ANDY Mİ?

5.1K 221 15
                                    

Öğlene yakın biraz dinlenmek için uyumuştum. Çok uyuyumamıştım da. Nedeni kan'dı. Sabah içmiş olabilirim ama bir sebebi var mıydı bilmiyorum ama kan'a açtım. Yataktan kalktıktan sonra saat'in 2'ye geldiğini gördüm.

Banyoya girdim, musluğu açıp yüzüme soğuk suyun çarpmasına izin verdim. Musluğu kapayıp aynadan kendime baktım. Sonra havlu ile yüzümü kurulayıp hafif bir makyaj yaptım.

Odamdan çıktıktan sonra daha hangi oda hangisi bilmediğimden bütün odalara girip çıktım. Sonunda mutfağı bulduğumda anında kan kokusu burnuma çarptı. Kan kokusu gelen yere ilerlediğimde buzdolabından geldiğini anladım. Buzdolabını açıp, bütün buzdolabının kan ile dolu olduğunu gördüm.

"Tanrım.." diye fısıldadım ve dudağımı yalayıp yutkundum. Elime iki tane kan torbası aldım. Buzdolabını açıp nazik olmaya çalışarak içmeye başladım.

2 kan torbasını bitirerek, torbaları çöpe attım. Kulağıma benim telefonun melodisi gelince, yukarı hızla çıktım. Yatağın üzerinden telefonu alıp kimin aradığına baktım. Babamdı ama daha 24 saat olmamamıştı. Aramaları beni şaşırtmıştı. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Baba, bir sorun mu var?"

"Clara, komşularını gördün mü veya konuştun mu?" garip sorusuna kaşlarımı çatmıştım. Komuşular ne alakaydı? I'ları uzatarak "Hayır." dedim.

"Bir süprizim var Clara. Bence bir bakmalısın." deyip yüzüme telefonu kapattı. Babam olduğundan bir şey diyemiyordum. Peki, komşularla ilgili süprizi neydi? Diye geçirdim içimden.

İlk önce odamdan ardından evden çıktım. Yan tarafa, yani sol tarafımdaki komşuyla tanışmak istedim. İçim içimi kemiriyordu. Eh, benim en kötü yönüm fazla meraklı olmamdı. Babam şöyle derdi, 'Clara, eğer başına bir şey gelirse, kesinlikle merakından gelecek.'  derdi öyle. Haklıydı da.

Kapılarının önünde durdum, elimi yumruk yapıp hafifçe iki kez tıklattım. Kapının açılmasını bekledim. Kapının açılmasını duyduğumda dikkatimi oraya topladım. Açan genç bir kızdı. Ama benden küçük birine benziyordu.

"Merhaba, ben buraya-"

"Clara!" ismimle seslenmesiyle şaşırmıştım. Beni tanıyor muydu yani? Kız aşırı mutlu olmuşa benziyordu. Birden sarılmasıyla ilk önce sarılmak istemesemde sonra sarılan bende olmuştum. Sarılmamın sebebi, kız beni tanıyordu ama ben unutmuştum ve unuttuğumu belli etmemek için sarılmıştım.

Geri çekildiğimizde beni içeri davet etti. Onu durdurdum, "Şey, sorun olmazsa, adın neydi? Cidden hatırlamıyorum, üzgünüm." gülümsedi.

"Clara beni, biricik kuzenin Andy'yi nasıl unutursun?" konuşmasıyla hatırlamıştım. 10 yıl önce konuşuyorduk. Başka şehire taşınmıştılar. Ben de onlarla küs kalmıştım. Taşındıkları için. 7 yaşındaydım, çocuk aklı işte. Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama unuttum onları. Zaten bu, biraz önceki saçma konuşmadanda belli oluyordu.

"Tanrım, bu harika!" dedim ve sıkıca sarıldım. Ardından eve girdik. Benim evim gibiydi. Tabii eşyaların yerleri ve bazı eşyalar farklıydı.

Salona geçtiğimizde ailenin geri kalan üyelerini gördüm. Hepsi ayağa kalkmışlardı. Hepsine sarılmıştım samimice. En son teyzeme gelmişti. Sahte bir sinirle, "Bu kadar inatçı olup bizle konuşmuyacağını hayal edemedim." güldükten sonra ona da sarıldım.

KURT VE MELEZ AŞKIWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu