bazıları adamın yanağıyla ilgilenirken, geriye kalan kesim Jungkook'a yardım etmeye çalışıyordu. Önüne uzatılan el ile odağını onunla kavga eden adamdan çekip eli uzatan kişiye dikti. Tanımıyordu.

"Loş sokak lambasının yansıdığı bu kirli kaldırımda yatmak yerine elimi tutmaya ne dersin?"

Öylece bakmanın bir yararı olmayacağının farkındaydı. Çekingen bir tavırla, uzatılan eli tutup ayağa kalktı. Adamın vurduğu yer hala acıyordu. Bir yandan karnını tutarken, nefesini düzene sokmaya çalıştı. Kalbi fazla adrenalin ve sinirden deli gibi çarpıyor, acıyan bölgeleri yürürken onu zorluyordu. Yardım eden adam hala tanıdık gelmiyordu. Keskin yüz hatları ve diğerlerine göre daha yuvarlak gözleri vardı. Beyaz teni ve siyah saçlarının zıtlığı ona ayrı bir çekicilik katıyordu.

Barın içine girdiklerinde yüzünü buruşturdu. Her yerde yiyişen insanlar görmek onun için pek iyi bir manzara değildi. Burnuna dolan içki ve sigara dumanı kokusunu umursamadan adamın ona işaret ettiği bar taburesine oturdu. Gergince etrafı izliyor, adama bakmamaya çalışıyordu.

"Taemin."

Adamın konuşmasıyla irkildi.

"Ha?"

"Adım Taemin."

Sormadan önlerine konan içkilere şüpheyle bakarken, zorla gülümsedi.

"Jungkook."

Taemin, elindeki içkiyi Jungkook'un bardağına tokuşturduktan sonra göz kırptı;

"Memnun oldum, Jungkook."

Uzun zamandır içki içmiyordu, onu kırmamak için bardağı dudaklarına götürdü. Acı tat dilini es geçip boğazından aşağı doğru kaydığında yüzünü ekşitmişti. Surat ifadesini gören Taemin sırıttı;

"İlk içişin sanırım, huh?"

Jungkook bitirdiği bardağı elinde salladı;

"Hayır, sadece uzun zamandır içmediğim için tuhaf geldi."

Ortamın gürültüsüne hala alışamamıştı, kulağı deli gibi uğulduyordu. Taemin başını salladı. Aklına bir fikir gelmişti.

"Shot oyununa ne dersin?"

Jungkook alayla güldü;

"Hadi ama, o kadar zamanım yok."

Siyah saçlı, kaşlarını alayla havaya kaldırdı. Sadece biraz eğlenmek istiyordu.

Porn Link 2 | JikookWhere stories live. Discover now