19. Bölüm: Caniler!

1.5K 84 2
                                    

Sabah yüzüme vuran güneş ışıklarıyla uykumdan sıyrıldığımda gözlerimi ovuşturarak kendime gelmeye çalıştım. Yorgunlukla kollarımı iki yanıma uzattığımda istemsizce gülümseyerek gözlerimi yumdum.

Dün gece her şey çok güzeldi. İlk defa kendi isteğimle, sadece kendimi düşünerek güzel bir gece geçirmiştim. Her şey o kadar güzeldi ki. Akın dansımızdan sonra elimi hiç bırakmamıştı.

Konsere geçtiğimizde bile sürekli dans etmiştik. İkimiz de çok eğlenmiştik. Tabi bizim bu hallerimizi gören Hazan ve Burak da eğlencelerine eğlence katmışlardı.

Eve döndüğümüzde Umut sürekli arayıp durmuştu ama yorgun olduğumu söyleyip telefonu kapatmıştım. Ondan sonra da sürekli arayıp durmuştu ama cevap vermemiştim. Onlar bana istemediğim birçok şeyi yapmışlardı. Ben de birazcık onları çatlatabilirdim.

Sırıtarak yatağımdan kalkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Dün gece duş aldığım için rahattım. Saçlarımı tepeden dağınık bir topuz yaptıktan sonra ellerimi lavaboya yaslayıp aynadan kendime baktım. Dün geceden beri salak salak sırıtıyordum.

Akınla olmak bana iyi geliyordu. Beni güldürüyordu, eğlendiriyordu. Onunlayken birçok şeyi unutabiliyordum. Sadece kendimi düşünerek yaşamadığım çok uzun zaman olmuştu. Dün gece bana gerçekten iyi gelmişti. Sevdiğim insanlarla olmak bana iyi geliyordu.

Daha fazla banyoda oyalanmadan odama geçtim ve dolabımı incelemeye başladım. Bugün o deli günlerimden biriydi ve elbise giymek istiyordum. Tabi kızlar bunu her ne kadar yanlış yorumlayacak olsalar da giyecektim. Benim canım elbise giymek istiyor, hey!

Dolaptan açık mavi bir elbiseyi alıp üstüme tuttum. Kalın askılı, dizlerimde biten bir elbiseydi. Güzeldi işte. Hem spordu da. En sevdiğimden.

Üstümdeki pijamaları çıkarıp elbiseyi giydim. Belindeki lastiğini iyice sıktıktan sonra kurdele yaptım. Saçlarımı çözüp taradıktan sonra tekrar dağınık bir topuz yaptım. Makyaj yapmaya gerek duymadan telefonumu ve siyah sırt çantamı alıp odadan çıktım. Nasıl olsa ihtiyacım olan şeyler içindeydi.

"Günaydın" diye şakıdım resmen mutfağa girdiğimde. İkisini de yanaklarından öptükten sonra yerime oturdum.

"Neşen yerinde bakıyorum da" dedi annem gülümseyerek. "Dün gece bir şeyler oldu anlaşılan."

"Oldu annem, oldu" dedim sırıtarak. Gerçekten mutluydum. Hiç olmadığım kadar hem de. Birazcık mutlu olmak benim de hakkımdı. "Çok güzel şeyler oldu."

"Daha da güzelleri olur inşallah, kızım" dedi elimi okşayarak.

"Amin" diye mırıldandım ben de ve kahvaltımı yapmaya başladım. Daha kafeye gidecektim. İşler beklemiyordu sonuçta. "Size doyum olmaz, ben kaçtım."

"Kolay gelsin, kızım."

"Hoşça kal, abla" dedi Eren de arkamdan el sallayıp. Ben de ona öpücük atıp dışarı çıktım. Siyah spor ayakkabımı giydikten sonra evden çıktım. Asansörün düğmesine basıp beklerken elbisemi düzelttim.

"Günaydın" diyen sesle başımı kaldırıp asansördeki Kaana baktım.

"Günaydın" dedim ben de gülümseyerek, asansöre binerken.

Kadere BakWhere stories live. Discover now